Merhaba, Ötanazi Okulu beni çok etkiledi o yüzden bu kitabı devamı olarak yazıyorum, iyi okumalar.
2 ay sonra
Bu durum çok güzeldi artık kalbimin peşinde kimse yoktu ve ben özgürdüm. Kapatıldığı kafesten çıkmış, özgürlüğüne kavuşmuş bir kuş gibi hissediyordum. Artık hayallerimi gerçekleştiriyordum hasta bir kalbim yoktu. Koşuyordum, sevişiyordum, heycanlanıyordum! İki aydır gitmek istediğim ama gidemediğim yerlere gidiyordum. Şimdi ise o istediğim bahçeli bir ev vardı hatırlıyor musunuz? Bahçesinde çiçekleri olan, gelincik olan ev. Ben oradayım! Hayatım güzel bir hale büründü. Ben çok mutluydum ve mutluluğum artık bana acı vermiyordu. "Dolunay Surat?" diyen Drew'e döndüm yattığım yerden, "Efendim?" diye sordum. "Üşüyeceksin giy bu hırkayı." Diyince kıkırdayarak yattığım yerden doğrularak oturdum çimlerin üstüne. Hava karardığı için bahçeye çıkıp çimlere uzanmıştım ve gökyüzünde ki yıldızları izliyordum. Hırkayı Drew'in elinden alıp üstüme geçirdim. Drew yanıma oturunca başımı omzuna yasladım.
"Ne zaman evleneceğiz?" diye sordum arsızca. Drew ile uzun zamandır evlenmeyi düşünüyorduk ama biz hala evlenmedik! "Bu ay," diyince şaşkınlıka omzundaki kafamı kaldırıp ona baktım, ilk defa bana evlilik ile ilgili bir cevap vermişti! "Ciddi misin?" diye sordum şaşkınlıkla. Bu halime gülüp başını salladığında gözlerim gülüşünde takılı kaldı. "Çok güzel gülüyorsun," diyerek iç geçirdim. "Bana küfür etmeyi kes." Diyince kahka attım. Ona güzel olduğunu söylediğim zamanda aynı şeyi söylüyordu. Omuz silktim, "ama öyle." Dedim ve kucağına oturdum. Bunu beklemiyor olacaktı ki kaskatı kesildi. "Sevişelim mi?" Dediğimde güldü. "Rahat dur Dolunay Surat!" Dedi ama ben onu dinlemedim ve kollarımı boynuna doladım. Sorumu yineledim. "Sevişelim mi?" diyerek onu yere ittim. Ama hareket bile etmeyince gözlerimi devirdim. "Daha dün seviştik Dolunay Surat bu yüzden in aşağıya," dediğinde bir kere daha göz devirdim. "Hadi ama en son dün seviştik! Aradaki saatleri ve saniyeleri hesapla." Dediğimde bu sefer göz deviren oydu.
"Uslu bir kız ol ve otur şuraya," dediğinde onu dinlememiş gibi yaparak hızla kemerini çözdüm, fakat beni kucağına alınca tepinmeye başladım. "Yaramaz kız," diyerek beni yere indirmeden içeriye girdi. Bu kabulleniş şekliydi. Yatak odamıza gelince beni yatağa bırakmak yerine ben kucağındayken yatağa oturdu. Altımda sertleşen erkekliği kalbimi hızlandırıyordu ama canımı yakmıyordu. Dudaklarına doğru uzandığımda ben ne olduğunu anlamadan sırtımı yatağa getirdi ve üstümde ellerinden kuvvet alarak durdu. Dudağımı ısırdım. "Çok sexsisiniz bayım," dediğimde güldü. "Sadece sana sexsiyim." Dediğinde kendimi diğer herkesten üstün gördüm o an.
Dudakları dudaklarımla buluşmadan önce sağ yanağıma bir öpücük kondurdu ve dudakları dudaklarımı buldu. Bana vurduğu anı hiç unutmayacaktı bilinçsiz yapsa bile unutmayacaktı. Alt dudağını dudaklarımın arasına aldım, Drew üst dudağımı hafiften ısırınca zevkten inledim. Alt dudağına dişlerimi geçirdim ve onun inleyişiyle daha hızlı davranmaya başladım. Dudakları dudaklarımdan ayrıldı ve boynuma indi. Boynumda morluk olduğundan emindim. Biraz daha aşağıya indi ve üstümdeki gömleğin düymelerini açmaya başladı. Düğmeleri yarısına kadar indirince mandalina büyüklüğündeki göğüslerime baktı ve avucunun içine aldı. Bakın artık acı hissetmeden sevişiyordum dışarıya çıkıp, "BEN SEVİŞEBİLİYORUM!" Diye bağırmak istiyordum.
• • •
Duşa Drew ile girmiştik. Bornozuma sarılıp dışarıya çıktım ve yatağa oturdum Drew beline bağladığı havlu ile banyodan çıkınca ıslak saçlarına baktım. Ve gözlerim aşağıya kaydı, bakışlarım karın kaslarında durdu. Dudağımı ısırmamak için zor duruyordum. Drew'e baktığımda bacaklarıma bakıyordu ama hemen kendine gelip kıyafet dolabına yürüyünce bende yataktan kalkıp dolaba yürüdüm. Kendime beyaz askılı yarım badi ve siyah kısa bir şort çıkartım. Daha sonra iç çamaşırımıda alıp giyinmeye başladım. Giyindikten sonra yatağa oturdum Drew'de giyinip yanıma elindeki temiz bir havluyla geldi. "Arkanı dön Dolunay Surat." Diyince arkamı döndüm. Havluyu saçlarıma götürdü ve saçlarımı kurulamaya başladığında huzurla gözlerimi kapattım. İşi bitince havluyu rasgele bir yere bıraktı. "Uyuyalım mı?" diye sordum. Başını salladı, "Uyuyalım." dediğinde emekleyerek yatak örtüsünün altına girdim ve Drew'i bekledim. Yanıma gelip yattı ve kollarıyla beni sardı, kafamı göğsüne yaslayıp fısıldadım. "İyi geceler Drew, rüyanda beni gör." Dedim. Drew, "İyi geceler Dilsiz Kız, rüyamda beni gör." Diyince kıkırdayıp gözlerimi kapattım.
Artık konuşabiliyordum, dilsiz bir kız değildim ama bana dilsiz kız demeye devam ediyordu.Drew benim sesim yokken de sesimi duyuyormuş aslında. Yani öyle diyor. Kendimi huzurlu bir rüyanın kollarına bıraktım. Rüyamda Drew ile evliydik ve küçük bir kızımız vardı. Ama biz daha evli değiliz çocuk bizim neyimize! Artık çocuk yapmaya karar vermiştim. Vaz geçtim daha erken, evlendikten sonra yapmaya karar verdim nede olsa bu ay evleniyorduk.
Merhaba, bölüm nasıldı? Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum bir dahaki bölümde görüşmek dileğiyle...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖTANAZİ OKULU 5
Teen FictionÖtanazi Okulu 5 yazıyorum çünkü kitap beni bir güzel esiri altında tuttu. O kadar çok sevdim ki, sizinde sevdiğinizi tahmin ediyorum. Eee, daha ne bekliyorsunuz? Hadi bölüme başlayın! (: