Luther'ın kabul etmemesinden sonra ortalı kapatmayı düşündüm ama five'ın orada kalmaya devam ettiğini fark edince ne yapacak diye izledim. Sadece 3 bardak votka içmişti ve etraftakilere bakamamıştı. Biraz zaman sonra bi tarafa doğru döndü ve odaklandı neraya baktığını anlayınca ne yapacak diye daha dikkatli izlemeye başladım çünkü baktığı kişi luther'dı.
Luther'ın yanına gitti ve konuşmaya başladı
Five- Derdin ne senin luther, dünya 10 güne yok olacak diyorum
Luther- Evet ilk söyleyişin değil
Five- Şimdiye kadar yanılmadım
Luther- Bak dünyayı kurtarmak mı istiyosun? git kurtar benim işim gücüm var
Five- Bu bok çukurundamı çalışıyorsun
Luther- Evet patronum sahibi, kolcusuyum
Five- Kol kola mı geziyorsunuz
Bu çocuğun esprileri beni öldürecekti.
Luther- İstediğin kadar dalga geç ama bay rubye iyi bakıyorum
Five- Ruby mi? Oswaldı vuran ganster jack ruby mi?
Luther- Evet ta kendisi
Five- Nihayet oldu. Goril DNA'an beynini elegeçirdi
Neyseki evdeydim orda olsaydım o kadar zor durumda kalmıştım ki şuan. Gülmeye başladım bi yandanda dikkatlice izlemeye devam ediyodum.
Luther- Ağzını topla jack arkadaşım
Five- Sen bir numarasın. Numero Uno. Hatırladın mı
Luther- Artık bir numara falan yok 1963te yok. Bir yıldır burada yalnızdım. Neyi bekliyordun
Five- Anlıyorum tamam mı sizi bulamıyodum sadece. Pogo öldü başka bir zamana sıkışıp kaldın. Özür dilerim tamammı. Ama yardımını istiyorum luther
Pogo ölmüştü nasıl unutmuştum onu o kadar özlerken nasıl unutmuştum. Yataktan yorgunluğumu bi kenera bırakarak indim. Çantamdan pogonun doğum günümde vermiş olduğu fotoğrafı alıp tekrar uzandım. Fotoğrafa uzunca baktım ardından sarıldım ve gözümden süzülen damlayı elimle sildim ama bir damlayı silmem devamının gelmeyeceği anlamına gelmiyordu five'ı izlemeye devam ederken bir elimde pogonun fotoğrafı bakıp duruyorum b yandanda süzülen göz yaşlarımı siliyodum.
Five- Umbrella academy'nin sana ihtiyacı var luther
Luther- Hayır yok, hiç olmadı
Arkadan çakma sarışın five'ın çıkma saatini sorduğu kadın gelip jack rubynin bi sorun çıkarttığını söyledi gözümden gelen yaşlarla five ne yapacal diye izlemeye başladım. Kadın hemen gitti ve five onu umursamamıştı bile gitmeye hazırlanan luther'ı durdurup.
Five- Luther dur
Luther- Dinle zamanda atlamamızı söyleyen dahi sendin, bizi buraya sen sıkıştırdın vanyayıda sen getirdin, kıyamet kopacaksa vanya yüzündendir, önüne geçmek istesem bile seninle yapmazdım
Five'ın yüzündeki umutsuzluk ve suçluluk hissinin ne kadar çoğaldığını görebiliyodum. Bar kısmına oturup 2 shot dikti ve luther'ı izlemeye başladı. Luther sıska adamı götürüken five '' babam ayda bıraksa yeriymiş'' diye söylendi. Ardından bar taburesinden kalktı ve cebindeki ağırlığa baktı. Cebinden üstünde 22 kasım 1963 Frankel görüntüleri yazan bi kaset çıktı. Nerden almış olabileceğini az çok tahmin ediyodum benim olmadığım ama en çık bilgiyide aldığı zamanda yani hazelle konuşurken almıştı. Bi taksiye atlıyıp mortimer'ın evinin yerini söylediğinde gözlemleyici portalı kapattım ve elimdeki pogonun resmine daha çok sarıldım gözümden düşen damlanın eşliğinde uyuyakalmışım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİ KIZ (Five Hargreeves)
FanfictionReginald öldükten sonra akademiye pogo hariç hiç kimsenin tanımadığı bi kız gelirse ve bu kız dünyadaki en güçlü kişilerden birisiyse ama bunu bilmiyorsa özel güçleri olduğunu sonradan öğrenicekse ve her şeyin arkasında yeni bi aşk doğuyorsa nolur a...