Yol Ayrımları

57 35 5
                                    

Sabaha kadar sahilde uzanıp gökyüzündeki her biri birbirinden farklı ve güzel yıldızları izledim ve uzun uzun düşündüm. Gördüğüm rüyaları düşündüm , arkadaşlarımı, ailemi ve onu düşündüm, ilk ve tek aşkımı düşündüm , bundan sonra nasıl bir yol izleyebileceğimi düşündüm restauranttaki sakin ve eğlenceli hayatıma devam mı etmeliydim yoksa ÖSB'ye katılıp rüyalarımın peşinden mi gitmeliydim.

 Kararımı çoktan vermiştim aslında ama şuan başka bir işim vardı.Çünkü sabah olmuştu ve restaurantta kahvaltı servisine az kalmıştı şef olarak ihtiyacımız olan malzemeleri almaya gidecektim ve tabii ki yanımda Burhan (çekirgem) ve Arif'im olcaktı. Sahilin yanındaki restaurantımızın önünde arabamız vardı ortaklaşarak restaurant için almıştık. Burhan ve Arif çoktan restauranta gelmiş kahvelerini yudumluyorlardı.

--Hoşgeldin ustammm günaydınnn!, dedi Burhan her zamanki o mükemmel enerjisiyle.

-- Günaydın agam., dedi Arif her zamanki sakin ve samimi ses tonuyla.

--Günaydın beylerr!, dedim yüksek ve enerjik bir ses tonuyla.

-- Hazırsanız çıkalım mı yapılacak bir sürü iş var., dedim onlarda onayladıktan sonra restauranttan çıkıp bizim emektara (arabaya) atlayıp bastık gaza. Yaklaşık yarım saat sonra geri döndük restauranta her zamanki gibi herkes işinin başına geçmişti malzemeleri mutfağa taşıdıktan sonra çalışmaya başladık herkes işini elinden geldiğince güzel yapmaya çalışıyordu onları böyle gördükçe daha da bağlanıyordum onlara. Bugün restaurantımızın 2. günüydü ve 2.günü olmasına rağmen aşırı derecede ilgi görüyordu tabii ki bu durumdan çok memnunduk ama bir o kadar da yorulmuştuk.

Nihayet mesaimiz bitmişti son müşterilerimizi de güler yüzle uğurladıktan sonra dükkanın kapılarını kapatmıştık. Hepimiz güzel bir dinlenmeyi haketmiştik. Çalışanları uğurladıktan sonra Burhan ve Arif'e 

-- Sahile inelim mi bee sohbet ederiz ne diyonuz?, dedim.

--Olur valla., dedi ikiside sanki anlaşmış gibiydiler.

Sahile indik benim bize özel yaptığım alana oturduk burası bizim gizli olmayan gizli sığınağımız gibiydi. Onlara sıcak birer kahve yaptım çünkü sahil bugün baya rüzgarlıydı. Öyle havadan sudan sohbet etmeye başladık daha sonrasında gökyüzündeki her biri birbirinden daha eşsiz olan yıldızlara baktık.Bir anda konuşmaya başladım.

--Beyler ben ÖSB'ye katılmaya karar verdim., dedim daha sonra onların tepkilerini incelemeye başladım ikiside şok olmuştular.Arif konuşmaya başladı.

-- Olum o nerden çıktı bir anda unut o işi o uzaylılarla robotlarla nasıl savaşıcaksın sen sebze meyve kesmeye benzemez amınakoyayım o kafayı mı yedin salak herif!, dedi sinirli ve şaşkın bir sesle

-- Harbi usta o nerden çıktı şimdi burada ne güzel bir hayat kurduk kendi yağımızda kavruluyoruz mutluyuz gülüyoruz eğleniyoruz hem daha hayalimizi yeni gerçekleştirdik niye vazgeçiyorsun böyle güzel bir hayalden şimdi., dedi Burhan. Aslında haklıydılar çok güzel bir hayatımız olmuştu ama onun yokluğunu çok hissediyordum ve canımı yakıyordu üstüne üstlük gördüğüm rüyalar onlara bu rüyalardan bahsetmeli miydim? Gördüğüm rüyaların peşinden gitmekte onlara çok saçma gelicekti. Onları nasıl buna ikna edebileceğimi düşünmek için sessizce oturdum ve bekledim ve Arif konuşmaya başladı.

-- Olum cevap vericek misin nerden çıktı bu ÖSB işi rahat mı battı., dedi. Onlara verebilecek mantıklı bir cevabım yoktu.

Galiba tek çarem rüyalarımdan bahsetmekti 2 senedir sık sık gördüğüm o garip rüyalardan.Konuşmaya , anlatmaya başladım ve her seferin duyduğum o garip sesi anlattım onlara veeee tabii ki onlara çok saçma gelmişti aslında bana bile saçma geliyordu ama yine de içimdeki sesi dinlemek istiyordum. Uzun konuşmalardan sonra onları ikna edemedim ama yine de kararlıydım ÖSB'ye her türlü katılacaktım orada beni çeken birşey vardı ne olduğunu şuan bilmesemde öğrenecektim.

Gölge LorduHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin