☆Gördüğüm en anlamı bakış☆

12 3 93
                                    

Birden bütün hayatımın gözlerimin önünden geçtiğini hissettim, başım dönüyordu canım acıyordu ama istesemde çığlık atamıyordum. Etraftaki sesler yavaş yavaş boğuklaşmaya başlamıştı, bedenimi kontrol edemiyordum ve  dengemi kaybediyordum. Gözlerimden istemsizce yaşlar düşüyordu ve sanki odanın içinde yankılanıyordu damla sesleri. Artık bedenimi unutmuştum ve dengemi kaybedip yere düştüğümü hissettikten sonra yere çarpmanın acısı bütün bedenimde yankılanırken gözlerim yavaşça kapanmaya başlamıştı ve bilincimi kaybediyordum, geriye duyduğum bir kaç ses vardı.

aynı anda atılan çığlıklar ve çığlıkların içinde geçen isim...

"NISHIMURA"

                                       ★

Gözlerimi açtığımda bir odadaydım, etrafa bakınıyordum fakat gözlerim hâlâ bulanık gördüğünden nerede olduğumu bir türlü kestiremiyordum. Birden odanın kapısı açıldı ve içeri bağırarak birisi girdi.

"SUNWOOO"

gözlerim hafif hafif netlemeye başlamıştı fakat hâlâ tam olarak göremiyordum.
gözlerimi kısıp gelen kişiye baktım.

"kimsin? "

Bana doğru koşarken birden durdu ve bana değişik değişik baktığını hissediyordum.

"Ne demek kimsin, senin sevgilinim"

odada yalnızca ikimiz vardık ve daha adının ne olduğunu bile bilmediğim birisi bana sevgilim olduğunu söylüyordu, sevgilim olsa onu unuturmuydum ve ya onun gibi başka unuttuklarımda var mıydı?

"sevgilim?"

"Hadi ama sunwoo gerçekten beni unutmuş olamazsın değil mi sevgilim, onca yaşadığımız anıları onca geçirdiğimiz vakitleri sildin mi aklından"

sesi derinden geliyordu ama yüzünde anlamsız bir ifade vardı gerçekten samimi bir üzüntümüydü yoksa başka birşey miydi?

"ben, ben daha adımı bile hatırlamıyorum ki"

sabahtan beri gözlerini çekmekten asla kaçınmadan sert bakışlarını gözlerimin içinde tutuyordu, çok net ve keskin bakıyordu gözlerine duygu yükleniyor gibi oluyordu ama gözleri asla ısınmıyordu. O çok ciddi birisi olduğundan mıydı o yüzden mi bakışları sıcacık hissettirmiyordu yoksa başka birşeyler mi var dı?

gözlerini kaçırmadan derin bir nefes vererek yanıma yanaştı ve yattığım yatağın başına oturdu,gözlerini elime kaydırdı ve nazikçe elimi tuttu hemen arkasından da diğer eliylede elimin üstünü örttü ve gözlerini tekrar gözlerime çıkarttı.

"elin buz gibi olmuş, ısınsın biraz"

yaptığı hareket küçük bir çocuğun annesinin çocuğu üşümesin diye o gözlerinde ki ve kalbin de ki şefkatle üstünü örtmesi gibi hissettiriyordu ama tek bir fark vardı benim ellerim hâlâ hava alıyordu ve asla ısınmıyordu onun gözleri bana o şefkati vermiyordu.

belki de daha tam anlamıyla hatırlamaya çalışmadığım içindi ama genede bir tuhaf hissettiriyordu. Gözlerimi onun gözlerinde netledim ve gözlerinin içini okumak istercesine derinden bakıyordum gözlerine.

"O zaman bu hikayeye en baştan başlayacağız sunwoo. Sana herşeyi anlatacağım. "

meraklı ve heyecanlı gözlerle bakıyordum gözkerine hemen sonra dudaklarını aralamasıyla birlikte duyacaklarım karşısında nefesimi tutmuştum...

                                        ★

"hoon saat kaç? "

sunghoon yanımda kıpırdandı ve belime sardığı ellerini çekip saatte baktı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 17 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

The Star I Wish For /SunkiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin