33.Bölüm: İşkence

95 11 38
                                    

Tekrar arkama döndüm. Yine kimse yoktu.

Yn: Her kimsen ortaya çık!

Çalıların arkasında sesler geliyordu.

Oraya doğru giderken bir anda önüme çıkması,
çığlık atmama yetmişti. Yere düştüm. Geri geri gitmeye çalışıyordum.

Wong: Selam.

Yn: Lütfen git. LÜTFEN!

Wong: Hadi ama. Sadece oyun oynayacağız.

Elime kıymık batmıştı. Ben geri geri gitmeye çalışırken, Wong üzerime geliyordu.

Yerde sürünüyordum bildiğin.

Wong: Nereye kadar gideceksin böyle?

Yn: Wong, yalvarırım git!

Wong: Kalpsizim, öyle mi Yn hanım?

Saçımın arka kısmından sıkıca tutup ayağa kaldırdı beni.

Wong: Daha şimdiden gözün mü doldu?

Güldü.

Wong: Smile.

Yüzüme yumruğu geçirmesiyle yere düşmem bir oldu.

Yn: Bırak gideyim.

Wong: Yoo.

Yn: Mun'a ne yaptınız!?

Wong: Şöyle söyleyim. Komada.

Yn: NE!

Wong cebinden bir bıçak çıkarttı.

Yn: Bırak onu!

Wong: Dün gece travmanı atlattın sanıyordum.

Yn: Bırak onu lütfen!

Wong: Düş önüme.

Yn: Gelmek istemiyorum.

Yere eğilip bıçağı boğazıma dayadı.

Wong: Düş önüme dedim.

Konuşsam veya yutkunsam, bıçak boğazımı kesebilirdi. O yüzden konuşamadım.

Wong bıçağı çekti.

Wong: Kalk.

Ayağa kalktım.

Önümüzde bir patika vardı.

Wong: Yürü.

Önden yürüyordun. Oda arkamdan geliyordu.

Patikanın sonunda büyük bir kulübe vardı.

Wong: Geç içeriye.

Yn: Burda ne yapacağız?

Wong: Sence Yn?

İçeriye girdim.

Kulübenin tam ortasında sandalye vardı.

Bir köşesinde içinde ateş yanan kocaman bir varil,
diğer köşesinde ise su ile dolu kocaman bir varil vardı.

Wong: Geç otur.

Oturmak yerine Wong'a çelme takıp yere düşürdüm.
Daha sonra üstüne çıktım ve telekinezi ile yanımdaki tuğlayı alıp kafasına vurdum.

Çok bir etki etmedi.

Wong: Kaşınıyorsun.

Tekrar vurdum.

The Uncanny Counter Evreni 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin