12 : Yangınlar ve Hırçın Rüzgarlar

77 34 0
                                    

Bölümlük şarkı: Life As... Is ~ Sharon Chen

Saatlerce düşünmüştüm o gece...
Hem sihrim hemde Aurora'nın düşüncesi aklımı kemiriyordu.
Aurora'ya yaptığım şey hakkında en ufak bir bilgiye sahip değilim. Ona ne yapabilir ve ne yaptı bilmiyorum.
Sarayda dikkat etmem gereken ilk unsur ortaya çıkmıştı. Zaten saraya gelmeden önce bile azda olsa bilebiliyordum bana tehlike oluşturacak şeylerin olacağını...
Ama en önemliside aklıma annem ve babam takılıyordu.
Onların beni kurtardığını söylemiş ardından da annemi ve babamı öldürdüğünü söylemişti.

"Bu yerine getirmiş olacağım en önemli görev olacak. Tabii annen ve babandan sonraki en önemli görev."
"Annemle babam... Onları sen mi öldürdün?!"
"Gençlik yıllarımdaki en başarılı görevimdi. Canım!"

Bu konuşmamız akkımda dolanıp duruyordu.
Birde,
Bir güçle onu daha çok ittirdim ve alevler onun vücuduna geçti.

Nefesinin kesilişine ve yere yığılışına şahit oldum.

İşte o anda bunların hepsi yaşanmış ve bitmişti.
Ardından bir gün geçmişti ama annem ve babam hala aklımdaydı. O kadınla aynı masada yemek yerken bile zorlanacaktım.
Annemi ve babamı öldürdüyse bunu illaki bir zaman canıyla ödeyecek, her şeyi çözeceğim ve liderim dediği kişiyi bulup onunda canını alacağım.
Ne yapmam gerekirse yapacağım.

Bu düşüncelerden kurtulmak için yataktan can sıkıntısıyla kalktım. Aynaya baktım ve harabe olmuş, intikam duygularıyla şekillenen yüzümü inceledim. Gözlerimin ardında öyle bir duygu karmaşası vardı ki ben bile bilemiyordum. Kapıya kilit vurmuştum ama beynime kilit vuramıyordum.
Annem ve babamın mezarı vardı ama hiç görememiştim. Onları görmek istedim ama çok uzakta oldukları söylenmişti bana.
Bir sefer niyetlenmiştim ama beni köle kampından çıkarmamışlardı.

Duygularımdan kendimi arındırmak istiyordum. O yüzden biraz kitap okudum.
Uzun bir süre sonra gözüm saate kaydı.
Saate baktığımda saatin öğlen iki olduğunu gördüm.
Ritüel için hazırlanmalıydım.
Kitabımı kapatıp bazı gerekli eşyaları aldım.
Bu sihir ritüeli benim için çok önemliydi. Aslında sadece benim için de önemli değil tüm insanlık için önemliydi. Alice bana şunu da söylemişti ve bu beni endişelendiren şeydi,
"Emery, çubuk alev almış olabilir ama belkide sihrin başka birşeyde olabilir. Yani tanrıça sana gözükerek ilahi yardımın yanında olmasını sağlamış. Bu Ateş Tanrıçası Astrid'in yardımı o yüzden çubuk alev almış. Yani belkide sihrin başka bir şeydir." dedikten sonra endişelenmemi sağlayan tek şey bu oldu.

Korkuyordum.
Beni sihrim olmazsa kabul etmeyebilirlerdi ve bu benim sonum, Aurora ve liderinin kazanması olurdu. Herkes Aurora'yı masum biliyordu ve bu beni deli ediyordu. Niyeti tam olarak neydi bilmiyorum ama iyi olmadığını biliyorum.

Kapının kulpuna uzandığım anda kendimi durdurdum. Elim havada kalmıştı. Hazır hissediyordum. Kendimden emindim. Yapacaktım. Ne zaman bir yola girsem yapacağım diyerek giriyordum ve şuana kadar hiç istediğimi alamadığım olmamıştı. İstemek ve terinin son damlasına kadar savaşmak gerekiyordu. Çünkü eğer savaşmazsanız kaybedemezsiniz bile. Birşey yapmadığınız için istediğiniz şeyin yeri hep boş kalacak. Belki savaşmayı deneyeceksiniz bu sözlerimden sonra ama belkide yapamayacaksınız. O zamanda belki ağlayacaksınız, öfkeleneceksiniz, herşeyden nefret edip kendinizi bu dünyadan silmek isteyeceksiniz ama herşey öyle olmuyor işte.

Acı mı çekiyorsunuz?
Kabulleneceksiniz.
Özlüyor musunuz?
Kabulleneceksiniz.
Hata mı yaptınız?
Kabulleneceksiniz.
Yaşamın devamı karanlık mı artık?
Kabulleneceksinizki bazı şeylerin farkına varın. İnanın hayatınızda birşeyi düzeltecek varsa sizsiniz. Başkalarına düzeltmeleri için yalvarırsanız düzelemeyecek hale gelirsiniz!
O zaman kendiniz bile düzeltemeyeceksiniz ruhunuzu. Varlığınız farkına varın. Her parçanız özel ve bunu fark ettiğiniz zaman kazanmaya başlayacaksınız.

Sonsuz Kılıç 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin