ÇÖPÇATAN

20. Bölüm: Sadece Siyah.

Hepinize merhaba Gökkuşağı Bekçileri.

Nasılsınızzz?

Öncelikle sevgililer gününüzü kutlarım ve Alev Arslan İyi ki doğdun...

Bu gün Alev Arslan'ın doğum günü onun için yorumları mor kalpler ile doldurmayı unutmayın

Hala Çöpçatan Spotify playlistini dinlemediyseniz hemen koşun dinleyin Hesabımın açıklamasında link var koşun koşun.

BÖLÜM ŞARKILARI: 🔥

Sophie fetokakis: How they fall 🔥

Dear Martin: That's Amore. 🔥

M.kitty: After Dark

🔥🔥🔥

Tarih: 13 Şubat 2021

Saat: 04.23

Genç adam yine uykusunda kabuslar görmüştü hiçbir zaman bitmeyen geçmeyen kabuslar. Ama artık bunlara alışmıştı boyun eğmişti bir zamanlar sırf bu saçma kabusları görmemek için uyumadığı bile olmuştu günlerce uyumamış resmen bir hiç gibi ortalarda dolanmıştı. Ama artık bir şeyler onun için değişmişti artık uyumak istiyor hatta yalnız uyumak bile istemiyordu. Ama bu kabuslar onun peşini hiç bırakmamıştı.

Annesinden geçen bir şey olduğunu düşünüyordu. Annesi de hep kabuslar görürdü.

Genç adam sıcak yatağının içinde sessizce gözlerini açtı evet bir kabustan uyanmıştı ama yalnız değildi, karşısında yanı başında biri vardı o çok masumdu fazlasıyla masumdu. Koru ile uyanmamıştı genç adam, veya derin derin nefesler alarak... Sakin sessiz, telaşsız, korkmadan. Alışmıştı dedim ya.

Sıcaktan nefret ederdi genç adam. Ama bu son huzurlu uykusunu uyuyan genç kadın ve hatta şu an kafasını genç adamın boynuna sokan genç kadın için bu işkenceye katlanabilirdi. Onu böyle yanında olduğunu hissetmek onu fazlasıyla heyecanlandırıyordu o da anlam veremiyordu bu şeylere hiç yaşamamıştı bilmiyordu. Onun duyguları yoktu ki! Genç adam tam bir duygusuzdu, ama bu genç kadın bu düzeni bozmak için gelmişti değil mi?

Lanetler okudu içinden genç adam, burası fazlasıyla sıcaktı. Ve genç kadın ona daha fazla sırnaşıyordu. Uzun saçları yüzüne düşmüştü elini uzattı Genç adam yüzüne düşen saç tellerini nazikçe topladı ve okşadı nede olsa genç kadının bundan haberi olmayacaktı değil mi?

Yüzü yüzüne çok yakındı. Hatta baya yakındı istese su an bu dolgun ve sıcaktan çürük çilek rengi almış olan dudaklarını öpebilirdi, ama bunu yapmak istemiyordu genç kadının öpüşmeleri ilk başlatanın o olması hoşuna gidiyordu. Kabus görürken kalbi bu kadar hızlı atmıyordu ama bu genç kadınla bu kadar yakın olması bile şu an onu delirtiyordu kalbinin sesini kulaklarında duyuyordu resmen.

Ne ara dedi içinden genç adam. Ne ara bu kadar duygusal biri oldum ben, ne ara bunları hisseder oldum? dedi.

Tam bunları düşünürken genç kadının homurdanmalarını işitti bir şeyden rahatsız olmuş gibiydi uykusunda.

Genç adamın yeni yeni uzamaya başlayan sakalları onu rahatsız etmişti dudaklarına ve yanaklarına batıyordu uykusunda ağlamaklı sesler çıkarıp duruyordu genç kadın. Genç adamın sakalları canını yakmıştı, genç adamın kendisi gibi...

Sürekli onu üzdüğü ve incittiği için kendinden nefret etti genç adam. Ne ara bu kadar duygusal oldu?

Hızla kendini genç kadından uzaklaştırdı ve yataktan çıktı. Ayağı kalktı ve bir de uzaktan baktı genç kadına... Gerçekten bambaşka biriydi tanıdığı kimse gibi değildi. fazlasıyla gizemliydi aslında genç adamın ilgisini çeken şeyde buydu...