Ege'nin ona Kuntay'ım dememe şaşıracağını düşünmüştüm ki öyle olmadı. Kafamı tutup kendine çekti, beni göğsüne yaslamış bana sarılıyordu.'' Bende seni seviyorum Kunçay'' Ne!? bunu biliyor olamazdı. Şoktaydım, ama mutluydum. Birisinin kunçayı olmak beni mutlu ediyordu. Çünkü bu kunçayın bir de kuntayı vardı.
Bizim bu huzurlu sarılışımızı bir şey bozmasa şaşardım zaten. Kapı çalmıştı, kafamı Ege'nin göğsünden kaldırıp gözlerine baktım. ''Ben bakarım.'' koltuktan kalkıp kapıya yöneldim, kapıyı açtığımdaysa gördüğüm şok karşısında kalakaldım. ''Gediz...?'' bu dediğimi Ege duymuş olmalı ki bir hışınla yanıma geldi. Beni arkasına alıp Gediz'e döndü.
Ege: Ne işin var burda?
Gediz: Sakin ol aslan parçası. Seni seneler boyunca bakıp büyüten adama tavrın bu mu cidden yakıştıramadım. Ayrıca eşyalarını getirmiştim. Hem dur bi bakayım sen utanmıyor musun bir kızın evinde kalmaya, üff ben senin yerinde olacaktım var yaa..
Kötü anlamda bir işaret yapmıştı. Bunu gören Ege iyice deliye dönmüştü.
Ege: Kes lan! Senin ağzından çıkanı kulakların duymuyor galiba. Şu çantayı da veriyorsan ver sonra da siktir olup git. Ayrıca bir daha seni de buralarda takıldığını görmeyeceğim. Seni bir daha bu kızın evinin yakınlarında göreyim var ya..
Gediz: Ne yaparsın ya söylesene ne yapabilirsin ki sen bana?!
Gediz üzerimize yürümeye başlamıştı. Ben korktuğum için geri geri yürüyordum. Ege aniden cebinden çektiği sustalıyı eline alıp Gediz'in üzerine yürüyordu. Gediz korkup elindeki çantayı içeri bırakıp kaçtı. Gitmeden önceki son sözüyse '' Bu iş burada bitmedi Ege Bey'' olmuştu. Ege, Gediz'in arkasından kapıyı kapattığı gibi ona sarıldım.
Ege: İyi misin?
Deniz: E-Evet..
Ona iyiyim demiştim ama ellerim titriyordu. Hemen abimi aradım.
Eyüp: Efendim Deniz?
Deniz: A-abi Gediz geldi.
Eyüp: Ne?! Sizde mi şuan hemen geliyorum.
Deniz: Yok abi şimdi gitti ama çok uzaklaşmış olamaz.
Eyüp: Tamam kapat hemen geliyom.
Telefonu kapattım. Aradan 1-2 dakika geçmeden ''GEL LAN BURAYA !!!'' diye bir ses gelmişti. Ege'yle birbirimize baktık ve koşarak cama geçtik. Kendimi mahalledeki kavgaları izleyen mobese teyzelere benzetmiştim ancak bu benim umurumda değildi. Perdeyi açıp cama yöneldiğimizde abim elinde sopayla Gediz'i kovalıyordu. İkimizde kendimizi gülmemek için zor tutuyorduk , komedi filmi sahnesi gibiydi. Hadi benim komiğime gitmişti , abim abisini dövüyordu ama o neden gülüyordu. Bu kadar mı kinlenmişti ona..? Bir anda kulağıma gelen bağırma sesiyle gözlerimi Ege'den ayırıp cama çevirdim. Abim, Gediz'i çenesinden tutmuş '' Seni bir daha kardeşlerimden herhangi birinin yanında göreyim bu tuttuğum çeneyi koparırım anladın mı lan beni?!'' Gediz'se onaylar gibi yapıyordu. Tekrardan soluma döndüğümde Ege'nin hala orada olmadığını gördüm. Perdenin içinden çıkıp arkamı döndüm.
Ege: İşte bundan korkuyordum. Ya ben olmasaydım ve sana zarar gelseydi.
Deniz: Gelmedi ama sen vardın Ege. Bak kendin de söylüyorsun ben olmasaydım diye. Sen hep burada olacaksın Ege.
Ege ayağa kalkıp ''Gel buraya '' dedi. Gidip sarıldım. Kulağıma eğilip fısıldadı. '' Güzelim böyle kalmayı çok isterdim ama Kuntay'ın acıktı.'' karnına vurdum. ''Aldım mesajı, o zamannn ben mutfaktayımm.'' dedim, yanağına bir öpücük kondurup mutfağa geçtim. Bir menemen çok iyi giderdi şimdi. Malzemeleri hazırlayıp işe koyuldum. Kahvaltı hazır olduğunda Ege'ye seslendim. Ege bir parça ekmek koparıp tavaya bandırıp tadına baktı. ''Üfff yapıyorsun bu işi Deniz şef.'' ''Olmuş mu?'' ağzındakini yutup bana döndü. '' Olmaz mı ki olmasa da olur çünkü ben senin elinden zehir olsa yerim Kunçay.''
''Seni seviyorum Kuntay.''
EVETTT BİLİYORUM 5.BÖLÜMLE AYNI SON AMA GÜZEL OLDU BU BÖLÜM. BİRAZ AKSİYON, BİRAZ DUYGUSAL. BENCEEE MÜKEMMEL OLDUUU
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ege Denizi:ADA
Literatura Feminina''Seni seviyorum, Kuntay'ım...'' ''Ben de seni seviyorum, Kunçay'ım..''