"Koğuş kalk "diye bağıran çavuşa içimden küfür ederek yataktan kalktığımda daha gün aymamıştı. karşı ranzadan üstünü giyinen karan bana bakıp göz kırptı.
"ne oldu gece uyumadın mı "diye dün akşam yaşadıklarım aklıma gelince ona kötü bir bakış attım.
"siktir git karan "dediğimde gülümsemesi büyüdü. "bugün çok huysuzsun çingene yarim "diye sırıttığında bir kaç kişi bize bakıp gülüyordu.
"çabuk olun lan beş dakika içinde dışarda hizaya girin "diye koğuştan çıkan çavuş ile yastığı tutuğum gibi karanın bacak arasına vurup hızlı bir şekilde sırıtarak koğuştan çıktığımda "belanı siktim senin orkun "diye arkamda bağıran adamı sikime takmadım.
yavşak çavuş ve ateş komutan sayesinde ebemizin sikildiği bir güne doğru saatler giderken sonunda antrenman bitmiş sabah kahvaltısını yapmıştık.
tabi yemekte karan pezevengin beni uğraşmasını saymasak fena değildi. kahvaltıdan sonra serbest bir şekilde askeriyenin içinde takılırken ben arka bahçede ağacın gölgesinde oturmuş serinliyordum.
askere geleli bir kaç üç ay olmuştu. zaman o kadar hızlı akıyordu ki zamanın nasıl aktığını anlamıyordum.
bu benim için iyi bir şeydi. sonuçta bu lanet yerde ne kadar hızlı zaman geçerse askerlikte o kadar çabuk biterdi.
askerliğim bitirince şuan boş olan gece kondu evime geri dönerdim. bir iş bulup tekrar çalışır günü birlik hayatıma devam ederdim.
sonuçta bu hayatta aldığım bir haz veya düşlediğim bir hayalim yoktu. benim hayallerim beni yetimhaneye bırakan anne ve babam tarafından yok edilmişti. ben sadece yaşamaya çalışan bu hayatta bir gayesi olmayan bir çok insandan biriydim.
derin bir nefes aldım. "seni buldum çingene "tanıdık ses ile gözlerimi açtığımda bana ayakta bakan karana çevirdim bakışlarımı.
"aferin sana "dediğimde yanıma gelip oturdu. birden kolumu tutup kendine çektiğine kaşlarımı çatarak ona bakıyordum.
"bırak lan beni "dediğimde diğer kolumu tutup beni ağaca yasladığında ona bakıyordum. suratında o adi gülümsemesi vardı. piç kurusu.
"kıymetlime öyle vurup kaçacağını mı sandın "dediğinde ona bakıp sırıttım.
"valla kıymetlinin o kadar kıymetli bir değeri yokmuş "dediğimde sırıtması büyüdü.
"içinde iken hiç öyle demiyordun ama çingene "dediğinde ona tek kaşımı kaldırarak baktım.
"bence çok abartıyorsun "dediğimde gözlerime bakıyordu. "bir daha yapmak istemiyor musun "dediğinde gözlerine bakıp yutkundum.
"karan bak yapma yakalanacağız "dediğimde gözleri dudaklarım kaydı. "seni öyle çok arzuluyorum ki çingene bana hayır diyemesin "dediğinde gözlerine baktım.
"ben bir altı ay daha burada kalmam senin uçkurunun için ya da dayak yiyemem "dedim onu ittiğimde kolumdan tutarak beni kendisine çektiğinde o yere düşerken bende üstüne düşmüştüm. Allah kahretsin artık ya.
yüzüne öylece bakarken gözleri önce gözlerime sonra da dudaklarıma kayarak sırıttı.
"seni öyle bir becereceğim ki sen bana geleceksin çingene yarim "diye sırıttığında kaşlarım hafif çatılarak ağzına tersimin eli ile bir tane çaktım.
"sen bana mı vurdun "diye tek kaşını kaldırdığında üstünden kalkmıştım. "he bir diyeceğin mi var "dediğimde sırıtması büyüdü.
"senin bu eril hallerin niye beni bu kadar azdırıyor ?"dediğinde ona orta parmağımı çekerek arkamı dönüp onun yanından geçip giderken "git kendini becer dağ ayısı "dediğimde arkamdan güldüğünü duydum.
göt herif. iyice başıma sapık bir karan almıştım.
******************************************************************************************
BÖLÜMÜ NASIL BULDUNUZ MİLLET. BİRAZ GEÇ BÖLÜM ATIYORUM BU KURGIYA AMA EMİN OLUN HİÇ BOŞ DURACAK BİR DAKİKAM BİLE YOK SİZ DÜŞÜNÜN. AMA BÖLÜM ATMAYA ÇALIŞACAĞIM. KAPAĞI NASIL BULDUNUZ.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ERKEK GÜZELİ-MPREGXB
Fiksi Remajaiki er askerin hikayesi. interseksüel bir asker ve askerlik arkadaşı ile ilişkisini konu alır. "karan "dediğinde genç oğlanın sesi ağlamaklı geliyordu. "sus "diye fısıldadı. orkunun yaşlı gözlerini gördüğünde içi acıdı. kalbi burkuldu. "ben sana köp...