(2) KASINTI

10.4K 44 2
                                    


SELAM YASAKLI AİLEM.

İkinci bölümle karşınızdayım. Keyifli okumalar canlarım.

İYİ OKUMALAR.



Ailemin varlıklı olması nedeniyle birçok ortama girmiştim. Birçok arkadaşım olmuştu. Her türlü ortamda bulunmuştum yani. Ama daha önce girdiğim hiç bir ortamda bu kadar tedirgin olmamıştım. Şuan tüm gözler üzerimdeyken kendimi hiç olmadığım kadar rahatsız hissediyordum.

"Ben Elif." diyerek yanıma oturan kıza baktım. İkizi de karşıma oturmuştu, "O da Sude kendisi ikizim olur. Gördüğün gibi." Dedi gülümseyip işaret parmağıyla karşımdaki ikizini göstererek.

"Şu telefon bağımlısı da Aras olur." Dedi geldiğimden beri kafasını telefondan kaldırmayan çocuğu göstererek. Kimin geldiğini bile merak etmemişti çocuk. Helal olsun. Ben olsam kim gelmiş? Neye benziyor? Güzel mi? diye defalarca kez bakardım. Net.

"Diğer yakışıklı da Buğra olur." Demek kapıyı açan yakışıklının adı Buğraydı.

"Bende Berfu." dedim sadece çünkü üzerimde ki bakışlar konuşmamı zorlaştırıyordu. Bakışlarımı tekrar grilere çevirdim, bunca yolu onun için gelmemişmiydim zaten. Baktığım gibi gözlerimi geri çektim çünkü göz göze gelmiştik. Kahretsin, yakalandık.

Savaşın yanında oturan arkadaşım elini bir birine çarpıp "Aşkım bak sana ne getirdim."dedi masanın üzerine bıraktığı kek kabını  göstererek. Kek kelimesini duyan Savaşın gözü parlamıştı adeta. Demek gerçektende keki çok seviyordu.

"Ne kek mi?" Diyen kişi geldiğimizden beri kafasını telefondan kaldırıp yüzüme bakmaya tenezzül etmeyen kişiydi. Aras. Kek daha çok ilgisini çektiyse demek ki.

"Hım hım." dedi Alya kendisiyle gurur duyuyor gibi.

"Şey ben tabak getireyim o zaman." Diyip ayaklandı Sude.  Mutfak olduğunu düşündüğüm odayı girip gözden kayboldu. Ortamda ki derin bir sessizlik bozan tek şey Arasın telefonundan yükselin oyun sesiydi. Normalde de konuşmayı sevmiyorlar mı acaba? Yoksa ben geldiğim için mi böyleydi.

"Ee ne yapıyoruz?" Ortamdaki sessizliği Alya bozmuştu. Böylelikle Arasın telefonundan yükselen rahatsız edici sesi bastırmıştı. Misafirin yanında ayıp ama yani.

Savaşın derin bakışlarını üzerimde hissediyordum. Ona bakmadım. Bu yüzden tüm ilgimi Buğraya verdim. O da bana bakıyordu bu yüzden gülümsedim.
Bir şey diyecek gibi oldu ama tam o sırada içeri Sude girince vazgeçmiş olacak ki hafif açılmış ağzını geri kapatı. Bende gerisin geri önüme döndüm.

"En çok bana koy Sudecik." Dedi Aras.

"Bugün benim bir arkadaşımın doğum günü aslında eğer isterseniz oraya gidebiliriz. Barda olacak." Buğranın sesiyle ona dönmüştüm. Ah hadi ama evde misafiriniz varken mi?

"Olur, bize uyar. Değil mi Berfu?" Ne diyorsun canım arkadaşım sen? Ne için geldik buraya Allah aşkına.

"Ah tabi bana uyar." Oturduğum koltukta biraz daha yayılarak. Sözlerimin aksine hareketlerim kalmak istediğimi açıkça beli ediyordu.

"O zaman keklerimizi yedikten sonra kalkarız." Hâlâ kek derdinde olan Arasa istemeden de olsa ters bir bakış attım.

"Sen nereye bücür." Bunu diyen Savaştı. Ah o sesi neden bu kadar seksi olmak zorunda. Kendine gel Berfu. Ne sesi? Ne seksisi? İç sesim beni uyardığında kafamı iki yana sallayarak kendime geldim.

ARKADAŞIMIN SEVGİLİSİ(+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin