Öperken koklayan insanın, özlerken burnunun direği sızlar.
(Cemal Süreya)ÇAĞAN ALP ARSLANOĞLU
" Yavaş git Çağan kız evde kaçmıyor ya" diye söylenerek karakoldan çıktım.Meva'nın yanına gidiyordum yanağından öptükten sonra bir daha görmemiştim. Aslında öpecektim ama gözlerinde ki o masumluğu gördüm ne yapacağını bilmiyor öylece öpmemi bekliyordu, bu hali çok tatlıydı dudaklarına hasrettim çünkü onu ilk kurtardığımda dudaklarımız birbirine bir kaç saniye de olsun değmişti ve bu beni deli ediyordu. Ayaklarım ona gidiyordu benim şuan evde olmam gerekirken ben onu görmek istiyordum.
Kapının önüne geldim ışık yanıyordu girip girmemek arasında kaldım saat gece yarısını geçmişti rahatsız etmek de istemiyordum ama ihtiyacım vardı sanki kokusuna koyu kahvelerine. Dayanamadım ve kapıyı çaldım bir süre sonra kapı açıldı, kim o felan demeden açmıştı bu biraz beni gerdi ya başkası olsaydı? Bugs bunnyli pijamları ile karşıma Meva çıktı kıvırcık saçlarını yukarıdan topuz yapmıştı.
" Çağan" dedi gülümseyerek özlemiştim ismimi söylemesini ağzına çok güzel yakışıyordu.
" Kim o demeden kapı mı açıyorsun sen?" dedim sinirle ve yanından içeri salona geçtim.
" Delikten baktım" dedi kapıyı kapatıp peşimden gelerek
" Işığın açıktı neden uyumadın hala" dedim ikimizde salon ortasında dikilmiş birbirimize bakıyorduk
" Bende tam yatıyordum uykum yoktu oturdum biraz, Sen neden geldin? Görev bittiyse evde olman gerekmez mi hem yorgun görünüyorsun." dedi, evet fazlasıyla yorgundum 2 haftadır görevdeydik ve toplasan bir günlük anca uyku uyuyabilmiştim.
" Bende bunu sorguluyorum" dedim yorgun çıkan sesimle kaşlarını çattı, neden burda olduğumu bende sorguluyordum görevden sonra hep eve giderdim ailemin yanına huzurla uyurdum ama bugün buradaydım.
"Neyi" dedi bir adım yaklaşıp aramızdaki mesafeyi kapattım boyu kısa olduğu için başımı eğmek zorundaydım oda kaldırmış başını koyu kahverengi gözleri ile bana alttan altan bakıyordu , sevimli yavru kedi gibiydi gel de öpme sen bunu.
" Neden burada olduğumu, görevden geldiğim gibi kendimi burda buldum" dedim biliyordum çünkü onu görmek istiyordum.
" Bunun bir sebebi olmalı" dedi yakınlaşarak ne yapıyordu bu kız ateşe ayak basıyordu.
" Olmalı" dedim bende aynı şekilde yaklaşarak, gözlerim dudaklarındaydı yine kendini öylece bırakmış öpmemi bekliyordu elimi beline attım ve kendime çektim nefesi dudaklarıma çarpıyordu ve bu beni deli ediyordu öpecektim karar vermiştim. Kapının hayvan gibi çalınması ile ikimizde o tarafa baktık sikerler böyle işi gelecek zamanı mı bulmuştu her kimse kapıya ilerledim ve bir sinirle açtım Erdi nefes nefese kalmış bir biçimde,
" Komutanım" dedi
" Ne oldu lan ne bu halin köpek kovalamış gibi" dedim sinirle Erdiye sövmem gereken konular vardı.
" Komutanım Nazlı kaçırılmış Zehra komutanım karakolu birbirine kattı" dedi, siktir Zehra kesin çıldırmıştır
" Tamam arabada bekle geliyorum" dememle Erdi arabaya gitti
" Bende geleyim mi" dedi Meva başımı salladım belki Zehrayı yatıştırır umuduyla.
" Üstüne bir şey giy" hızla odasına yöneldi salonda durmuş onu bekliyordum odadan çıktı gri bir eşofman ve beyaz sade bir tişört giymişti
" Hırka al" dedim uyarır tonda kapının arkasından örgü siyah hırkasını üstüne geçirdi ve beraber evden çıktık Erdi arabanın yanında dikilmiş bekliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR DAMLA GÖZYAŞI
Teen Fiction"Şans getirsin." dedim, elimden kolyeyi aldı ve ucundaki yoncaya baktı. "Dört yaprak olunca şans olmuyor muydu? Senin ki üç yaprak." dedi. "Bu kolyeyi ölmeden önce anneannem vermişti, bende senin gibi sorgulamıştım ve bana neden üç yaprak olduğunu s...