Avami ve Şivam içeride sohbet ederken büyük bir gürültüyle kapım açıldı.İçeri gelenler Abel,Losalia ve Zeyn'den başkası olamazdı.Çünkü onlar hariç kimsenin odama böyle patavatsız girebileceklerini düşünmüyorum.
Birinin ayak ucuma neredeyse zıplayarak oturduğunu hissettim.Losalia olmalıydı.Tahminimin doğru olup olmadığını öğrenmem çok uzun sürmedi.
Birkaç saniye sonra ayak ucumda oturan Losalia konuşmaya başladı.Ya ben biliyorum numara yapıyor uyanık o.Bakın şimdi ben nasıl uyandırıyorum sevgili uyuyan güzelimizi.
İşte şimdi kesinlikle bitmiştim.Losalia'ya tikimi söyleyerek çok büyük hata yapmıştım.Hayır,ben söylemedim.Kendisi üstün yetenekleriyle arayıp bulmuştu tikimi.Sonra da sanki çok büyük bir başarıymış gibi haftalarca bununla övünmüştü ve tahmin edersiniz ki beni asla rahat bırakmamıştı.
Sakin ol Ceys.Coğrafya hocasının dediğini hatırla.İnsan iradesi güçlüdür,kendinize hakim olabilirsiniz.Evet,kendime hakim olabilirim.
Karnıma yaptığı ilk hamlesinden sağ çıkmayı başardım.İkincisinden de ilki kadar kolay olmasa da hiçbir mimik yapmadan kurtulmuştum.
Zeyn,tamam artık uğraşma kızla demesine rağmen Losalia onu dinlemedi ve üçüncü kere denemekten çekinmedi.
İşte tam da bu son denemesi...Bu bardağı taşıran son damlaydı.
Parmağını karnıma değdirdiği an büyük bir hışımla kalktım,kolumdaki alçıyla yumuşak olmaya çalışmadan,en ufak merhameti göstermeden kafasına vurdum.
Ama Losalia tınlamadı bile.Yüzünde kocaman bir gülümseme oluşmuştu.Kafasını çok hafif yana yatırdı.Yüzünde sahte bir üzüntü ifadesi belirdi,eski günlerdeki gibi demek ha.
Ardından eski gülümsemi tekrar yerine geldi.İşaret parmağını bana doğru uzattı ve başını Zeyn ile Abel'a çevirdi.Ne demiştim ben,uyumuyor dememiş miydim?Alın işte turp gibi karşınızda.Hatta birilerini dövecek kadar enerjisi bile var.
Zeyn gözlerini devirdi,tamam Losalia haklısın bir şey demedik.
Abel sessizce sırıtarak olanları izliyordu.Losalia hızlıca ayağa kalktı.Parmağı ile tekrar karnımı dürttü ardından koşarak odadan çıktı.
Bir anlık sinirle, Avami ve Şivam'ın içeride olduğunu tamamen unutarak Losalia'nın peşinden gittim.
Tam Losalia'yı köşeye sıkıştırmıştım ve tekrar alçımla vurmak için kolumu havaya kaldırmıştım ki...
Losalia'nın yüzüne sinsi bir gülümseme yerleşti.Hafifçe öksürdü ve gözleriyle arkamı işaret etti.
Şivam ve Avami'nin orada olduğunu yeni hatırlamıştım.Utançla havadaki kolumu arkama sakladım.Yavaşça onlara doğru döndüm.
Avami alışmıştı artık bizim atışmalarımıza o yüzden olmalıydı ki yadırgamadan "gayet normal" bir şekilde bakıyordu.Uyanmışsın,iyi misin?,
Nezaketen gülümsedim,iyiyim teşekkür ederim dedim ben de.
Şivam'la birkaç saniyeliğine göz göze geldik.Sanki ejderha görmüş gibi gözlerini kocaman açmış şaşkınlıkla bana sırıtarak bana bakıyordu.
Yüzümü ekşittim ve neye bakıyorsun dercesine başımı salladım.
Tepkimi görünce suratını düzeltti,gördüğüm kadarıyla iyileşmişsin.Bu arada ben Şivam.Ateş Krallığı'nın muhafızıyım.Senin yani şey demek istedim sizin,evet sizin isminiz neydi?
Olabildiğince umursamaz bir yüz ifadesi takınmaya çalıştım.Ceys ben de,memnun oldum.Buraya kadar gelmişsin hiç gerek yoktu aslında.Teşekkür ederim yine de.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Camelia
Teen FictionSadece eğlence için lanetli bir lunaparka gidip korku trenine binen bir arkadaş grubu. En fazla ne olabilir ki... Zako,Yoshe,Ena ve Ceys Camelia'da kendileri gibi kaybolan ruhlarını mı arayacaklar yoksa dünyada yitirdikleri yaşama sevincini orada t...