9.Bölüm

2 1 0
                                    

Çalan telefonuma baktım, Berat arıyordu. Ne alakaydı ki şimdi.

Ege: Kim arıyor?

Deniz: Berat.

Ege: E açsana ne bekliyorsun?

Dediğini yapıp telefonu açtım.

Deniz: Alo, efendim Berat?

Berat: Deniz müsait misin?

Sesi titriyordu..

Deniz: Evet müsaitim de ne oldu? Berat bir şey olmuş, sesin titriyor. Ağlıyor musun sen?

Berat: Yok be kızım erkek adam ağlar mı hiç, ağlamıyorum. Müsaitsen sizin kapının önünde arabaylayım. Çıkabilir misin?

Deniz: Geliyorum.

Telefonu kapatmıştım. Erkekler ağlamaz demişti ama abisi onu terk ettiğinde bana sarılmış ağlayan Ege öyle demiyordu.

Ege: Ne diyor?

Deniz: Kapıdaymış dışarı çağırıyor.

Ege: Gidecek misin?

Deniz: Evet..

Ege: Gelmemi ister misin?

Deniz: Yok ama kapıda beklesen iyi olur.

Ege: Tamamdır.

Kapıda arabasının önünde bekleyen Berat'ın yanına gittim. Ege'de kapıda beni bekliyordu. Berat, önce bana sonra da Ege'ye baktı. 

Deniz: Evet?

Berat: Sırrı öğrenene kadar peşimi bırakmayacağını söylemiştin. Benim söylememin sebebinin Ege olmadığını hatta Ege'yi bahane ettiğimi de biliyordun. Ancak ben bunu yalnızca sana söyleyebilirim. Evet bahanem vardı. Ancak bu sadece Ege değildi, diğerleriydi. Çocukların bilmesini istemedim. Deniz.. Deniz..

Aha Ege de aynı şekilde yapmıştı. Umarım düşündüğüm şey değildir.

Berat: Deniz adana dürüm gibisin. Hem acısın hem tatlısın. Seni seviyorum ama asla elde edemeyeceğimi de biliyorum, yalnızca bil istedim.

Bu nasıl açılma şekliydi lan. Dur, hayır. Dur NEEEE

Deniz: Yani Berat ne demeliyim bilmiyorum. Ben seni bunca senedir hep kardeşim olarak gördüm, kardeşim olarak da göreceğim her zaman.

Arkamı dönüp Ege'ye baktım bize sinirli sinirli bakıyordu, daha doğrusu Berat'a. Duymuş muydu acaba?

Berat: Peki, gidiyorum ben iyi geceler.

Başımı onaylar biçimde sallayıp eve geçtim. Ege de kapıyı kapatıp benimle içeri girdiğinde, başım aşağıda içeri girmiştim. Gözlerim dolmuştu..

Ege: Kaldır bakayım başını..

Eliyle çenemi tutup yukarı kaldırdı. Dolmuş gözlerimle, gözlerine bakmamak için kendimi zor tutuyordum.

Ege: Deniz! Gözlerimin içine bak bakayım. Ağlıyor musun sen?

Deniz: Ben odama geçiyorum.

Tam giderken beni kolumdan tutup kendine çekti. Anı bir refleksle döndüm, kafamı kaldırdığım da birbirimize fazlasıyla yakın olduğumuzu gördüm.

Ege: Sevdiğim kızı kimse ağlatamaz, bırak ağlatmayı üzecek en ufak bir hareket bile yapamaz.

O kadar ciddi konuşuyordu ki, gözlerimin içine bakıyordu. Öfkeliydi farkındaydım bunun. Hem de çok öfkeliydi. Her an fırlayıp Berat'ı dövmeye gidebilirdi. Gözlerine bakamıyordum. Ağladığımı bildiğini biliyordum ama daha fazla görmesini istemiyordum.

Ege: DENİZ, GÖZLERİME BAK!!

Kafamı kaldırdım. Gözlerine bakmak istemiyordum. Yüzüne bakmıyordum.

Ege: DENİZ, BAK BİR DAHA SÖYLEMEYECEĞİM. EĞER AĞLAMAYA DEVAM EDERSEN NE YAPACAĞIMI ÇOK İYİ BİLİYORSUN.

Zorla da olsa dediğini yapmıştım. Durmadan ağlayan, kan çanağı olmuş gözlerime baktı. Bir anda gözlerindeki öfke adeta silinmişti. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Ellerini yanaklarıma koyup gözyaşlarımı sildi.

Deniz: Ege, ben onu bunca yıldır hep kardeşim olarak gördüm. Ya ben nasıl fark edemedim ya. Belki de önceden fark etseydim, duyguları artmadan durdurabilirdim. En kötüsü de ne biliyor musun?

Ege: Diğerlerin öğrenmesi.

Doğruydu. Daha da çok ağlıyordum, ben bundan sonra ona nasıl güvenebilecektim.

Ege: Tamam güzelim, bak ağlama gözünü seveyim. 

Alnımdan öpüp beni kendine çekti. Kafamı göğsüne yaslayıp sarıldım ona. Bir anda kucağına almasıyla şoka uğramam bir oldu.

Deniz: E-Ege bırakır mısın, ne yapıyorsun?

Ege yüzüme bile bakmıyordu. Adeta programlanmış bir robot gibi merdivenleri çıkıyordu. Beni yatağıma yatırmıştı.

Ege: Güzelim, ağlamaktan bedenin yoruldu biliyorum. Zaten birazdan da uyursun. 

Yatağın yanına çömelmiş, ellerini saçlarımda gezdiriyordu. Çok geçmeden de uyuyakalmışım zaten.

***

EGE'DEN~~

   Onu bu şekilde görmeyi istemiyordum. Saçlarını okşarken uyuya kalmıştı, üstünü örtüp yatağının karşısındaki tekli koltuğa geçip o uyurken onu izledim biraz. Evet biliyordum, o çok tuhaf, bir o kadar da benim için oldukça özel bir kızdı. Ona nasıl bu kadar kısa sürede bağlanabilmiştim bilmiyorum ama kalbimin iyi bir seçim yaptığını biliyordum. O Berat'a da yeteri kadar kinlenmem yetmemiş gibi bir de benim güzelimi ağlatması içimdeki ona karşı olan kini de daha çok artırmıştı. Onu böyle uyurken görmek açıkçası rahatlatmıştı. Onun o kan çanağı dönmüş gözlerine baktığım an içimdeki öfkenin yanına bir de hüzün eklenmişti. Onu uyuyuşunu izlerken beni de iyice uyku bastırmıştı. Onu dudağının kenarından öpüp yatağıma geçtim. Bende tavana bakıp onu düşünürken uyuyakalmıştım zaten.

EVEEETTT NASILDII BU BÖLÜMMM. EVET BİLİYORUM BİRAZ GEÇ ATTIM AMA SİZİN İÇİNNNN DİĞERLERİNDEN BİR TIK DAHA UZUN YAZMAYA ÇALIŞTIMMM.

İYİ OKUMALAAAARRRR ÖPÜLDÜNÜZZZZ MUCK MUCK MUCK 🪐

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 31 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ege Denizi:ADAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin