11 : Kule

95 48 51
                                    

Bölümlük şarkı: Age of Oppression ~ Malukah

Kalbim sancılar içindeydi.
Ruhum ilk defa uyanmış gibiydi.
O yaptığım şey...
Sihirdi...
Sihrimdi...
Yoksa ben...
Ateş gücüne mi sahiptim?
Bunu öğrenmenin tek yolu Alice'in bana yapacağı ritüeldi.
Hemen emin olmam gerekiyordu.
Sihir için herhangi bir eğitim almamıştım ama onu kullanmıştım.

Banyoda yüzüme biraz su çarptım ve kendimi hazırladım.
Alice'e gidip ritüeli yapmamız gerektiğini söyleyecektim. Acaba Aurora ile olan kavgamızda yaptığım şeyi söylemelimiydim? Emin değildim. Sonuçta Aurora kraliyet ailesinin gelini ve eğer ben Aurora'nın yaptıklarını ve söylediklerini söylersem inanmazlardı. Aurora benden daha çok durmuştu bu sarayda.

Bunları düşünürken Alice'in odasına geldim. Kapıyı çaldım. İçeriden Alice'in sesi,
"Gel,"dedi.

İçeriye girdiğimde Alice'in arkası dönük masasının üzerindeki aletlerle birşeyler yapıyordu. Bana döndü. Yüzünde bir umut ifadesi oluştu,
"Emery! Hazır mısın? Senin sayende bir süre akademinin işlerinden kurtuldum. Tanrıçalar sağolsun! Sen, hazır mısın?"

Yüzüme 'bilemiyorum' der gibi bir ifade yerleştirdim.
"Olsun, sadece stres yapma. Fazla endişelenecek birşey değil. Kuleye gitmeden önce bana söylemek istediğin birşey var mı?"

Bir anlığına endişelendim. Söylememeliydim.
"Aslında söylemek istediğim birşey var. Bu sabah bahçede dolaşıyordum. Bir köpek bana doğru saldırdı. Bende oradan bir yerden bir çubuk buldum. Köpeğe doğru kendimi savunmak için vurduğum sırada çubuk alev aldı. Sonrada köpeği o ateş bayılttı gibi birşey oldu. Bir süre sonra uyandı sanırım. Yani... Benim sihrim olabilir mi? "

Aynen köpek Emery. Ama köpek diyerek de iyi dedim, pis kadın.

Alice'in gözleri büyüdü. Koşar adımlarla odasındaki kitaplığa gitti. Eline iki üç tane kitap aldı. Masasına öyle bir bıraktı ki kitaplar az daha yere düşeceklerdi,
"Emery! Sihrin var! Bunun nasıl sana yardım ettiğini bilmiyorum ama birazdan öğreneceğiz."

Adı Tarih Öncesi ve Sihirleri olan bir kitabın sayfalarını karıştırdı. Kitap bölüm bölüm ayrılmıştı. Tanrıçalar ve Sihirleri adlı bir kısma geldi. Birkaç sayfa değiştirdi sonra karşımaza bir kadın fotoğrafı çıktı. Altın ve kırmızı renklerinde sayfanın başında şöyle yazıyordu.

TANRIÇA ASTRİD
ATEŞİN KRALİÇESİ

Alice sayfada uzun uzun anlam veremediğim bir alfabede yazılmış metni okuyordu. Sayfanın sadece başlık okuyabildiğim bir dilde yazılmıştı.

Alice başını yavaşça kitaptan kaldırdı.
Bana çok kötü bakıyordu ve bu beni korkutuyordu.
Sakince mırıldanarak konuşmaya başladı,
"Emery... Sen okuduğuma göre tanrıça'nın sihrine sahipsin... A-ama şuan okuduğuma güvenerek net bir bilgi veremem sana. Bu pek mümkün birşey değil. O yüzden hemen ritüeli gerçekleştirmeliyiz.
Söyle bana Emery,"dedikten sonra gözlerimi kaçırdım.
Elleriyle kollarımı tuttu,
"Bu tanrıçayı daha önce gördün mü? Rüyanda yada başka bir zaman. Halisülasyon olarak da olabilir. Bana açık ol."
Elime kitabı verdi ve resimdeki kadını gösterdi.
Görür görmez çok şaşırdım.
Bu kadın ben kutsandığım zaman karşıma çıkan kadındı.
Onu görmüştüm.

Sesimi yutmuş gibi konuşarak,
" Gördüm... Onu orada gördüm. Ağaç... Ağacın kökünde onun resmi vardı. Yoksa..."

Alice şok olmuş şekilde kaşlarını yukarıya kaldırdı,
"Gördün mü?! Nerede gördün?! Ne zaman? Emery herşey ritüelde belli olur ama sana Tanrıça Astrid'in gözükmesi demek ilahi gücün yanında olduğu demek. O da ateş tanrıçası aynı zamanda... Tanrıça Astrid alf soyunun yaratıcısıdır da..."dedikten sonra kafamdaki taşlar yerine oturmuş gibi oldu.

Sonsuz Kılıç 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin