Yine aynı gün...çizime başladım aklımda pek bir şey olmasa da..Arkadan "Model"in sesi içime huzur katıyor. Bugün aklım epey bir karışık. Aklıma annem geliyor..nedenini bilmiyorum. Beni yıllar önce bırakıp giden kadının aklımı kurcalamasına hakkının olduğunu düşünmüyorum. Sırf babamla daha rahat bir hayat geçirmek için beni çok küçük yaşımda bırakıp gitmişlerdi.
Şu an rahatlar mıdır acaba? Bunları daha önce kendime çok sordum ama bir cevap bulamadım. Daha da kötüsü ailemden bir kişi bile tanımıyorum. Ben kimin torunuyum,kimin yeğeniyim bilmiyorum. Şimdi aklınızdan şu geçecek "E araştır", "E Tv kanallarına başvur." Bunları akranlarımdan ve anlayacağınız üzere büyüklerimden çok duydum. Ama olay ne biliyor musunuz? Ben bulmak istemiyorum.
Neredelerdi? Ben ağlarken, ben zorbalanırken, ben mutluyken, ben "anne yardım et" diye haykırırken neredelerdi? Şimdi istemiyorum. Ben onlarsızlığa alıştım. Garip değil mi? İnsan annesizliğe, babasızlığa ve gerisine nasıl alışır? Ne diyorum biliyor musunuz içimden içimden; "Onlar nasıl evlatsızlığa alıştılarsa aynen o şekilde alıştım." diyorum ve rahatlıyorum. Hayatta insanlar çıkarlarına göre hareket ederler. Ben burada ilk defa çıkarımı düşündüm ve beni sevmeyeni ben niye seviyorum diye sordum. Onları merak etmiyorum ama umarım mutlulardır. Gerçi bensiz her yer mutlu ama..
Çizimim bitmiş sizle konuşurken. Arada konuşalım olur mu? Sizler beni anlıyorsunuz..inanıyorum.
Çizimi bitirdikten sonra bugünün böyle ilerlemeyeceğini fark ettim ve galeriyi kilitleyip arabaya atladım. Kafeye gidip kitap okumaya karar verdim. Kahvemi sipariş ettikten sonra "Beyaz Zambaklar Ülkesinde" kitabını okumaya başladım. Herkese hitap eden bir kitap olduğunu düşünüyorum. Ama şu an kitabı anlamaya çalışmak yerine kafamı dağıtmak için okumak zorundayım. Yoksa bu saçmalıklar aklımdan gitmeyecekti.
Kahvemi içerken ne kadar yorgun olduğumu fark ettim. Acaba yanımda biri olsaydı bu kadar yorgun olacak mıydım? Biri benim yanımda olsa bu kadar kötü hissedecek miydim? Yaşadığım bunalımları,psikolojik sorunlarımı,anksiyetemi yaşayacak mıydım? Ailem yok evet ama aşık olmak isterdim..ailemin böyle oluşmasını isterdim. Daha önceden bir erkek arkadaşım olmuştu ama bana kazandırdığı tek şey hayal kırıklıklarıydı. Hiç şanslı olamadım anlayacağınız. Aile yok. Aşk yok.Arkadaş yok.
Bu dünyada bir sanat var beni kurtaran..beni yaşatan..nefes aldıran. Burada da sıkılıp evime gitmeye koyuldum. Rahat kıyafetlerimi acelece üstüme geçirdim, sabah yapıp yemediğim sandviç işime yaradı hemen yedim. Ve laptop'umu alıp balkona çıktım.
Ankara'yı çok seviyordum onun aynı şeyi hissettiğini düşünmüyorum. Çünkü ailem beni terk ettiğinde Ankara beni terk etmişti. Küçüktüm dedim yani bana göre küçüktüm,8 yaşındaydım terk edildiğimde. Beni parka götürdü anne ve babam. Bir daha oradan üç kişi ayrılamadık. Yurtta kaldım. Çok acı ama yurda bile tek başıma gittim."Beni alır mısınız?" demiştim dolu gözlerle..çok iyi hatırlıyorum. İnsanlar mutlu anılarını daha çabuk unutuyor bence. Acılar hep kalıcı izler bırakıyor..En azından bende öyleydi ve öyle.
Gün boyunca böyle şeyleri sorgulayan depresif bir kızım işte ben. Henüz onu anlayan birini bulamayan kız. Buraya geldim çünkü birileri beni anlayacak hissediyorum..hem de çoo..k. Laptop'u açıp genç kimliğimi aktif hale getirerek wattpad'i açtım. "Beyaz leke" okuyorum..Sesli bir şekilde Tugay'ı diliyorum.Ara sıra ağlamadan edemiyorum. Çünkü Raife bizi yakıyor. Wattpad'e tam hakim değilim ama genç kimliğimi aktifleştirirsem akşamları biraz okuyorum.
Anıl Emre Daldal'dan "M."yi açıp gözlerimi dışarıya çevirdim. Düşündüm. Neden ben buyum? Ama kendimin neresi kötü ki? "AMAN YETER İÇİMİZ ŞİŞTİ ASEL!"dedi iç sesim. Eeee bana da ne düşer iç sesimi dinlemek tabii. Yatağıma girip beni asla yalnız bırakmayan yastığıma kocaman sarıldım. Komodindeki fotoğrafa takıldı gözlerim.Anneme ve babama ne kadar kızgın olursam olayım bu fotoğrafı çok seviyordum. Koltukta oturuyoruz ben bebeğim..ve annem çok güzel bir gülümsemeyle kameraya bakıyor. Babam ise bana dalmış çok mutlu görünüyor. Çelişiyor yaşadıklarımla bu fotoğraf. Çok da sorgulamadan yatmaya çalışacağım. Ama benle mutlularsa neden bıraktılar? Acaba onların bir suçu yok muydu? Hayır Asel uyu hadi bunları düşünme. Evet,rüyalar alemi beni kendine çekiyor...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sanat Eserim
Teen FictionAsel..en çok sevdiği çiçek lavanta olan Asel.. Bir gün parka gidip kalbini orada bırakan Asel.. Orayı taşla dolduran Asel.. Her şeye rağmen yaşayan ya da yaşadığını sanan Asel.. Acaba bize hayatından neler paylaşacak?