"No: 015
Hasta Adı-Soyadı: Lee Yongbok
Test sonucu: Yüksek derece ŞizofreniDoktor Notu: Hastanın aile içi ve çevre içi yaptığı davranışları hastalığı nedeniyle gerçekleşmiştir. Hastanın işlediği suç kendi iradesiyle oluşmamıştır. Sonuç olarak hapis cezası yerine akıl hastanesinde kalınması uygun görülür."
Masadaki kağıdı haşinle yere fırlattı Yongbok. Sinir göz yaşları çenesinden düşüyordu. O şizofren değildi o kardeşini bilerek öldürmüştü. Bilerek ona dokunuşlarda bulunan kardeşini kendi elleriyle öldürmüştü. O katil değil ve hasta değildi.
Doktor aracılığıyla 015 numaralı odaya götürüldü. Oda dış dünyaya en açık olabileceği yerdeydi. Güneş ışınlarının en net vurduğu ve şehir hayatına uzak kurulmuş hastanenin şehir manzarasını uç uca görülebileceği bir yerdi.
Yongbok beyaz çarşaflı yatağına oturdu. Ayaklarını kendine çekti. Kızarmış gözlerini hafifçe ovalamaya devam etti. Kapıdan hafifçe bir vuruş sesi alana kadar dudaklarını kanatacak kadar ısırdı.
İçeri saçlarını yarım toplamış bir adam geldi. Gözlerindeki gözlüğünü hafifçe geriye çekip elindeki dosyayla birlikte yatağın uç kısmına oturdu. Aptalca bir gülümseme ile "Yongbok dimi? Bugün burdaki ilk gecen olucak galiba.."
Sözleri söylerken gözü dosyanın içine sıkıştırılmış rapordaydı. Yongbok sinirle tırnaklarını diz kapaklarına bastırdı. Bunu farkeden doktor hızlıca iki eli arasına aldığı minik elleri sıkıca tuttu. "Kendine zarar vererek burda daha fazla tutulmaya kendini mahkum edersin. Gerçekten bu kadar hevesli misin?" Yongbok zar zor soluk aldığı dudaklarını araladı.
"Ben katil değilim." Doktor tatlı bir gülümsemeyle "Tabi değilsin miniğim." diyerek Yongbok'un sarı saçlarını okşadı. Yongbok onu anlamazlıktan gelen doktora daha yüksek bir sesle "Ama hastada değilim." diyebildi yaralı dudaklarıyla. Doktor sadece "Evet. Değilsin." diyebildi.
"O ZAMAN NİYE BURDAYIM!?" diye bağırdı adamın yüzüne. Haksız yere burada tutulmuştu. Ya rapor yanlış yada karıştırılmıştı ama o deli değildi. "Herkes de o kadar akıl sahibi değildir Yongbok. Sadece onlar sizleri farklı görüyorlar. Sizi yanlış sanarlar. Ama siz hayat sorusunun nötr bir cevabısınız. Ne yanlış ne de doğrusunuz"
"O zaman siz yanlışsanız biz niye burda tutuluyoruz?" dedi kısık sesiyle. Kemikli elleriyle minik ellere masaj yapan adam derin bir soluk çekip Yongbok'a baktı. "Biz yanlış değiliz. Akıl sahibide değiliz. Kimse değil sadece bizden üstün dereceli zeka seviyeli insanlar var." dedi. Dedikleri yeterli gelmediğini anlayınca devam etti.
"Biz doğru değiliz kabul edilen, yasal olan cevabız. Siz ise doğru ama ilegal cevapsınız. Aslında her ikimizde aynıyız ama toplumda kabul edilen biziz. Buraya gelmeniz ise sizi topluma kazandırmak." dedi. Yongbok istediği cevabı tam olarak alamamış olsada yinede inkar ediyodu. "Ben nötr değilim. Bende doğruyum hemde hepinizden." diyebildi cırtlak haykırışıyla.
"O zaman bize göster bu doğruluğunu." sesiyle yukarı kaldırdı başını Yongbok. Çaresiz sesiyle "Nasıl.." diye mırıldandı. Minik bir kıkırtıyla söze başladı adam. "Mesela şöyle başlayalım normal birey kendine zarar vermez ve şuan avucumun içindeki eller tırnaklarını kendine batırıyor. Acabaa bu minik ellerin sahibi kimm?"
Adamın son cümledeki ses tonuna minik bir kıkırtı kopartı Yongbok. Adam devam etti. "Şöyle başlayalım tırnaklarını bana batır." Yongbok anlamsız gözlerle baktı. "Sana zarar vermiş olurum ama.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Overlooked Patient | Hyunlix
Fanfiction"Ben katil değilim.." "Tabi değilsin miniğim." "Ama hasta da değilim." "Evet değilsin.." ~ Hyunlix✔ Angst(Hafif)✔ Extra Cringe✔