Buse:Yua Allah belanı vermesin sabahın köründe ne yaşıyorsun üstüme atlamasaydın bari.
Yua:Hayatı yaşıyorum canımın içi ayrıca yarım saattir seni uyandırmaya çalışıyoruz. Koş aşağıya kreplerden tıkın.
Buse:Tamam
Yua:...
Buse:eee
Yua:Ne eee si
Buse:Üstümden kalkasana akıllım.
Yua:He tamam kalktım şimdi aşağıya koş koş koş.
Yua üstünden kalkınca Buse yavaş yavaş hazırlanmaya başladı. Okul kıyafetlerini giyince merdivenlerden aşağıya doğru yöneldi. Mutfağa girdiğinde hepsi çoktan yenmiş olan boş krep tabağıyla karşılaştı. Yüzüne bir somurtma gelmişti anlaşılan ekmek tıkınıp geçicekti. Tam ekmeklikten ekmek alıcakken bir el kreple dolu tabağı önüne koyuverdi.
Buse:Yağğğğğ bana da mı ayırdınız.
Yağmur:Yok ya bunları duvara çerçevelettircez.
Buse:Neyse ellerine sağlık<333
Yağmur:Afiyet olsunda az hızlı ol daha Selen'i okuluna bırakıcaz.
Buse:Selen'in okulu neredeki?
Yağmur:Yolumuzun üstünde bir tane ilkokul. Bizden yarım saat sonra girip yarım saat sonra okuldan çıkıyor.
Buse:Hmmhm
Yağmur:Ağzındakini yavaş ye kız, okula geç kalabiliriz ama ben boğulmuş bir Buse'yi annenlere açıklayamam.
Buse:Tomom(Tamam) . . .
Tüm herkes dışarıda Buse'yi bekliyordu. Pars'ı rahat etsin diye bahçeye çıkarmışlardı.
Kaan:Yua bu sen uyandırdıktan sonra gidip tekrar uyumuş olmasın.
Yua:Yok yaw
Yağmur:Buse hadi ağaç olduk yakında meyve vericez.
Kaan:Ben erik ağacı olıyım mı?
Yağmur:Ol canım kuzenim ol
Selen:Ama ben erik ağacı olmak istiyordum.
Kaan:Çok geç sen elma ağacı ol.
Selen:Hayır!
Yua:Basit çözüm ikinizde erik ağacı olun.
Seken/Kaan: HAYIR HAYATTA OLMAZ!
Yağmur:Kavga ettiğiniz şeye bakın. Kaan sende sal kıza erik ağacını git kavak falan ol. BUSE SENDE HAZIRSAN ÇIK HAZIR DEĞİLSEN BİR SES SOLUK VER.
Buse:Ay aman geldik iki dakika bekleyemediniz.
Yağmur:Tamamdır bekleyin kapıyı kilitliyim.
Kaan:Birşey sorucam bizde neden sadece bir anahtar var.
Yua:Evin eski sahibi tek yaşıyormuş sanırım onun için.
Yağmur:İyi hatırlattınız bir tane yedek anahtar çıkarmamız lazım malum çok kişiyiz lazım olur. . . .
(Selen'in okulunun önüne vardıklarında)
Selen:Abla ben gitmek istemiyorum.
Yağmur:Ha? Neden ki sabah çok hevesiydin.
Selen:...
Yağmur:Tamam hadi şöyle yapalım...
(Selen'in kulağına birşeyler fısıldar)
Selen:Tamamdır.
Yağmur'un söylediklerinden sonra Selen arkasına dönüp bir daha geriye bakmadan okula doğru koşuyordu.
Yua:Kıza ne söyledin böyle heyecanlandı.
Yağmur:Akşam görürsünüz. . . .
En sonunda okula varmışlardı şu anda bahçede bekliyorlardı. Öğretmenler onları sınıflarının olduğu yerlerde topladıkları için hepsi ayrılmıştı. Müdür okulun yeni dönemi için konuşma yapıyordu.
(Bu arada bizimkiler okula Daniel gibi dönem ortasında gelmiyorlar normal bir şekilde herkesin ilk geldiği zaman geliyorlar umarım anlatabilmişimdir.)
En sonunda konuşma bittiğinde herkes sınıflarına dağıldı. . . .
Bu sefer hikayeyi biraz kısa kestim çünkü birşey sormak istiyorum önümüzdeki bölümde önce hangi departmanı yazıyım?
Buse-Dans ve Vokal
Yağmur-Moda
Yua-Mimarlık
Kaan:Buna halana karar veremedim Eli ile aynı bölüme mi koysam yoksa yemek pişirdikleri sınıfa mı(adını unuttum) koysam kararsızım.
Birde hikayeye gram katkısı olur mu bilmem ama çok içimden geldi gittim evin krokisini çizmeye çalıştım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Şu anda sadece kızların kaldığı katı çizdim. Sizce nasıl olmuş?
