☬ 46 ☬

648 102 162
                                    

Merhaba

Umarım herkes iyidir ve istagramdaki ankette işaretlediğiniz gibi hazırsınızdır!!!

Bölümü avatarın dizi günüyle aynı güne denk getirdim ehehehe inş dizi güzeldir,, yarın falan izleriz artık kckskxlx

Bir sürü duyguyu hissedeceğiniz, bol karakterli ve olaylı bir bölüm

İyi okumalar, iyi eğlenceler ꔷ̑ɞꔷ̑

(Erken gelen uzun bölüm şerefine bol oy ve yorum isterim😋)

Bölüm: 46

Kral Namjoon, kudretliydi. Yapısı, olgun bakışları, yılları zindanlarda heba olmuş birisi için dinçti. Ve halkı için, ailesi için, herkes için güçlü duracaktı. Çabalayacaktı.

Toprak Krallığı'nın sarayı ve krallığın her bir yanı ateş askerlerinden temizlenince sarayın en büyük toplantı odasının olduğu en üst katlardan tekine çıkmışlardı. Kara Oda adındaki odada, büyük bir masanın etrafında toplanmışlar, oturuyorlardı. Masanın başında ise Kral Namjoon vardı. Ayakta durmuş, ellerini masaya koyarak hafifçe öne doğru eğilmişti.

Arkasındaki camsız pencereden gözüken Serin Deniz gözüküyordu. Üstündeki Park Ormanı'na ulaşan köprüler yıkılmıştı. Sadece enkazları gözüküyordu.

Kral Kim Namjoon, odadaki herkese tek tek baktı. Bir gözü yaralı bir gözü sağlamdı. Yüzü ciddiyetle kasılmıştı. Prens Jeongguk ve Taehyung adındaki yarı tanrı olduğunu öğrendiği omega sol taraftaydı. Sağ tarafında ise eşi Kral Kim Seokjin ve kızı Prenses Kim Eunbin vardı. Onun yanında ise küçük bir örgütün lideri olan Hiyyih adındaki yarı tanrı kız bulunmaktaydı. Odadaki diğer kişilerden bazıları Prens Jeongguk'un soylu yandaşları, komutanlarıyken bazıları da Toprak Krallığı'nın komutanlarıydı. Diğerleri ise bulabildikleri cadılar ve element kontrol eden kişilerdi.

"Bu odadaki en son yapılan savaş planı Ateş Krallığı'yla olan savaşa aitti."diyerek konuşmaya başladı Kral Kim Namjoon. Dilini damağına bastırdı. Yüzü fazlasıyla ciddiydi. Zindanda uzamış olan saçlarını başının arkasında toplamış, başının üstüne parlak taşlarla süslü tacını geçirmişti. Sakallarını da kesmemiş, yardımcılarının ısrarları sonucu sadece şeklini düzeltmelerine izin vermişti. "O savaşı kaybettik." Herkes başını eğdi üzüntüyle. "Çünkü,"diyerek devam etti kral. "Gücümüzü geç kullandık. Güçlüydük. yenebilirdik. Ama benim hor görüşüm yüzünden binlerce kişi öldü. Diğer kıtalardaki insanlar canlarından oldu. Kutsal varlıklarımız tehlikeye girdi. O yüzden bu sefer," Ellerini masadan çekti. Dik durdu. "Daha iyi ve daha az insanın ölmesini sağlayacak bir plana ihtiyacımız var."

Herkes ona baktığında Kral Kim Namjoon, Taehyung'a bakıyordu. "O yüzden Taehyung-ssi, lütfen buraya gelin ve bize planınızı anlatın."

Masada Taehyung'u tanımayanlar aralarında fısıltıyla konuşsa da Jeongguk gururla gülümsüyordu. Taehyung yüzünü ifadesiz tutsa da heyecanlanmıştı. Oturduğu yerden kalkıp Kral Namjoon'un yerine geçti. Herkese masanın ucundan bakarken Kral Namjoon artık onun sağındaydı. Eşi Seokjin'in yanındaydı. Bir kral olarak halkını yönetmeyi bildiği kadar insanlara söz hakkı vermenin önemini de en son yaşadığı savaşta çok iyi anlamıştı. O yüzden Taehyung adındaki omeganın planını herkese söylemesine izin verdi. Taehyung, şüphesiz ki bunu fazlasıyla hak ediyordu.

Taehyung ona yargılayıcı gözlerle bakan komutanlara baktı. Omeganın gözlerindeki bakış hepsinin yutkunmasına sebep oldu. "Beni tanımıyorsunuz."diyerek söze başladı oğlan. "Ben de sizi tanımıyorum. Sarayı ateş askerlerinden temizleyeli henüz üç gün oldu ve şimdiden yeni bir savaş için hazırlıklara başladınız. Biliyorum, yemek yiyip bir süre daha temiz kalmak istiyorsunuz ama Kral Jeon şu an fethettiği toprakları kaybettiğinin farkında. Bize öncekinden de büyük bir öfkeyle saldıracak." Herkesin tüyleri diken diken oldu ama Taehyung hiçbirinin korkmasına izin vermeyecekti. "Önceki savaşta üç ejderhası vardı. Şimdi ise sadece Read. Diğer iki ejderhayı öldüren sizin yılanlarınız oldu." Bu konuşmayı yaparken Prenses Narae'nin burada olmaması onu rahatlatmıştı. Onun canını gerçeklerle acıtmak istemiyordu. "Şimdi ise hem yılanlar hem de ejderhalar var!" Herkese umutla baktığında hepsi de ona gözlerinin içinde oluşan bir kıvılcımla bakıyordu. Heyecanlanmışlardı. "Denizlerde ve okyanuslarda donanmaya ihtiyacımız bile yok çünkü bir krakenimiz var!"

shameless | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin