Hanedan

14 2 0
                                    

"Aman allahım bu da ne! Sanırım bir melek..."

"Prenses Anita bu kızı görürse kıskançlığından çatlar.."
"Sus katya! Prenses hakkında böyle konuştuğunu bilseler kelleni uçururlar."

"Kız gerçekten bir melek gibi.."

"Saçları için ne kullanıyor dersiniz?"

"Bence doğal şeyler olmalı.. nasıl bu kadar parlayabilir?"

"Abartmayın o kadar da güzel değil!"
"Ayrıca o bir köylü,
kraliçe onu bağışlamasaydı şimdiye ölü olacaktı."

"Kıskanma sofia kraliçe onun güzelliğinden büyülenmiş olmalı."

"Hanımlar ne yapıyorsunuz siz? çabuk çekilin ordan!"

Duyduğum seslerle korkuyla yerimden sıçradım. Burası gece beni getirdikleri yerdi. Başımda ise bir sürü kız vardı. Endişeyle onlara bakarken az önceki kadının sesi yine yankılandı.

"Size diyorum duymuyor musunuz beni? Derhal uzaklaşın ordan." Başımdaki kalabalık bir yana dağılırken dünkü tombul kadın geldi yanıma. Yanakları sanki kilometrelerce yürümüş gibi kıpkırmızıydı. Boynunun altında bir ter tabakası göğsüne doğru süzülüyordu.

"Merhaba küçüğüm.." kadının ince sesi ile üzerimdeki çarşafı sıkıca tuttum. Gözleri şefkatle bakıyordu bana fakat buradaki hiç kimseye güvenemezdim.

"Dilimizi biliyor musun?" Sorusuyla usulca kafa salladım.
Arkasında merakla bana bakan kızlardan biri söze atıldı.

"Daha konuşmayı bilmiyor siz güzelliğinden dem vuruyorsunuz."
"Sofia!" Yanındaki kısa kıvırcık saçlı kızın uyarısıyla sofia denilen kız gözlerini devirdi.

"İsmin ne?" Diye sordu arka taraftaki esmer kız.
Tam dudaklarımı aralamıştım ki onun iki yanındaki kumral kısa boylu kız atıldı bu sefer.
"Kaç yaşındasın?"
Tam ona cevap verecekken bu sefer Sofia denilen kızı uyaran kıvırcık saçlı atıldı.
"Hangi köyden geliyorsun?"
Bu sefer yönümü ona çevirmişken bir başka kız
"Kiminle çalışacakmışsın?"
Kızların soruları ardı arkasını kesilmezken nefesimi dışarıya verip.

"İsmim Alyada.." dedim sadece. Bu söylediğimle ismimi fısıldadı her biri. Tombul hanım atıldı söze bu sefer.
"Alyada seninle alakalı kızlar çok meraklı. Ama önceliğimiz seni prensesimize layık bir şekilde hazırlamak. O yüzden kalkmalısın artık."

Tombul kadının sözüyle kafa sallayıp ayaklanıyordum ki sofia denilen kız yine söze atladı.
"Hangi prensesi alacak? Ben kendi prensesimle çok mutluyum." Dedi telaşla. Tombul hanım.

"Kraliçemiz prenses Darla ile ilgilenmesini istedi." Sofia rahat bir nefes verirken ben bu sarayda kaç tane prenses olduğunu düşünmeden edemiyordum. Tombul hanım yanımızdan giderken diğer kızların da işinin başına dönmesini emretti. Yanımda kıvırcık saçlı kız kalırken bana o yardımcı olacağını anlamıştım.

Önce beni banyoya götürürken bir yandan burayla alakalı bilgiler vermeyi de ihmal etmiyordu.
"Ben Gloria. Doğduğumdan beri burdayım. Annem mutfak kısmında çalışıyor. Babam ise tarla işleriyle uğraşıyor. Yani kendimizi bu krallığa adadık tamamen."

Söylediklerine sadece kafa sallamakla yetiniyordum. Fakat içten içe onu kıskanmadan edememiştim çünkü tüm ailesi yanında ve sağ idi. Kim bilir benimkiler şimdi hangi vaziyetteydiler. Beni ölmüş biliyor olmaları da cabası..

"Alyada?"
Glorianın sesiyle ona döndüm. Gülümseyerek bana baktı.
"Kafan sanırım biraz dalgın. Sıktıysam kusura bakma lütfen." Dedi telaşla. Ona gülümseyip elini sıktım.
" Hayır Gloria, asıl sen kusura bakma alışmaya çalışıyorum sadece.." Gloria anlayışla gülümsedi.

SON DURAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin