Saye bir süre olanları anlamaya çalışırken arkasından gelen bir ses duydu. "Hey kimleri görüyorum vaaaay İlay ve Gaye." Dedi kalın bir erkek sesi. Kızın adı İlay'dı. Sonunda öğrenebilmişti.
Bir erkek ve üç kız onlara doğru geliyorlardı. Çocuk tam bir zargana gibi gözüküyordu, acayip derecede sıskaydı. Kızlarda onun aksine kilolu. Zargana çocuk ona yaklaştı ve "Çok özledin galiba buraları. Aleyna'yı yanına almayı başarana kadar buradan çıkmıyordun." Dedi ağzını gere gere. Ağzını öyle çok açarak konuşuyordu ki Saye onun küçük dilini gördüğüne yemin edebilirdi. İlay'a bakarak bunların kim olduğunu ve neyden bahsettiğini anlatmasını istiyordu.
"Aaaa. Unuttun galiba o günleri." Dedi kızlardan daha kilolu olanı. Diğeri ise onu dürtüp sinsi gülüşüyle "Yanında Aleyna'da yok. Bir şey de kanıtlayamaz ne yapsak?" dedi.
Çocuk kollarını sıvayıp "Eski günleri özledim." Dedi. Saye, İlay'a dönüp "Ne yaptılar bana?" diye sordu.
"Ne mi yaptılar? Bu okuldaki bütün zorbaların elinden geçtin sen. Buraya inen herkesle anın var. En çok da bu üçüzlerle. Tabii Aleynalardan sonra." Diyerek kız ürkerek geri çekildi.
Saye etrafına baktı. Her köşede birileri başka birilerine zorbalık yapıyordu. Bazıları kölesi olarak kullanıp emir veriyorlardı. "Sabahki kavgadan sonra kimseye bir şey yapmamak için müdüre söz vermiştim ama yazık oldu." Dedi artık dayanamayacağını düşünerek. Burası nasıl bir okuldu böyle? Karşısındaki 3 kişi onu duyunca gülmeye başladılar.
"Ancak galiba hepsinin acısını çıkarmalıyım." Salık olan saçlarını topladı. Arkaya doğru geri gitmeye başladı. Zargana çocuk onun kaçtığını sanıp "Kaçamazsın." Dedi ve saatine baktı.
"Daha yarım saatimiz var." Saye etrafına bakıp bir göz gezdirdi. Fazla kalabalık yoktu toplasan bu önündeki üç salakla 12-13 kişi belki vardı.
"Tamam buradaki herkesi pataklamaya yeter." Çocuk gülerek bir hamle yaptı ve ona bir tokat geçirdi. "Birde herkesi pataklayacakmış ezik. Daha kendini savunmayı bile beceremiyorsun."
"Önce sen vurdun." Dedi ve en sevdiği hareketle (döner tekmesiyle) karın boşluğuna bir tekme attı. Daha havada takla atarken iki şişko kızın da kafalarını birbirine hızla çarptı. Diğerleri koşup etraflarına toplanmışlardı bile. Herkes zorbalığa uğrayan Gaye'nin zorbalığı özlediğini söylüyordu. Bu kelimeler Saye'yi daha da çileden çıkarıyordu. Yerde yatan iki şişkoya yaklaşarak
"Bana bakın az yiyin de biraz arkadaşınıza verin bir deri bir kemik kalmış, kendini koruyamaz hale gelmiş. Ne yapıyorsunuz onun önündekileri de mi yiyorsunuz?" diyerek tüm kahkahasıyla gülmeye başladı.
Çocuğun yanına gidip eline tüm gücüyle bastırıyordu.
"Bu yaptığına pişman olacaksın. Seni tenha da yakaladığım zamanları unutma." Dedi. Saye eline daha fazla basıp çatırt sesini duydu. "Biliyor musun çok yanlış kelimeler seçiyorsun? Canını öyle yakarım ki değil bana hayatında hiçbir kıza yaklaşamazsın." Dedi malum yerini işaret ederek.
"Oooo güçlenmişsin Gaye. Sevgilinin sana dayak atması iyi olmuş. Dayak yemeden dayak atmayı öğrenemezsin demişler." Dedi esmer uzun boylu bir çocuk. Herkes Gaye'den nasıl bu kadar nefret edebilirdi? Neden kardeşine böyle sataşıyorlardı? Sinirle onu söyleyen esmer kıvırcık saçlı çocuğa koşarak birden boğazına saldırdı. Eliyle öyle güçlü tutmuştu ki boğazını çocuk nefes alamıyordu. Boğazından tutup yere düşürdü.
"Sende biraz dayak yemelisin o zaman." Diye fısıldadı kulağına. Etrafında duran kalabalığa bakarak "Zorbalar öne çıksın." Diye bağırdı. Tabii ki hepsi kendine güvenen insanlardı ve hepsi öne çıktılar yaklaşık 8 kişi öne çıkmış, sanki çok gurur duyulacak bir şey yapıyorlarmış gibi burunları dik bir şekilde gerine gerine duruyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖLGE(Yakında basılacak)
Açãoİntikam neydi? Soğuk yenen bir yemek mi? Unutmak mı? Peki ya affetmek? Saye'ye göre sadece bir oyundu. Ama sonu ölümden bile daha tehlikeli bir oyun, belki de bir kumar. İkiz kardeşine yapılan zorbalıkların intikamını almak için and içen Saye, kard...