*2 yıl sonra*
Odaya girdiğimde yanyana yatıyolardı. Gülümseyerek yanlarına gittim ve ben de yattım.
"Uyumuş."
"Biraz zor oldu ama uyuttum." dediğinde sessizce kıkırdadım.
"Lee Hana."
"ve Lee Jaeyun."
"ve Lee Jaeyun."
"Teşekkür ederim bana bu şansı verdiğin için."
"Teşekkür ederim bana verdiğin sözü tuttuğun için. İyi bir baba olduğun için."
"Seni gördüğüm ilk gün geliyo aklıma."
"9 yıl öncesi. Hatırlıyo musun?"
"Tabii ki hatırlıyorum. En ufak ayrıntısına kadar."
"Nerde nasıl görmüşsün beni ilk?"
"O büyük dosyalarla koşuyodun şirketin içinde. Üstünde mavi bi sweatshirt vardı."
"O sweatshirt'ü çok seviyodum ama kayboldu."
"Şirkette mi kayboldu?"
"Evet."
"Tüh işe bak."
"Sen aldın."
"Sence?"
"Net sen aldın."
"Ben aldım."
"Hiç şaşırmadım."
"O zaman aklımda bu kadarı yoktu."
"Benim de yoktu, dosyaları toplamama yardım eden o kişiyle evlenip üstüne onunla bir çocuk sahibi olmak benim de aklımda yoktu."
"Mükemmel bir aile olduk Jaeyun."
"Bu ana gelene kadar yaşadıklarımız kolay olmasa da mükemmel bir aile olduk Heeseung."
"Olanları kızımıza anlatmasak daha doğru olurmuş gibi geliyo."
"Ya da ona zarar vermeyecek şekilde ilerde anlatırsak doğru olur."
"Ya bize tanışma hikayemizi sorarsa?"
"Tanışma hikayemizi anlatırız. Sonuçta o kısımda bir sıkıntı yok."
"Haklısın. Sonuçta sıkıntılı olan taraf benim tanışmadan önce yaptıklarım."
"Olsun. Artık hiçbiri yok."
"Artık hiçbiri yok."
Bir eli kızımızın diğer eli de benim saçlarımı seviyodu.
Kolundan destek alarak kalktı ve Hana'yı uyandırmamaya dikkat ederek bana yaklaştı.
Ben de ona yaklaştığımda dudaklarımızı birleştirdi.
Duyduğumuz bir kıkırdama sesiyle dudaklarımızı ayırdık.
Küçük gözlerini açmış, kıkırdayarak bizi izliyordu.
"Kızımız uyanmışta bizi izliyomuş haberimiz yok." dedi gülerek Heeseung ve burnuyla oynamaya başladı.
Yüzüne eğildiğinde elleriyle Heeseung'un yüzünü tutup kendine yaklaştırdı. Sonra da Heeseung'un burnunu ısırdı.
"Dişlerin olmadan nasıl canımı yakmayı başarıyosun acaba?"
Gülerek onları izliyodum.
Heeseung'un burnunu bırakıp ellerini bana uzattı.
"Yalnız Hana Hanım şunda bi anlaşalım, annen benim. Yani sakın sahiplenmeye falan çalışma anneni."
"Heeseung."
"Yerini bilsin yoksa yürümez işler."
"O zaman babaya inat yapmayalım mı?"
"Yapmayın."
"Yapalım." dedim ve Hana'yı kucağıma alıp ayağa kalktım.
"Bir de iş birliği mi yapıyosunuz? İyi öyle olsun." dedi ve arkasını döndü.
Hana'ya döndüm ve sessizce "Baba küsmüş bize." dedim. Tabii ki bir şey anlamadı ama yine güldü.
"Babaya kendimizi affettirelim."
Arkasından yaklaştım. Hana'yı tutarak bir omzundan çıkardım. Diğer omzundan da ben çıktım.
Refleks olarak direkt Hana'yı tuttuğunda ben de yanağını öptüm.
-------
aglıucam sımdı sonunda guzel bı hayatları var
aklıma gelmısken sorıyım aklımda bunların 9 yıl once yanı heeseung'un jaeyun'u ılk tanıdıgı gunden tanıstıkları gune kadar yaptıgı seylerı kese kese yazmayı dusunuyorum, yapsam mı sızce?su fotografı da suraya bırakıyım bu bolumle uyusuyo cok da tatlı 😭