MAFYA'NIN AJANI

Taraf Değişimi

Bazı insanlar kovalamaktan hoşlanır bazıları ise kaçmaktan, ama ben bu hikayede takipçiyim.
Türkiye'deki 8 yıllık eğitimin ardından sonunda Rusya'ya büyük mafyayı alt etmeye gidiyorum. Özel uçağa yürümeye başladığım sırada yaşlı bir kadın bana çarptı,çarpışmanın şiddetiyle yere düştüm,kadın yüzünü büzerek "Özel uçak alacağına, önüne bakmayı öğren!" diye homurdandı.Ona doğru dönerek "Siz neredeyse benden 20 yaş kadar büyüksünüz,sizin öğrenmiş olmanız gerekmez miydi ?" diyerek kadına sertçe çıkıştım.Bana küfürler ederek arkasına bile bakmadan çekip gitti.Sonunda uçağıma binmiştim ve Rusya'ya olan yolculuğum başlamıştı.Bir kaç saat sonra oradaydım Rusya'nın güzelliği beni büyülemişti,gözüme bir taksi kestirdim ve taksiye bindim.Fakat ters giden bir şeyler vardı,taksiye biner binmez taksi ilerlemeye başlamış içeriyi bir toz dumanı kaplamıştı,birkaç dakika sonra kendime hakim olamadım ve gözlerim kapandı.

Gözlerim yavaş yavaş açılmaya başladığında bir ipim tüm vücudumu sardığını hissettim.Her tarafım bağlıydı üstelik ağrıyordu ve etrafımda bir sürü maskeli adam vardı ,hepsi birbirlerine bana bakarak rusça şeyler söylüyorlardı.Bir anda hepsi durdu ve iki yana doğru açıldı,karşımda o vardı büyük mafya lideri Ateş Alpman.Türkiye'deki çetesi bulununca Rusya'ya kaçmış kendine buradada bir çete kurmuştu.Onun için geldiğimi öğrenmiş ,ben onu avlamadan o beni avlamıştı.Soğukkanlılığımı koruyarak kaşlarımı çattım,o ise sırıtarak "Bak sen,avlanmaya giderken avlanan Nur Aktay'da buradaymış." dedi. Yüzümün önüne gelen saçlarımı düzeltti ve konuşmaya devam etti "Beni gerçekten yakalayabileceğini mi düşündün minik kuzu ?" Daha fazla dayanamayıp bağırmaya başladım "O KADAR KORKAKSIN Kİ TÜRKİYE'DEN BURAYA GELMİŞSİN!" bu sözleri duyunca kaşlarını kaldırdı ve bana yanıt verdi "Bana korkak diyene bak ,benimle konuşurken ruhundaki korkuyu hissedebiliyorum bile !" diye haykırdı.

Tek hamlede cebinden bir bıçak çıkardı, işte o anda korkumu en ince hücremde hissetmeye başladım.Masmavi gözleriyle ve siyah saçlarıyla elinde bıçakla bana bakıyordu ve tepki vermemi bekliyordu.Biraz geriye gitti ve hemen başımın üstünde olan darta bıçağı fırlattı ve on ikiden vurdu.Bana baktı ve gülümsedi "Biraz korktun galiba minik kuzucuk."dedi.İlk defa Ateş'i bu kadar detaylı incelemiştim ve ne kadar yakışıklı olduğunu fark ettim.Bu ne kadar kötü niyetli bir şey bile olsa kalbindeki azcık olan sevgiyi hissedebiliyordum.Bir süre sadece birbirimize baktık.Daha sonra boğazını temizledi ve bana "Seni buraya getirmemizin asıl sebebi seninle anlaşma yapmak istememiz,eğer bize katılırsan ölmekten kurtulacaksın." dedi. Tam "Peki ya kabul etmezsem?"diye soracakken aklıma cümlenin sonundaki "Ölüm" geldi. Gülümsedim başımı evet anlamında salladım,o da bana baktı gülümsedi ve bana "Çeteye hoşgeldin." diyerek gitti.
Artık onlardan biriydim,beni tam iki kez avlamıştı hem kalbimden hem de beynimden.