Sofia ile dehşetle birbirimize bakakaldık. Bir sapık eksikti o da oldu yani... sertçe yutkundum. Sofia kağıdı önümüzden çekip bana döndü.
Sofia: Bu iş çok uzadı... Söylemek zorundayız artık...
Kate: Haklısın galiba-Kapı çalınca hızla kağıdı cebime geri yolladım. Draco ve Mattheo içeriye girdiğinde stres basmıştı bile. Draco olmadan mı konuşsak daha iyi olurdu...
Mattheo: Evet Kate. Chris az önce yüzsüzce yanımıza gelip tanışmak istediğini söyledi. Bende yüzsüzce reddettim...
Kate: İyi yapmışsın...
Mattheo: Kafa dağıtmamız lazım...
Kate: Şimdi içelim falan diyeceksiniz ben almayayım...
Mattheo: Sen daha çocuksun ne içmesi?
Kate: Yok beni döv diyo illa...
Mattheo: Ne yani daha 16 yaşında değil misin?
Kate: Küçük olmayı ben seçmedim.
Mattheo: Büyük olmayı da ben seçmedim.
Kate: Sabrediyorum...
Mattheo: Başarılar...Ufak bir dejavunun ardından Sofia ve Draco kahkahayı bastı. Kapı çaldığında kapıyı açmaya gittim.
Daphne: Şey merhaba. Snape, Draco ve seni çağırmamı söyledi.
Kate: Allah Allah... teşekkürler.
Daphne: Rica ederim.
Draco: Ne oldu acaba.
Kate: Bilmiyorum. Gidip öğreniriz şimdi...Draco ile odadan çıkıp iksir sınıfına ilerledik. Snape bizi bekliyordu.
Snape: 3. Katın süpürge dolabında ne yaptığınızı öğrenebilir miyim?
Kate&Draco:...
Snape: İyi. Cezalısınız. Doğru kütüphaneye. Temizlik işi var...
Kate: Ama profesör-
Snape: TEMİZLİĞE BAYAN RİDDLE!Homurdanarak odadan çıktık. Kütüphaneye giderken Draco gülüyor, bense sinirden ne yapacağımı şaşırmıştım. Pardon da dolapta olduğumuzu kim yumurtladıysa ben onun ta...
Kütüphaneye girip derin bir nefes aldım. Kitaplar çok dağınıktı. Hemen bitecek gibi durmuyordu. Bileğimdeki toka ile saçımı topladım.Draco: Hazırlıklıyız?
Kate: Her zaman...Kitapları dizmeye başladık. Bir kaç raf dolmuştu. Ama üst kısımlara uzanamıyordum. Parmak uçlarıma çıkarak uzanmaya çalışırken kitabı elimden alıp yerine koydu Draco. Arkama dönersem dip dibe olduğumuz gerçeği yüzüme çarpacak için dönmedim. Bu lanet olası kalbim neden bu kadar hızlı atıyor??
Draco arkamdan çekilip güldü. Arkamı döndüğümde utançtan kızardığıma emindim.Draco: Üst rafları bana bırak...
Kate: Tamam... Ben okuma kitaplarının rafını düzenleyelim...♡♡♡♡♡♡
Kaç saat geçti bilmiyorum ama sıkıntıdan patlamak üzereyim. Draco da sıkılmış olmalı ki benimle uğraşıyordu.
Draco: O ne?
Kate: Masal...
Draco: O ne?
Kate: Roman...
Draco: O ne?
Kate: Zıkkım!!
Draco: Hayır, cebindeki ne?Elim hızla cebime giderken Draco önce davranmıştı. Şimdi yandım... koşarak uzaklaşırken peşinden koşmaya başladım.
Kate: ONU BANA VER!!!
Draco: GEL DE AL!!
Kate: DRACO!!Peşinden koşarken ayağımın takılması ile düşmemek için yanlışlıkla Draco'yu kendime çektim. İkimiz de yere kapaklanırken benim sırtım yerde, kitap yüzümde, Draco ise bama çarpmamak için son anda yere yaslandığı elleri ile bir nevi üstümde...
Kitaplarda çok klişe olduğunu düşündüğüm bu sahneyi gerçekte yaşayacağım aklımın ucundan geçmezdi. Kitabı yüzümden çekip şok ile suratına baktım. Aynı şekilde bana bakıyordu. Kendine gelince hızla üstümden kalktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lanetli Hayat✨️(Kate Riddle & Draco Malfoy)
FanficKate, küçücük yaşında çok güçlü olmak zorunda kalmıştı. Annesi onun doğumunda öldüğü için içinde taşıdığı üzüntüye babasının intiharı tuzu biberi olmuştu. Üstüne üstlük büyük abisi Tom Riddle, abisi ve onu yalnız bırakarak ihanet etmesi ile Riddle k...