🎵Lost on you~🎶 Kitabı bu müziği dinleyerek okursanız daha güzel olur
Ee hadi ozaman
İyi okumalar!"Deniz hadi kalksana ya,molaya geldik! Hadiii!"
Hemen yanı başımdan gelen Defnenin sesiyle gözlerimi hafifçe araladığımda bi an nerede olduğumu anlayamadım.Doğruyaaa gezi
Okulumuzun bize 3 aylık bir yaz kampına götüreceğini duyduğumda,resmen bütün bir hafta boyunca anneme yalvarmış ve bu geziye gitmeme ikna edebilmiştim.Ve şuanda bizi götüren otobüs mola vermişti.
Gözlerimi geri kapattım.
"Defne bi siktir git ya,ben gelmiyorum yatıcam."
"Ya kızım bizim kel müdür az önce geldi,bizim karşı okyonus kolejiyle aynı kampta kalacağımızı söyledi gitti."
Anında gözlerimi hortlak görmüş gibi açtım.
"NE DEDİN"
Arkadan Mert söze atladı.
"Siktiğim şerefsizleri oross-"
Kaan Mertin ağzına bi tane çaktığında hepimiz gülmeye başladık,evet bütün okulca resmen okyonuslularla düşmandık ve aynı kampta olacağımız gerçeği hepimizi sinirlendirmişti fakat bu güzel kampımı mahvetmek istemiyordum sırf o pezevenek yavş-
Her neyse.
"Hadi kıçınızı kaldırında bişeyler yiyelim" dedim.
Ve yerimden kalkarak otobüsten indim.Arkamdan bizimkilerin geldiğini duyabiliyordum,hemen ötemdeki kafeyi göstererek."Siz geçin şu kafeye ben marketten birşeyler alıp gelcem" dedim.
"Bende gelicem"
"Bende"
Çiçekle Keremde benimle beraber geliceğini söylediği sırada Defne,Melis,Kaan ve Mert de ilerideki kafeye doğru kıtlıktan çıkmış orangutan sürüsü gibi koşmaya başlamışlardı."Kızım bidon gibi 3 saattir yatıyorsun eline yüzüne bir çeki düzen ver" dedi Kerem.
"Asıl sen kendine bak saçların inek yalamış gibi"
"İnek mi?!"
"Off susun be hadi markete gidelim"Keremle artık rutin gibi olan atışmamızı bölen Çiçek'in sesiyle birlikte markete girdik.Çiçek beni hemen kenara çekti.
"N'oluyo be?"
"Deniz hani ben az önce bavulumdan bişey almaya gittimya" dedi Çiçek
"Ee nolmuş,hayatının aşkıyla falan mı karşılarştın?"
"Bitane okyanustan çocuk vardı bavuluma yardım ettti sonra çok kısasın yer cücesi diye dalga geçip gitti!" Dedi bir çırpıda.
"NE"
"Bağırmasana göt"
"Ciddi misin,döverim ben o çocuğu hem sen niye okyanuslularla konuşuyorsunki,kesin mikrop kaptın."
Diye söylenirken bir yandanda Çiçeğin üzerini silkeliyordum.
"Herneyse ziçek'im hadi bişeyler bakalım."
(Evet Çiçek'e genellikle Ziçek deriz)———————————————————-
Hemen önümde durduğum peluş reyonundan kendime bir tane boyun yastığı alıp biraz ötedeki aburcubur reyonuna doğru yürüdüm ve elime ne geliyorsa bizimkilerin sevdiği çoğu şeyden sepete atıp kasaya doğru yürüdüğümde Çiçekle Kerem ortalıkta görünmüyordu bende bunu boşverip,kasadaki kuyruğa baktım.
Sikseler o kadar kuyruk beklemem ben.
Hemen ötede duran self otomat (gibi yani ismini bilmiyorum ama hani kendimiz aldıklarımızı okutuyoruz ve parasını veriyoruz işte o alet) gördüğümde ona doğru gittim ve elimdekileri okutmaya çalıştım.
YOU ARE READING
DÜŞMAN OKULLAR
Jugendliteratur"Bir sıkımlık canı var." Diyerek kendi kendine söylendiğinde kaşlarımı çattım. "Ne? Portakal mıyım ben?" "İpek,sus güzelim."