Bölüm 3

321 50 290
                                    

Merhabalarrr kar taneleri️❄️

Nasılsınız? iyi olduğunuzu umuyorum ve hepinize iyi okumalar diliyorum❤️❤️

Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın❤️

"Tanıdığını zannettiğin insanları yıllar geçsede tanıyamazsın.
Bazı insanlar gerçek kişiliğini sonradan belli ederler."

❄️❄️❄️

Umut tam 5 dakikadır ki durmadan bağrıyordu. Nezaretin önünde bekleyen polis memuru elinden illallah etmişti.

"Açın su kapıyı! Karımı görmem lazım!"

Bağırmak ona yetmiyor parmaklıklarıda yumruklayıp tekmeliyordu. Sadece polis memuru değil onunla beraber içeride olan Taşkınlarda illallah etmişti.

Umutun çabaları fayda vermiyordu. Ne onu dinleyen vardı ne de istediklerini yapmaya gelen.
Polis memuru Fikret bu durumdan sıkıldığı için telefon açıp Furka'nı çağırmıştı. Eli kulağında nerde olsa gelirdi.

Elleri cebinde içeriye girdi Furkan.

"Ne oldu oğlum ne var? Uykum bölündü senin yüzünden."

Fikret söylediklerine karşılık eliyle nezareti gösterip "gel kendin bak."dedi.

Fikret'e yandan bir bakış atıp öne doğru ilerledi. Nezaretin karşısında durdu içerdekilere en ters bakışını sundu. Umut parmaklıkların önünde hızlı hızlı nefes alıyordu. Ellerini parmaklıklara yasladı.

"Benim karımı görmem lazım!"

Furkan öne doğru bir adım attı. "Senin karın kim?"

Umut burnundan soluyarak " Meryem Keskin. Benim onu görmem lazım!"

Furkan kafasını sağa doğru eğip "şimdi şöyleki sayın gereksiz kişi." bu lafı söylerken surat ifadesi değişmişti.

"Birincisi , senin karını görmek istiyor olman bizim zerre sikimizde değil!

İkincisi, burası senin mağaran mı lan bağırıp çağırıyorsun."

Çenesiyle parmaklıkları işaret ederek "üçüncüsü , o parmaklıkları taciz etmeyi bırakmazsan kafanı o parmaklıkların arasına sokarım!"

Fikret'in şaşkın gözleri Furkan'ın sırtıyla bakışıyordu. Normalde bu kadar sinirli adam değildi biliyordu.

Umut'sa karşısında konuşan adama kulaklarını sağır etmiş onu duymuyordu. Onun tek düşündüğü Meryem'di. Olurda Meryem ağzından bir şey kaçırırsa hayatı biterdi. Meryem'i görene, onunla konuşana kadar da içi rahat etmeyecekti. Bir şey yapması lazımdı. Aklına bir şey gelmiyordu ama. Ne yapa bilirdi ki?
Karşısında duran komiser bile onu ciddiye almıyordu.

Furkan'sa hala ateş saçan gözlerle onu izliyordu. Bunu gördüğü için parmaklıklardan uzaklaştı. Anlaşılan oydu ki şimdilik yaptıkları bir işe yaramıyordu. Arkaya doğru ilerleyip duvarın köşesine sindi. Furkan'da yandan ters bir bakış atıp nezaretin önünden uzaklaştı.

Kapıya doğru ilerleyip çıkacağı sırada Fikret kolundan tutdu. Başını yavaş bir şekilde kolunu tutan Fikret'in eline çevirdi. Fikret yaptığı şeyin farkına varınca hemen elini çekti.

ESARETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin