La Douleur Exquise

Quatre

İyi okumalar.

.
.
.
.

(Jungkook)

Taehyung ile içeri girdiğimizde Jimin hyung ile Yoongi hyungu evde bulamadık. Gitmişler miydi? Yoongi hyung babasının haberini alınca doğal olarak kötü hissetmiştir, eminim biraz nefes almak için çıkmışlardı. Bu demek oluyordu ki Taehyung ile evde baş başa kalmıştık.

TAEHYUNG İLE EVDE BAŞ BAŞA KALDIK!

İkimizin birlikte kalması bence hiç iyi olmazdı. Tamam iyi biriydi ama bir tahtası eksik gibiydi. Tam olarak onu tanımadan konuşmak istemiyorum ama karşımda, mutfak masasında otururken dik dik kapıya bakması bence hiç hayra alamet değildi.

Arada bir dudaklarını kıpırdatarak mırıldanıyordu. Açıkçası bu durum beni biraz korkutuyor ve geriyordu.

Boğazımı temizleyip kalçamı tezgaha yasladım ve kollarımı bağlayarak ona baktım.

"Taehyung."

Başını bir anda bana çevirmesiyle irkilip ellerimi tezgaha yasladım.

"Efendim?"

"Şey diyecektim... Şimdi ne yapacağız? Evde yalnız kaldık ya. Sıkıldım da ben biraz."

"Aslında biraz yorgunum..."

Ayağa kalktı ve yanıma geldi.

"... Uyuyacağım."

O, kapıdan çıkıp giderken derin bir nefes vererek kollarımı bağladım.

Bu saatte mi uyuyacaktı gerçekten? Kahve de içmişti üstelik, uykusunun olduğunu pek sanmıyordum. Başka bir şey vardı ama gidipte onu izleyecek halim yoktu herhalde.

Acaba?... Yok canım, sapık değilim ben. Yok yok, hem uyuyor nesine bakacağım be!

Kapının sesini duyunca yaslandığım yerden kalkarak kapıya koştum ve Jimin hyungun yanına gittim.

"Bak Jungkook size hediye aldık!"

Elime tutuşturduğu poşeti alarak gülümsedim ve Jimin hyunga sarıldım.

"Hyung ne gerek vardı? Teşekkür ederim."

"Eh ailemizin zeki veledi olarak bir üniversite hediyesini hak ettin. Seninle gurur duyduğumu bilmelisin."

Birlikte içeri girdiğimizde Yoongi hyung elindeki paketi bana vererek koltuğa oturdu.

"Bunu da Taehyung'a veriver hadi."

Başımı sallayıp paketi alarak yukarı çıktım. Ne almışlardı acaba? Taehyung ile beraber açardık artık.

Yukarı çıkıp odaya girdiğimde Taehyung'u görememiştim. Uyumayacak mıydı o en son? Nereye gitmiş olabilirdi ki?

Balkonun kapısı açılıp içeri Taehyung girince gülümseyip yanına gittim.

"Taehyung-"

Gözleri kıpkırmızıydı. Ne olmuştu ki? Uyuduğu için miydi acaba?

"Taehyung sen iyi misin?"

"Bir şey yok."

Vardı. Ne olmuştu ki?

"Pekâlâ. Yoongi hyung senin için hediye almış. Sana vermemi istedi."

"Teşekkür ederim."

Elimdeki paketi alarak yatağına gidip oturdu. Ben de yanına gidip oturdum ve gülümseyerek ona baktım.

Hiç iyi görünmüyordu. Kahveyi içip içeri girdiğimizden beri onda bir haller vardı ama çözememiştim bir türlü.

"Taehyung bir sorun mu var?"