BAŞARDIM

1 0 0
                                    

"pire torbası kalk artık okula geç kalırsan kemerden fazlası yer alır sırtında" duyduğum ses ile gözlerimi açtım ve battaniyeyi üzerimden çektim kapıda durmuş bana iğrenç bir yaratıkmışım gibi bakan kadına göz devirdikten sonra kalkıp bi kapağı olmayan dolaptan formamı askısından çıkarıp giymeye başladım en sonunda dünden hazırlamış olduğum çantamı alıp dış kapıya doğru yürümeye başladım dış kapıya vardığımda bana iğrenç gibi hissettiren bakışlar ikiye katlanmıştı

Ayakkabımı giyip bağcıkları bağladıktan sonra neyseki evden sonunda dışarı çıkabilmiştim çantamdan birbirine dolanmış kulaklığı çıkardım telefondan açtığım şarkıyı dinlemek için kulaklığı taktım sonunda tüm dünyadan soyutlanmış hissediyordum bu beni kötü hissettirmiyordu aksine güvenli ve huzurlu hissediyordum yaklaşık 10 dakikalık uzaklıktaki okula vardığımda kulaklığımı çıkardım okul bahçesinde yine kızlar bana göz kırpıp gülümsüyor erkekler ise selam veriyordu

Sonunda görüş acıma hoseok ve Jin girdiğinde dudaklarım kendiliğinden kıvrıldı gerçekten sevdiğim ve sevildiğimi hissettiren bu iki çocuğu görünce adımlarımı hızlandırdım ve yarım saniyede yanlarına vardım hoseok ve Jin bana sarılmış ve konuşmaya almışlardı direk
"Jungkook biz bu shifting işini beceremiyoruz diyorum sana hayır bide tek başımıza da denemiyoruz ki grub olarak yapıyoruz" diyerek yakınan hoseok'a göz devirdikten sonra konuşmaya başladım "hadi ama son bir kez denemekten zara gelmez" diyince Jin gülmemek için yanaklarını ısırmaya başlamıştı

"Bunu 9 kere yaptık illa 10 olucak diye ne tutturdun be" diyen jin'e kızgın bir bakış attıktan sonra yalvarma moduna geçtim
"Lütfennnnnn hadiii ama son kez yapacağız sonra söz bidaha istemek yok lütfen hoseokkkkk jiiiiiin" diye yalvarmaya başlayınca hoseok "başladı yine yavru köpek gibi ciyaklamaya" diyince omzuna hafif bir yumruk attım ama sanki omzu kopmuş gibi davranmaya başlamıştı "Tanrım Jin polisi ara ambulansı ara omzum koptu ay ölüyorum sanırım" diyip taklit yapıyordu Jin dayanamamış olacak ki kendisine getireceğini düşündüğü Bir şeyi yaptı

Jin hoseok'a tokat attı

Ben kahkaha atarak Jini döverken Jin de aynısını bana yapıyordu hoseok'a baktığımızda elini yanağının üzerine koymuş şaşırmasından dolayı ağzını balık gibi açmış gözleri kocaman olmuştu onun bu hâlini gördükçe daha çok krizi girmiştim en son hoseok kendine gelmiş Jin'in saçına yapışmıştı bunu görünce daha çok gülmeye başladım ağzımın yırtılacağına emin olduktan sonra kendi saçımda el hissedince çığlık attım ama artık çok geçti

HOSEOK, JİN İLE BENİM KAFAMI BİRBİRİNE VURUYORDU

"hoseok özür dilerim lütfen saçımı bırak 300 bin won ödedim" diyen Jin'i duyunca hoseok daha çok sinirlenmiş olmalı ki beni bırakıp Jin'i fırlatmıştı

"Lan pic sana o gün 3 bin won istedim vermedin" diyince Jin'in kendine ifşa etmesine gülücek hâlim kalmamıştı neyseki en sonunda zil çalınca 8 saatin nasıl biteceğini düşünmeye başladım okulun giriş kapısına doğru yürürken hoseok konuşmaya başladı "O zaman bugün benim evdeyiz annemlerde yok rahat ederiz" diyince Jin "anneme mesaj atarım" demişti ben ise "benimkiler zaten gelmesem kına yakarlar bir yerlerine o yüzden sormana gerek bile yok" diyince ikisininde yüzünün düştüğünü görünce farklı bir konu açtım ve sınıfa çıktık


😻

Nihayet zil çaldığında yanımdaki hoseok rahat Bir nefes almış çantasını toplamaya başlamıştı "bir an hiç bitmeyecek sandım" diyince küçük bir kahkaha attım
Çantalarımızı toplamayı bitirince hâlâ mışıl mışıl uyuyan Jin'in ensesine tokat attım
"Ananı avradını" diyince hoseok gülmüş "uyuyan güzel uyanma vakti yoksa öpücük mü bekliyorsunuz" dediğinde Jin kaşlarını çatmış "hoşt lan o nerden çıktı" demişti sonunda çantasını toplayınca sınıftan çıkmayı başardık "eve geçmeden önce birşeyler alalım da rahatlayalım" diyen hoseok ile kafamı salladım

shifting~TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin