10

243 9 13
                                    

Sabah telefonun çalması ile uyandım.
Uykulu halimle ayağa kalkıp telefonu açtım.
"Alo?"

"Değerli Alev Alpaslan babanız Muhammed Alparslan bu gun büyük çabalarımız'a rağmen maalesef dünyasını değişti,yasarksn yakını olarak tek sizi aramızı istemişti, miras için avukatla görüşme yapa bilirsiniz"

Dizlerimin üzerine düştüm. Ne konuşa biliyor ne de haraket ede biliyordum. Göz yaşlarım yanaklarımdan yere damliyordu. Hayatta kendimden daha çok sevdiğim ilk insandı babam... şimdi ise sadece cesedi dunyadaydi. Onunla alakalı olan herseyi kaybetmistim. Son yıllarında doğru düzgün yaninda bile olmamıştım...

Zorlukla ayağa kalktım ve Ceketimi giyip hastaneye gitmek için hazırlandim. O sirada efe uyanmıştı.

"N-nereye gidiyorsun?"

"Efe,uslu çocuk ol,evde otur ve gelmemi bekle"

Tam kapıdan çıkarken kolumdan tuttu.
"B-bende gelmek istiyorum,kötü bir şey olduysa... bana söyleye bilirsin"

"Efe,otur evde dedim sana"

Kapıdan çıkıp giderken arkamdan koştuğunu duydum.
"Birakmiyorsun,he?"

"N-neden bırakayım?'

Tepki vermeden yürümeye devam ettim, taksi durdurup oturdum, bu gerizekali hala beni takip ediyordu.

Taksiciye söyledim.
"Morga taraf"

Bunu söylediğimde Efe bana baktı.
"B-babana mi bir şey oldu?"

Gözlerim hala doluyken böyle sorması beni daha da sinirlendiriyordu.
"Sence başka ne ola bilir Efe?"

Babam zengin biri olduğu için hep çalışırdı. Bazen okul mudurlugunden farklı işi de olduğunu düşünürdüm... şimdi ise gerçekten öyleyse avukatdan öğrenecektim.

Mükemmel değil mi? Her gün başka kötü berbat haberle başa çıkmaya çalışırdım. Sikik Hayatımda bi iyi şey olsa şaşırırdım zaten.

Morg binasının önüne vardığımızda parasını ödeyip arabadan indim ve binaya doğru yürürken içeri girdim.

Resepsiyonist ve bir sürü ağlayan insan...

Resepsiyonist'e yakinlasip söyledim.
"Muhammed Alparslan için... gelmiştim"

"A.. evet o adam, 20ci oda, avukatı da burada,size bir mektub bırakmış avukatdan ala bilirsiniz"

20ci odaya doğru yürüdüm ve kapıyı açıp içeri girdim. Babam beyaz örtünün altında hareketsiz duruyordu...

Yanına gidip orada diz çöktüm. Gözlerim daha fazla doluyordu ama babam her zaman ben ölünce ağlamayin derdi. Aglamamaya çalışmak zordu

"Baba... son yıllarda senin için iyi bir kız olmadığım için özür dilerim... affet beni... lütfen"

Bir kaç dakika sonra ayağa kalkıp avukata baktım.
"Babam.. bana mektub bırakmış,doğru mu?"

"Evet,isterseniz sizin için okuyayim"

Kafamı salladım.
"Değerli kızım alev,Lütfen kendini kötü hissetme,ağlama,sen her zaman benim güçlü kendi ayakları üzerinde dura bilen kızım olacaksın,kim ne derse desin seni seviyorum kızım...
Mirasa gelirsek,bütün evlerimi , arabalarimi ve senin bebeklikten beri çok sevdiğin motorları sana bırakıyorum... tabii banka da ki paraları da.
Ama ondan başka sana söylemediğim bir kaç şey var kızım. Evet küçüklükten beri bu servetin nasıl sadece bir okuldan geldiğini hep sorguladin biliyorum,işte onun cevabı, bundan sonrasını avukat yerine kendin oku"

Bunu duyduğumda hemen avukatın elinde ki kağıdı aldım ve icimde okumaya başladım.

"Benim dünyanın her yanında yasa dışı kumarhanelerim var,hepsi senin,bir nevi mafyasın diye biliriz kızım... ama lütfen sadece bu babanın işini devam ettir,bundan akrabalara ve annene bir şey söyleme,onlar da bilmiyorlar.
Babam seni seviyor kızım,hep sevecek.
Kendine iyi bak... sana En yakın olan kumarhanenin adresini yazıyorum,oraya gidip benim kızım olduğunu söylersen hayatının yeni kısmı başlayacak"

Yutkundum. Babamın nasıl... böyle bir şey yapardı. Ama... ne olursa olsun onun işini devam ettirecektim,babamın son isteğini ölene kadar devam ettirecektim.

Efenin kolundan tutup odadan çıkardım.
"Sandığından çok farklı şeyler var ufaklık,ve bu işleri annene bile soylersen,seni sikerim"

Kafasını salladı.
"Hadi gidiyoruz"

Taksiye binip oranın adresini söyledim.
Vardığımızda yerin altında klasik bir bar gibi duruyordu ama içeri girdiğimde ikinci bir kapı ile yerin altında yukarinin binlerce katı büyüklüğünde bir yeri gördüm. Resepsiyonist"e yakinlasip söyledim.

"Alev Alparslan... Muhammed Alparslan'in Kızıyım"

Orada konuşan işçiler bir anda sustu.
"Sen cidden o musun?"
"Gerçekten ona benziyor"

Gibi fisildasmalari duyuyordum.
"Evet benim neye şaşırdınız"

"Peki yanınızda ki çocuk kim?"

Resepsiyonist efe'ye bakarak sordu.
"Onu karıştırma,şahsi mülkiyet"

Kafasını salladı ve bütün işçilere anons ederek toplantı odasina gittik.

Hayatımın yeni kısmı... Artık bir amacım vardı. Babamın ruhunu üzmemek ve onun adını her zaman yaşatmak.

"Evet... belki bilmiyorsunuz söyleyeyim. Babam bu gün hayata gözlerini yumdu... ne kadar üzülsemde onun vasiyetini yerine getirip üzülmemeye çalışıyorum,artık patronunuz benim,ama,Ben diğerleri gibi değilimdir,eğer bir işte uğraşırsam en iyisi olmalıyım yada en iyisi,anlaşıldı?"

Yanımda duran efeye baktım.
"Bu da yardımcı,çay falan isterseniz söyleyin getirir"

"Y-ya b-ben niye-'

"Kes sesini hayatim"

Ana salona geçtiğimizde arkadan bir çalışan söyledi.
"Yıllardır borcunu ödemeyen biri var,babanız onu ne kadar uyarsada 1,5 milyon TL borcunu hiç ödemedi,siz bu konu da ne yapmayı düşünüyorsunuz"

"Buraya çağır,haddini bildiririz"

"Iskence mi?"

"O da mı var sizde?"

Ah ne beklerdim ki klasik mafya şeyleri...


Az bölüm ata biliyorum çünkü okul var yanii,özür dilerim bu konuda

1.55cm(femdom)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin