Kahvaltı yapmıştık.
Mun: Hanaaa.
Hana: Efendimm.
Mun: Sahile gidelim.
Hana: Bayan Chu, sofrayı siz kaldırırsınız.
Hana Mun'un elini tuttu ve koşarak dışarıya çıktılar.
Bayan Chu gülmüştü.
Yn: Barda eskortluk yapacağım.
Wong: NE!
Yn: Direk dansı yapacağım.
Wong: NE DİYON LAN!?
Yn: Kel adamların kafasına sakız yapıştıracağım.
Yn: En yakışıklı adamı bulup dansa kaldıracağım.
Yn: Evlenme teklifi edeceğim.
Wong ile ikimiz odadaydık.
Wong hap attı ağzına.
Sanırım sıçtım.
Wong: Sakinim, sakinim. Bişey yok.
Wong kendini tutamamıştı.
Wong: YN! SEN BİR YERE GİTMİYORSUN!
Wong: SIÇTIM AĞZINA!
Yn: DUR!
Wong: NE DUR LAN!?
Tokat attı.
Wong: Ay. Özür dilerim.
Yn: Abicim sakin ol.
Wong: Sinirlerim tepeme çıktı.
Yn: Vurma ama.
Wong: Yoo vurmadım ki, ne alaka?
Yn: Acıdı.
Wong: Mal mal konuşma sende.
Yn: Yapacağım gerçekten.
Wong: YN KAŞINMA!
Yn: Ne ya?
Wong: BACAKLARINI KIRARIM!
Yn: Kıyamazsın.
Wong: Kıyarım.
Wong: Çekiç getirip geliyorum.
Wong ayağa kalktığında kolunu tuttum.
Yn: Dur ya, şakaydı.
Wong: Bana ne? Kıracağım.
Yn: YA!
Yn: YAPMA!
Wong: Eskortluk yapacakmışmış da.
En yakışıklı adamı bulup dansa
kaldıracakmışmış da.
Yn: En yakışıklı adam derken senden bahsediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Uncanny Counter Evreni 2
Novela Juvenilİlki çok uzun olduğu için sezon finali yaptım kaldığımız yerden devam ediyoruz.
