Hocam Değil Kocam (bxb)

ağlama yar ağlama aney

"ayaz ama böyle yapma"

Bıkkın çıkan sesim karşımdaki çocuğun gözlerini doldurmuş beni daha çok zora sokmuştu.

"Yav hiç mi korkmuyorsun sen ordayken gönlüm kayar gözüm şaşar bir yerlerim şişer seni aldatırım diye"

Evet benimde en korktuğum şey bu iken bilmediğim bir memlekette sevdiğim adamdan uzakta yaşayacaktım.

Boğazdan gelen bir oflama ile yüzüne baktım.

"Ne yapmamı istiyorsun Ayaz"

"Beni de yanına almanı"

"Sen bu okuldan memnun değil misin,hem orda belki seni zorbalıyacaklar şimdiki kadar popüler olmayacaksın hmm?"

Hırsla arkasını dönüp yatağa uzandı. Bu çocuksu halleri işimizi oldukça zorlaştırırken "Ayaaz"diye seslendim.

Omzunu silkip yatakta küçülmek ister gibi dizlerini kendine çekti.

Yatağa adımlayıp dizlerimle üzerine çıktım. Parmak ucumla koluna dokununca kendini çekip omuz silkti. Tekrar dokununca daha çok öne kaydı. Yatağın ucuna gelmişti biraz daha gitse yerden tokat yiyecekti.

Kollarımla belini sarıp kendime çektim m . Biraz inat etse de sonunda pes edip kollarımın arasına girdi.

Başımı başının üstüne koyup saçını öptüm. Yumuşak saçlarının güzel kokusu burnuma gelirken gözlerimi yumup derin nefesler almaya başladım.

"Gitme"

Duyduğum titrek ses ile gözlerimi açıp gözü yaşlı Ayaza baktım.

Sessizce ağlıyordu ve benim canım yanıyordu. Onun gözlerinden akan her damla zehir olup kanıma karışıyordu.

"Ayaz lütfen böyle yapma"

"Git-gitme"

Ağlaması daha da şiddetlenirken ne yapacağımı bilemez halde yüzüne bakıyordum. Daha önce kimse yanımda ağlamamıştı , bu yüzden nasıl teselli edeceğimi bilmiyordum.

Yataktan kalkıp üstünden atlayarak önüne geçtim. Sarsılan  yüzünü tutup kırmızılaşmış gözlerine baktım.

"Şş Ayaz yapma böyle"

Benimde gözlerimin dolduğunu hissediyordum.
Kollarımla belini sarıp başını göğsüme yasladım.
Bu kadar üzüleceğini tahmin edememiştim.
Titreyen sesiyle "beni de götür,ben burda sensin yapamam,mahvolurum "

Böyle konuşmasını istemiyordum. Kendini böyle dağılmasını istemiyordum.
Galiba onu da kendimle götürecektim çünkü ağlaması hala durmamıştı.

"Tamam Ayaz senide götürürüm, ağlama dayanamıyorum"

Hâlâ benide götür diye sayıklarken başının iki yanından tutarak göz göze gelmemizi sağladım.

"Senide götürüyorum tamam mı? Beraber Yozgat'a gideceğiz"
Başıyla onaylayınca hafifçe tebessüm ettim.

Gözümden akan yaşlar çenemden süzülürken ayağı kalkıp elini tuttum.

"Kalk hadi bavulunu hazırla"

Hemen ayağa kalkınca ilk birkaç saniye duraksamış koşarak dolabına ilerlemişti.
İçinden büyük bir bavul çıkarıp eşyalarını hızlı hızlı katlayıp içine koyuyordu.

Bende yarı toplanmış valizimin içine burda kaldığım süre boyunca giydiğim, kullandığım şeyleri koyup köşeye koydum.

Selinle yaşadığım evden eşyalarımı dün Ayazdan gizli gece gidip toplamıştım. Ona kalsa bir daha o eve dönmemeliydim. Sanki selinin ruhuyla karşılaşıçaktık.

Oda sırt çantasını bir büyük bir küçük barulunu toplayıp benim valizin yanına koymuş kitaplarını küçük bir kutuya diziyordu. Ayaz'ın anlamadığı şey yeni bir yere alışmak kolay değildi. Tek dileğim bunu kötü yolla öğrenmemesiydi. Gözüm sürekli onda olmalıymış gibi hissediyordum.

Oturduğum yataktan ayaklanıp bavulları arabaya taşıdım. Geri dönünce elimdeki kutuyla kapıya gelen Ayaza bakıp son birşey kalmış mı diye bakındım. Herşey hazırdı.

Bu ev Ayaz'ın üstüne tapuluydu ve ne yapacağına Ayaz karar verecekti.
Kapının önünde beni bekleyen Ayaza ilerleyip yeşil gözlerine baktım. Bugün o gözlerine çok yağmur yağmıştı ve hala nemliydi. Gözleri köyü yeşildi ve etrafını kırmızılıklar sarıyordu.

Ben romantik olması adına biraz yükselip alnını öperken onu arsız çıkan sesiyle "keşke bu evde son kez sevişseydik" dediğini duydum. İmtihan büyüktü anlaşılan.

.....

Benim bunları ayırmaya niyetim yok
Diğer bölüm 10 oydan sonra gelir aksi takdirde beklersiniz bende o sırada diğer kitapları piyasaya sürerim

Öpülmedünüzzzzzzzzzz