Korku

1.2K 57 21
                                    




Yüzünün sağ tarafına vuran iki renk ışığın altında dondu mavi gözleri sevdiği kadının sıcak kanı üşüyen parmaklarını bulduğunda, karısının adını fısıldadı titreyen sesiyle. "Songül."

Yanına koşan insanların adım seslerini algılamayan bir çınlama kapladı kulaklarını. "Songül, Songül aç gözlerini karıcığım."

"Abi."

Yaver adamın arkasında durduğunda koltuktaki baygın Songül'ü gördü. "Yengem."

"Songül bana bak karıcığım, hadi aç gözlerini." Sadi kadının başını oynatmadan tuttu boynundan, başını yaklaştırırken kadının yüzüne gelen saçları çekti önünden. İki parmağını boynundaki damarın üzerinde tuttu, duyduğu atışlar ile gözlerindeki yaşlar teker teker düştü. "Allah'ım şükürler olsun."

Başını geri çekip bağırdı.
"Ambulans, Yaver ambulansı çağır."

Yaver gelen ekipleri gördüğünde Sadi'nin omzuna koydu elini. "Geldiler ağam."

Sadi ayağa kalkıp yol verdi gelen ekibe Songül sedyeye alınırken diğer ambulans görevlisi Sadi'nin yanına geldi. "Beyefendi sizi de diğer ambulansa alalım."

"İyiyim ben karımın yanında olacağım."

"Ağam..."

"Karımın yanında olacağım."

Ne Yaver ne de görevli bir kez daha uyarmadı Sadi'yi, sedyede yatan karısının elini kavradı. "Burdayım karıcığım."

Koridorun solundaki koltukta bacağını durmadan sallayan adamın yanına elindeki şu şişesiyle yürüdü Yaver. Yumruk yaptığını elini dizinin üzerinde tutmuş, parmaklarında kuruyan kan lekesini izliyordu Sadi. hastaneye geldikleri andan beri ağzını bıçak açmazken adamın düşüncelerini tahmin etmesi zor değildi Yaver için. Yıllarını beraber geçirdiği abisinin aklından ne tür planlar yaptığını az çok kestirebiliyordu.

Daha fazla ayakta durmadan adamın yanındaki boşluğa oturdu Yaver, elindeki şişenin kapağını açıp uzattı "Biraz iç abi."
"Geberteceğim onları, hepsini tek tek öldüreceğim."
kızaran gözlerini çevirdi adama. "Onlar benim kim olduğumu bilmiyor, hepsine öğreteceğim."

Adamın gözlerindeki öfke ateşini görebiliyordu Yaver, elindeki şişenin kapağını kapatıp yere dik bir şekilde bıraktı. "Ağam bak bana git onları bul cehennemin dibine gönder de göndereyim, sana canım feda. Ama biz bu işleri bırakmışken sen yerinde dur ağam."

"Elim kolum bağlı duracak adam mıyım ben Yaver? Benim karım içeride yatıyorken ben öylece duracak mıyım?"

"Haklısın ağam haklısın ama senin durman lazım ki biz bunları bulalım, cezasını sessizce keselim." aklına gelen düşünce ile odayı işaret etti Yaver gözleriyle. "Hem yengem çıkınca seni kollarından bağlar gerekirse."

Bakışlarını çevirdi odanın kapısına Sadi, nefesi daralmaya başlamıştı. Belki doktor içeri gireli yirmi dakika olmuştu ama Sadi'ye saatler gibi gelen süre boyunca kaybetme korkusuyla  baş başa kalmıştı.

Yaver'in sözü dudaklarında küçük bir tebessüm yarattı, Songül şu kapıdan çıksın da geri kalan her şeyle baş edebilirim diye düşündü. "Çıksın... Çıksın yeter ki."

Kapıyı yavaşça araladı Sadi, gözlerini yerden kaldırdığında hasta yatağında uyuyan karısını gördü. Songül'ü öylece yatakta görmek koca bir yumru oluşturdu boğazında.

İçeri sessiz adımları ile ilerledi Sadi, Songül'ün baş ucuna geldiğinde şakağının üstündeki yarayı kapatan bezin üzerinde tuttu parmaklarını. İki saat önce parmaklarında hissettiği sıcak kanın usulca karısının yanağına süzülmesi gibi indirdi parmaklarını. Akşamın aksine sıcacık olan yanağına değdirdi dudaklarını.
"Özür dilerim."

Seni Bulduğum Şehir | SadgülHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin