Bir yaz akşamıydı. Evde ne kadar cam varsa hepsi ardına kadar açılmıştı. Yine de bu serinlemeleri için yeterli olmuyordu. Pencereden içeriye giren tek şey esintisi daha da sinir bozan lodostu. Herkes içeride serin bir köşe ararken Rey durumu kabullenmiş bir şekilde odasında oturuyordu. Öylece oturmuş dışarıya bakarken bu sıcakta nasıl uyuyabileceğini düşünüyordu. Elini kaldırarak ensesine koydu ve gözlerini birkaç saniyeliğine kapattı. Tam uyuyacağını hissettiği anda dışarıdan gelen bir tıkırtı sesi ile irkildi. Hiç hareket etmeden durdu ve bekledi. Bir ses gelmiyordu. Herhangi bir kedi olabileceğini düşündü. Tam arkasına yaslanacağı sırada aynı sesi tekrar duydu. Bu sefer hareketlenerek kafasını camdan dışarıya çıkardı. Bahçe karanlık olduğundan pek bir şey göremiyordu. Gözlerini karanlığa alıştırdığı sırada bahçenin ortasında dikilen karartıyı fark etti. Orada öylece hareket etmeden duruyordu. Garip bir duruşu vardı. Rey daha net görmek için gözlerini kıstı. Evet orada biri vardı ama bahçeye nasıl girmişti? Rey dudaklarını büzüp elini kaldırdı ve kendini fark ettirmek amacı ile sallamaya başladı ama orada dikilen karartı hareketsizliğini sürdürmeye devam ediyordu. Ondan bir tepki alamayınca elini indirdi ve seslendi."hey" Bu sesleniş ile oradaki kişinin dikkatini çekmeyi başarmıştı. Artık Rey'e doğru bakıyordu. Tam tekrar sesleneceği sırada o kan kırmızısı gözleri görmesi ile kendini geri attı. Bir süre öyle durduktan sonra derin bir nefes aldı ve camın pervazına tutunarak yavaşça ayaklandı. O şeye tekrar bir bakış attı. Bu son bakış ile onun bir insan olmadığından emin oldu. Hemen odadan çıkarak merdivenlere doğru yöneldi. Tırabzana tutunarak merdivenlerden hızlı bir şekilde indi ve hızla salona girdi. Bir anda içeriye dalması ile odadaki herkesin bakışları Rey'e çevrildi.
Rey; Bahçede biri var!
Matsubi; Gördüğün gibi hepimiz buradayız Rey.
Rey; Hayır o şey bir insan değil.
Asahi; Başladı yine.
Rey; Ciddiyim ben!
Deniz; Kedi görmüşsündür.
Rey; Zaten ben kedi olup olmadığını anlayamıyorum.
Deniz; Evet anlamamışsın.
Valery; Ya bir hayvan falandır işte.
Rey; İnsan da değil hayvan da!
Tonjun; Yani kürt mü?
Lily; İşicem mal.
Ezel; yazık, sıcaktan serap görmeye başlamış.
Rey; Serap falan değil!
Beom; Olur öyle şeyler Rey.
Rey; Of gidin ya!
Mitsu; İyi ben gidip bakarım şu insan ve hayvan olmayan şeye.
Deniz; Ben de geliyorum. Merak ettim şu kediyi.
Asahi; Ne olduğunu gelip anlatında gülelim biraz.
Tonjun; Bence kesin kürt.
Mitsu, Deniz, Tonjun ve Rey mutfağa girdiler. Bahçenin kapısına doğru ilerlediler. Mitsu kapının önüne geldiğinde kapıyı açarak bahçeye çıktı. Etrafa göz attı ve bakışlarını önce yanından geçen kediye sonra da Rey'e çevirdi. Deniz kediyi görmesi ile beraber gülmeye başladı.
Deniz; İşicem bu mu senin ne olduğunu bilmediğin yaratık.
Rey; Of intihar edeceğim!
Tonjun; Rey, hani nerede bahsettiğin kürt?
Mitsu; Gördüğün gibi Rey, burada dolaşan tek yaratık bir kedi.