tw/selfharm!!
Gözleri kağıdın yıpranmış köşelerinden sadece birkaç karalama yapılmış beyaz satırlara kayarken gördüğü boşlukla gözlerini sıkıca yumdu, yine hiçbir şey çıkmamıştı.
Aldığı ilk günden itibaren onu taşımaktan yorgun düşmüş sandalyesi ağrılığını geriye vermesiyle gıcırdarken eli sayfayı kopartmaya gitti. O sayfanın da yeri diğer buruşmuş olanların yanıydı, o da şanslı olan olamamıştı.
Elinin altındaki yaprakları koparılmaktan incelmiş defteri kapattı. Son zamanlarda en çok ihtiyacı olan kişi yani ilham perisi ona son zamanlarda hiç uğramıyordu.
Kim Taehyung, soranlara şarkılarını çoğu zaman onu ziyaret eden ilham perisiyle yazdığını söylerdi. Herkesin aklında kurduğunun aksine bu peri iyi dileklere saf bir kalbe ve parlak toz pembe birçok şeye sahip değildi. Bu peri onun defalarca kez ölmek istemesinin ana nedeniydi üstelik bu görevi de büyük bir zevkle indiriyordu.
Sektörün gözdesi, milyonlarca insanın şarkılarında yaşama sevincini bulduğu Kim onları asla olmayan bir perinin varlığıyla kandırıyor ve üstelik o perinin de onu ölüme muhtaç hâle getirmesine göz yumuyordu.
Perisi ona uzun zamandır hiç gelmeyerek bitmek bilmez bir ölüm düşüncesini kalbine ve bütün benliğine bahşediyordu. Onu hiç ama hiç yalnız bırakmayan geçmiş anıları birer birer onu ele geçirmeye başladığında hissettiği sinirle yerinden kalktı. Öyle kalkmıştı ki sandalyesi de kalkışıyla beraber yeri boylamıştı.
Yatağının üzerinde açık duran laptopuna bildirimler tahmin edemeyeceği aralıklarla düşüyor ve sessiz odada o küçük ses yankılanıyordu. Her bildirimde biraz daha kapana sıkıştığını hissettiğinden onlara hiç bakmıyordu, uzun zamandır telefonunu açmamıştı.
Kapana sıkışma hissi eskiden ona ara ara vurup onu rahatsız etse de şimdi 5 saniye bile rahat olmasına izin vermeyen hastalıklı bir düşünceye evrilmişti. Bunun farkında olmak onu olabilirmiş gibi daha da acıtırken saçlarını elleri arasında sıktı ve yüzünü kapattı. Ne yapacaktı, ne yapmalıydı?
Kendini bildi bileli müzik onda vardı. Bu onun kaçamayacağı bir şeydi, o müziğin her özelliğine sahip bununla donatılmış biriydi. Annesi saçlarını her öptüğünde bunu fısıldardı ona.
Oğlum müzik senin için yaratılmış, sen de müzik için.
Hiç öyle hissetmiyordu, içindeki müzik gitmişti, müziği kayıptı. Böyle bir durumda ne yapılır bilmiyordu. Hiç kimse ona bununla nasıl başa çıkacağını öğretmemişti şayet öğretseydi bu durumda olmazdı değil mi?
Gözyaşları ellerini siper ettiği gözlerinden akarken ne kadar kötü durumda olduğunun farkına varamamıştı henüz. Pes edecekti çünkü sonunda hayatın ona verdiği küçük beyaz duvarlı odanın duvarları onu boğacak kadar küçülmüştü. Beyazlar küflenmiş farklı bir renge evrilmiş ve onun ölmesini diliyordu sanki. Ölmesi gerektiğini ama bunu bile başaramamış bir aptal olduğunu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hoşçakal kurşunu | tk
FanfictionJeon Jeongguk beni tanıştığımız günden itibaren tam üç kez öldürüyor ama ben beni mahvetmiş üç boş mermi kovanının üçünü de boynuma asıyorum. | texting, düzyazı |yetişkin içerik, selfharm