1°☆

84 7 4
                                    

   💫

Ben 19 yaşında bir üniversite öğrencisiydim. Ailemin kim olduklarını bilmeyen, yetimhanede büyüyen genç bir kızım. Yine de umudunu hiçbir zaman yitirmeyen bir kız. Ankara'da yaşıyorum, komşulukla alakam yoktur. Benim sadece ev arkadaşlarımla alakam vardır. Evet biraz değil fazlasıyla yabaniyim. Şu ana kadar yabani olmanın bir zararını görmedim, ha yararını da görmedim ama olsun.

Bildiğim sadece bir komşum var. O da karşı apartmanda olan cazgır karıydı. Yani biz bir şarkı açsak kızıyordu fakat kendisi her şeyi yapabilirdi. Öyle yani. Kurallar ve yasaklar bende hiç olmayan şeylerdi o yüzden az önce yüksek sesle müzik açmıştım ve şuan dans ediyordum.
"Aren, kek yapacağım yer misin?" Ve işte aşçımız aynı zamanda ev arkadaşımız olan Hazan.

"Yerim." Ve ben yani Aren, sadece yemek yiyip oturan ama hiçbir şey yapmayan. Ayağa kalkıp dans edecekken bir bağırış sesi; "Aren! Otur, yeni sildim oraları!" Hem temizlikçimiz hem de annemiz olan Sena. "Tamam, basmadım." Dediğimde çok şükür diye mırıldandığını duydum.
Bir arkadaşımız daha var Azra. Genelde yanımızda oturmazdı odasında olurdu. Biz hep eğlenceli müzik dinlerdik fakat arabesk müzik açtığımız an ışınlanarak yanımıza gelirdi.

Hande Yener-Beni Sev. dinliyordum, ardından şarkıyı değiştirdim artık;
Müslüm Gürses-Yıllar Utansın. Çalıyordu. Sağıma baktığımda Azra'yı gördüm. Benle beraber Hazan'da büyük bir kahkaha atmıştı. Azra'yı tanıdım tanıyalı hep depresyondaydı. Hayatla bağını koparmıştı. Mutsuz değildi hatta çok mutluydu ama hep bir parçası eksik gibiydi.

"Azra senin yüzünden depresyona giremeyeceğim valla." Müslüm Gürses'i çok severdim ve hep dinlerdim ama şuan eğlenmek istiyordum. Tuğba Yurt'tan İnceden inceden şarkısını açtım.

"Geri dönmek için geç kaldın."
"Sıra sende, üzüleceksin!"

"Varlığınla ne kazandırdın?"
"Yokluğunla ne kaybettireceksin?"

"Bi' gün, iki gün sonra çözülür bağladığım karalar."
"Önüme bakarım taş olsan yoluma, kalbim seni paralar."

"'Gel deneyelim' diyorsun, olur mu yeniden?"
"Ruhumu okşuyor inceden inceden."

"Kanmam be oğlum, neler gördüm neler..."
"Nasibimi aldım tüm yeminlerden..."

°ADEN°

Aren ne kadar beni tanımasa da ben komşumu tanıyordum. Aren her zaman ki gibi kimseyi takmamış ve yüksek sesle müzik açmıştı. Fakat keyfi çok uzun sürmemişti. Başak yine pencereye çıkmış ve Aren'e bağırmaya başlamıştı bile.

"Ne var, Başak Abla?" Diye sordu Aren. Abla dediği kişiyle aralarında 2 yaş falan vardı. "Siz utanmıyor musunuz bu kadar yüksek sesle müzik dinlemeye? Başımız şişti be!" diye bağırdı Başak.

"Yo utanmıyorum? Ayrıca ben burada senden başka başı şişen biri olduğunu görmüyorum." Dedi Aren.

"Benim başım şişti dedim kapatın o müziği." Diye ısrar etti Başak.

"Kapatmıyorum, ne yapacaksın? Gücün yetiyorsa gel kendin kapat!" diye bağıran Aren'le sırıttım. Aren hep dik başlı bir kızdı.

"Saygısız!" diye ince sesiyle bağırdı Başak.

"Ya uğraşma bizimle gir içeri Allah aşkına ya." Diyen Aren konu kapatmaya çalışıyordu.

"Anlamıyor musun sen, başım ağrıdı diyorum." Diye ısrar etmeye devam etti Başak.

"Ya sen her gün o cırtlak sesinle bağıra bağıra şarkı söylerken biz sana kızıyor muyduk!? Gir içeri getirtme beni oraya." Diye tehditlere başlamıştı Aren.

"Gel hadi gel." Başak'ın dediğiyle Aren daha fazla dayanamamış olacak ki pencereyi kapatıp içeri girdi.

°AREN°

"Aren saçmalama! Nereye?" diyen Sena'yı umursamadan ayakkabımı giyip olacaklardan habersiz aşağı indim.
Karşı apartmanın ziline bastım. "Aç kapıyı!" diye bağırdığımda kapı açıldı ve içerden Başak Abla çıktı. "Ne derdin var senin bizle!?" diye bağırdığımda kolumdan tutup dışarı çıktı apartmanın kapısını kapattı ve bana döndü.

"Sen anlamıyor musun? Kapatsana şarkıyı!"

"Oldu paşam başka? Kapatmıyorum! Ne yapacaksın evime gelip sen mi kapatacaksın? Hadi yiyorsa yap!"

Bir anda eliyle saçımı tuttuğunda küçük bir çığlık kaçtı dudaklarımdan.

"Bıraksana saçımı!" diye bağırsam da çekmeye devam etti. En son dayanamayınca yüzüne sert bir tokat indirdim. Yere düşünce saçından tutup kaldırdım.

Etraftaki kişiler beni kollarımdan tutup durmam için bağırsalar da bırakmadım. "Hadi konuşsana, ne oldu bir şey diyemiyor musun?!" saçlarından tutup kaldırdığımda artık hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.

Tırnağıyla boynumu çizdiğinde, daha da hırslanıp yüzüne yumruk attım. Artık ne kadar güçlü attım bilmiyorum ama kızın kaşı patlamıştı. "Bir daha bırak bana bağırmayı karşıma bile çıkarsan senin o ses tellerini koparırım! Anladın mı beni?" tekrar üstüne atılacağım sırada kolumdan tutularak çekildim. "Sen kimsin!?" diye bağırdığımda beni tutup kendine çevirmişti.

O sırada onu gördüm, eski sevgilimi.

Baran'ı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 26 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

CESUR KOMŞUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin