1.BÖLÜM

25 9 3
                                    

Sabah alarmının çalmasıyla gözlerimi açtım, hayatımdan o kadar bıkmıştım ki çalan alarm umrumda bile olmamıştı.

Biraz sonra üvey annem sinirli bir şekilde odama geldi, "Seo-yeon çabuk kalk! Okula geç kalıcaksın!" Dedi, ve odamdan çıktı. Uzatmak istemediğim için"Tamam Ha-ren abla" dedim.

Ona üvey anne veya anne demiyordum, hatta sinir olduğumda ona ismiyle sesleniyordum.

Ruhsuz bir şekilde ayağa kalktım ve alarmı kapattım, banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım ve odama döndüm. Dolabımdan üniformamı aldım. Üstümü giyindim, saçlarımı taradım ve aşağı indim.

Masaya oturacağım anda babam elini masaya vurdu ve "Son sınavdan 80 almışsın!!!" dedi. Yorgun bir ses tonuyla "Özür dilerim baba moralim bozuktu dikkat edemedim" dedim, ama o yine her zamanki sözünü söyledi "Neden moralin bozuktu?! Ne yaşadın ki?!"

Söyleyemedim, "Baba ben zorbalık görüyorum" diyemedim.

Bir şey demedim ve kahvaltımı yapmaya başladım, kahvaltımı bitirip evden çıkacağım sırada Ha-ren abla "O notlarını düzelt yoksa telefonunu alırım" demesiyle duraksadım. Tam ona dönüp "Sanane" diyeceğim sırada babam geldi ve "Annen haklı!" dedi, bir şey demedim ve evden çıktım.

Her zamanki gibi okuldan önce annemin mezarını ziyaret etmek üzere yola koyuldum. Yol boyunca düşündüm, neden böyle bir babam var? Neden zorbalık görüyorum? Neden dertleşmek için kimsem yok? Neden yaşıyorum?

Mezarlığa geldim ve annemin mezarının başına gittim, "Anne, biliyor musun? Bu sabah babam bana sınavdan 80 aldığım için bağırdı. Sen olsaydın bağırmazdın, konuşurdun, anlardın, dinlerdin ama babam öyle mi? Sana söz veriyorum bir gün kızım olursa adını Ji-yoo vericem, eminim ki senin adın ona çok yakışacak." Dedim

Mezarlıktan çıkıp okulun yolunu tuttum. Okula girer girmez Ae Sook "Hey Seo-yeon yün annenin mezarına gittin mi? Bir sonrakinde selamımı da söyle" dedi ve kahkaha attı, umursamamış gibi davrandım ve sınıfa girdim.

Sırama doğru giderken Sang Ki "Seo-yeon biliyor musun?" Dedi, ona baktım ve "Neyi biliyor muyum?" Dedim. Elini çenesine koydu ve düşünüyormuş gibi yaptı, daha sonra elini şıklattı ve "Gereksiz olduğunu!" Tüm sınıf gülmeye başladı.

Sırama oturduğum anda öğretmen sınıfa girdi "Günaydın gençler"
Ben hariç tüm sınıf "Günaydın hocam" dedi. Ae Sook benim önümde oturuyordu, derste bana döndü ve

"Seo-yeon"

"Efendim Ae Sook"

"Çıkışta kızlarla gezmeye gidicez, sende gelmek ister misin?"

"Sen bana hep kötü davranırdın ne oldu? Ne değişti?"

"Hiç, öylesine"

Ae Sook'a yaklaştım ve

"Ae Sook, inan bana senin yalanlarını dinleyecek vaktim yok"

"Öyle mi Seo-yeon'cuk"

"Öyle!"

Ae Sook kolumu sıkmaya başladı

"Sen kendini ne zannediyorsun?! Nasıl benimle böyle konuşursun"

Hoca yanımıza geldi, Ae Sook'a döndü

"Ae Sook arkadaşının kolunu bırak!"

"Pardon hocam"

Hoca gidince Ae Sook arkasını döndü

"Seninle tenefüste görüşücez! Bekle sen"

Bir kaç dakika sonra tenefüs zili çaldı, Ae Sook kolumdan tuttu ve beni zorla kızlar tuvaletine getirdi

ZORBALIĞIN BİLE BİR SINIRI VARDIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin