Taehyung'dan...
Yaklaşık yarım saattir hayatı sorgulayan alfanın dibinde uzanıyordum ve o gözlerini tavana dikmiş donuk bir şekildeydi.
Ben ise kıpır kıpırdım çünkü içime doğan şey gerçekleşmişti ve bu taş gibi alfa benim ruh eşim çıkmıştı.
Beni kabul etmez diye bir endişeye kapılmak benim için yersizdi çünkü Kim Taehyung'u herkes severdi.
Tekrardan onu gerçek hayata çekebilmek için koluna sarıldım.
"Sırnaşma omega." Bana bakmadan konuştuğunda dudaklarımı büzdüm.
"Ama biz ruh eşiyiz ve yan yanayken temas edesim geliyor."
Derin bir nefes alarak gözlerini kapadı ve koluna sarılan ellerimi bileklerimden tutarak çekti ve bana doğru döndü.
İkimizde hala çıplak bir şekilde üzerimize serdiğimiz ince çarşafın içindeydik. Daha doğrusu bu çarsafı alfa zevkten bayıldığında ben üstümüze sermiştim ve birlikte uyumuştuk.
Benden çok onun etkilenmesi oldukça garibime gitmişti. Tamam, benim kaporta şu an iyi halde değildi fakat ben bayılmamıştım.
"Neden bu kadar rahatsın sen?" Kolunun üstüne uzanırken beni süzmeye başladığında utanarak çarşafı boynuma kadar çektim. Evet, her ne kadar her şeyimi saatler önce sunsamda o zaman kendimden geçtiğim için utanma eylemini bile unutmuştum.
"Çünkü ruh eşimi buldum ve onunla aynı yataktayım!" Dudakları gülmek için titrerken bunu bastırdı ve ciddi olmaya çalıştı.
"Bu fazla tuhaf hissettiriyor omega fakat sen oldukça memnunsun."
"Sen değil misin?" Kaşlarımı kaldırarak sorduğum soru karşısında duraksadı ve dudağındaki piercingi dürttü.
"Böyle şeyler hakkında pek bir bilgim yok o yüzden nasıl bir tepki vermem gerektiğini bilmiyorum."
Gerçekten bu adam hayatı yaşıyor muydu yoksa tek yaptığı mause hareket ettirmek miydi?
"Ruh eşleri tam olarak ne oluyor?" Hiç beklemediğim bu soruyu bana sorduğunda ona 'Aptal mısın?' dercesine bakıyordum.
"Öyle bakma çok ciddiyim ben sadece eşleştiklerini, çiçekleri falan biliyorum. Öğrenme gereksinimi duymamıştım."
Bu sefer ben iç çektim. "Ne yani şimdi sana 'Ruh Eşi' kavramını mı anlatayım?"
"İyi olur aslında." Cahil alfa.
Başımı yastığa iyice yaslayıp tavana bakmaya başladım. "Ruh eşlerinin ruhları o kadar derinden uyuşur, karışır ve kaynaşır ki onları birleştiren dikişler silinir ve artık görünmez olur derler."
"O kadar yani..."
"O kadar." Yüzüne bakmadan devam ettim. "O kadar sıkı bir beraberlikle yürür, o kadar coşkun bir sevgiyle birbirlerini sever ve en gizli taraflarına kadar birbirlerine öyle açılırlar ki kendinden çok ruh eşine güvenecek hale gelirmişsin."
Bir kitapta okuduğum cümleler aklıma kazınmıştı ve hiç takılmadan onları beni dikkatlice dinleyen alfaya anlattım.
"Ben birine hayatta bu kadar güvenmem, nasıl güvenebilirsin ki? Sikmişim ruh eşi tantanasını. Saçmaymış."
Kaşlarımı çatıp ona döndüm. "Sensin saçma!"
Donuk bir şekilde suratıma baktı. "Hissetmiyor musun farklı şeyler söylesene? Beni gördüğün ilk an, bana dokunduğun, beni öptüğün ve tek beden olduğumuz ilk seferde farklı bir hisle boğulmadın mı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Valorant | Taekook ✓
FanfictionEğer alfa Jeongguk, Valorant oynarken ona bebeğim demeseydi, onu beceremeyip ruh eşi olduklarını öğrenemezdi. texting + düz yazı omegaverse