32.Bölüm: Hepsi bir rüya

85 12 36
                                    

Mun'un elinden sopayı alıp Wong'a doğru yaklaştım.

Mun: Sert vur Yn.

Yn: Niye ya?

Mun: Öyle işte.

Sopayla sert bir şekilde Wong'un karnına vurdum.

Pek tepki vermedi.

Tekrar vurdum.

Ve tekrar.

Yn: Ben daha fazla vuramam.

Mun: Tamam ver.

Wong: Nasıl ölünür, izle mucizeyi.

Sopayı Mun'a verdim.

Mun baya sert vurdu.

Wong: Oğlum yavaş lan!

Mun: Sus.

Tekrar vurdu. Daha da sert.

Wong: Mun çok sert vuruyorsun.

Mun: Bekle biraz.

Hızlıca, aralıksız 22 kere vurdu.

Son bir kez daha vurdu, toplam 25 olmuştu.
Benim vurduğumla birlikte, 28.

Wong'u çözdüğünde Wong direkt yere düştü ve bayıldı. Mun onun içindekini çıkartıp hafızasını silmeden çıktı.

Ben ise Wong'un yanında durdum.

20 dakika sonra gözlerini açtı, yavaş yavaş.

Wong: Bu kadar sert vurmak zorunda mıydı ya?!

Wong tişörtünü biraz yukarıya kaldırıp karnına baktı. Mosmordu.

Yn: Oha.

Wong: E yuh yani.

Saat gece 2 olmuştu.

Yn: Geç oldu. Odaya çıkalım.

Wong: Ben burda kalamam ki.

Yn: O neden?

Wong: Avcı değilim.

Yn: Eee?

Yn: Kalabilirsin. 3 yıl önce Seungho'da bizimle kalıyordu.

Wong: Tamam. Çıkalım o zaman.

Wong'un ayağa kalkmasına yardım edip koluna girdim.

Yürürken biraz zorlanıyordu, karnına fazla darbe aldığı için. Bir eliyle karnını tutuyordu.

Yn: Acele etme. Yavaş yavaş.

Üst kata çıktığımızda diğerleri bizi gördü.

Motak: Mun, ne yapmışsın lan çocuğa?!

Mun: Bişey yapmadım ya.

Hana: Kaç kere vurdun?

Mun: 25. Ama fazla sert oldu.

Wong: Ben iyiyim.

Odaya geçtik. Wong'un uzanmasına yardım edip kendi yatağıma yattım.

Wong: Niye oraya geçtin?

Yn: Rahat uyu diye.

Wong: Yanıma gel.

Kolunu açtı. Yanına gidip koluna yattım.

Wong: Kötü ruh olduğum gibi içimdeki çıktı ya.
Kalsaydı biraz keşke.

Yn: Ne yapacaktın ki?

Wong: Bilmem.

Bir anda uyandım. Wong yanımda yoktu.

Yn: Kahretsin! Rüyaymış.

Yn: Wong... Gerçekten hâla kötü ruh mu yani?

Ben ne zaman uyumuştum ki?

Bir dakika! Bugün benim doğum günüm değil ki..

Gerçekten rüyaymış.

Sanırım dün gece Wong beni bıçakladıktan sonra uyuya kalmıştım.

Üzerimi değiştirip hızlıca içeriye gittim.

Yn: Birisi acil cevap versin!

Yn: Dün gece ne oldu!?

Hana: Yn dur bi sakinleş.

Yn: Söyleyin.

Motak: Wong seni bıçakladı ya işte.

Yn: Sonra?

Chu: O çıkınca ben seni iyileştirdim, sonrada uyuya kaldın.

Yn: Ne yani. Ben dün gece markete gitmek için dışarıya çıkmadım mı?

Mun: Hayır.

Yn: Sen Wong'u dövmedin mi?

Mun: Hayır Yn. Rüya görmüşsün.

Hana: Wong hâla kötü ruh.

Yn: Ve beni bulursa işkence edecek değil mi?

Chu: Öyle bişey olmaz.
Sığınaktan çıkma bir süre.

Yn: Sıkılırım ama.

Motak: Sıkıl.

Yn: Çıkacağım.

Mun: Tek gitme o zaman.

Yn: Tamam.

Chu: Kahvaltı hazır.

Sofraya oturduk. İçimde bir korku vardı.

Wong beni bulursa en fazla ne yapar ki?

İlk yaptığı işkence geldi aklıma. Bu sefer kesinlikle daha fazlasını yapar.

Hana: Yn.

Dalmıştım, duymadım.

Hana: Yn.

Yn: Ha.

Yn: Efendim.

Hana: Korkuyor musun?

Yn: Evet.

Mun: Biz yanındayız. Bişey yapamayacak. Korkma.

Yn: Yapar. İlk fırsatta yapar.
Hatta şuan güçlenmek için birilerini öldürdüğüne eminim.

Motak: Umarım katıksız bir kötü ruh olmadan hallederiz.

Chu: Umarım.

Zil çaldı.

Yn: Wong değildir değil mi?

Mun: Buraya gelmez o.

Mun gidip kapıyı açtı.

Kimse yoktu.

Mun: Kimse yok.

Bir anda birisi Mun'un ağzını kapatıp kendine çekti ve oradan uzaklaştırdı.

Hana: MUN!

Hana dışarıya çıktı ama kimseyi göremedi.

Hana: Ne oluyor lan!?

Hepimiz dışarıya çıktık, Mun'u aramak için.

Dördümüz de farklı yerlerde arıyorduk.

Ben baya uzaklaşmıştım, hatta ormanlık bir alana girmiştim. Kimse yoktu. Korkuyordum.

Yn: MUN! NERDESİN!?

Arkamdan çıtırtı sesleri geliyordu.

Arkama döndüm. Kimseyi göremedim.

Yn: Kim var orda!?

Ses gelmeyince yürümeye devam ettim.

Takip edildiğimi hissediyordum. Bu beni çok geriyordu.

-----------------------

2 bölümde de peş peşe ters köşe yapmazsın be Nisa.

The Uncanny Counter Evreni 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin