6

167 17 14
                                    


Salondaki Yuji'yi yalnız bıraktıklarında diğer on çocuk kafeteryadaki masalarına yerleştiler. Hepsi sessizdi. Kimse ne diyeceğini, nasıl söyleyeceğini bilmiyordu.

Yaşadıkları şey kelimenin tam anlamı ile çok zordu. Hayatlarında ilk kabuslarını görmüşlerdi. Daha onun etkisini atlatamadan Nanami gelmiş, güçleri ile ilgili sırları aydınlatmış, onları defalarca öldürmeyi denediklerini söylemiş, Yuji'yi onlardan almak istemişti. Yuji'nin bedeni Sukuna tarafından ele geçirilirken Nanami öldürülmüş, bir yandan Sukuna'nın onlara verdiği vaatleri dinlerken bir yandan da on altı yılda ebeveyn yerine koyabilecekleri tek kişinin akbabalar tarafından yenmesini izlemişlerdi.

Megumi ne yapması gerektiğini bilmiyordu.

Yuta ayağa kalkarak cama yaklaştı ve dışarıyı izledi. "Yuji. Çukur kazıyor. Galiba Nanami'yi gömecek."

Megumi kafasını kaldırıp cama odaklandığında pembe kafalı çocuğun aceleci ve güçlü darbelerle bir çukur kazdığını görmüştü. Maalesef ki Yuta tamamen Yuji'ye odaklanacağını bildiğinden perdeyi çekerek görüş açısını kapatmıştı. "Artık konuşmamız gerekiyor."

"Sukuna'nın yanında duracağım." Dedi Megumi ayağa kalkıp, ellerini masaya koyarak öne eğildiğinde. "Sukuna'yla savaşmak istesek bile, ki Nanami'yi tek bir bakışı ile ortadan ikiye bölmesi bunu yapamayacağımızı kanıtlıyor, dünyanın bizden haberi bile yok. Onu yensek bile Nanami gibi insanlar bizi Sukuna'nın bu dünyaya son bağları olarak görüp bizi öldürmeye çalışabilirler."

"Haklısın." Dedi Choso onaylayarak. "İnsanlar bize düşman olacak. Sukuna'yı yensek bile hak ettiğimiz değeri asla görmeyeceğiz. Dünya bizden nefret edecek. Sukuna'nın tarafını tutsak da bizden nefret edecekler ama bunu duymamızın ihtimali bile nefretlerini içlerine gömmelerini sağlayacak."

"Ama insanlar..." Dedi Naruto tereddütle. "Sukuna bizi öldürmeyeceğini söyledi. Diğer insanlar hakkında hiçbir şey söylemedi. Milyonlarca insanın katledilmesine yardım mı edeceğiz."

"Milyonlarca insan bizi katletmeye çalışacak." Dedi Yuta. "Ben önce davranma taraftarıyım."

Toge elini Yuta'nın omuzuna koyarak sıktı. "Somon," dedi onaylayarak. Somon kelimesini onaylamak için kullanırdı, konuşma laneti yüzünden diğer insanlar gibi iletişim kuramıyordu.

Nobara söz aldı. "Bizi diğer insanlardan izole büyüttüler. Diğer insanlar da bizden izole bir şekilde yaşadı. Aniden onları korumak için bir intihar görevine gitmemizi bekleyemezler."

"Biliyorsunuz, ben her zaman en güçlü olmak istedim." Dedi Satoru lafa atlayarak. "Sukuna'nın en güçlü olduğunu kabul ediyorum. Ama eğer beni bu halimden daha güçlü yapacaksa, onun yanında, onun için savaşmaya hazırım."

"Satoru'ya katılıyorum." Diye fikrini belirtti Suguru. "Sukuna bizim sadece gücümüzün kaynağı değil, yaşamlarımızın da kaynağı. O olmasaydı biz şuanda yoktuk. Onun gücü sayesinde var olduk. Benim ne bizi büyütenlere, ne de diğer insanlara bir bağlılığım yok. Bizi defalarca öldürmeye çalıştıklarını itiraf ettiklerinden sonra artık hepsini kendi elimle öldürmek istiyorum."

Sasuke, "Ben intikam istiyorum." Dedi. "Bizi buraya kapatıp sığır hayvanları gibi büyüttüler. Ne için? Bize güç ve özgürlük vaadeden Sukuna'yı öldürmemiz için mi?"

Maki ayağa kalkıp yumruğunu şiddetle masaya vurdu. "Siz ne saçmalıyorsunuz! O şey her neyse gözümüzün önünde Nanami'yi öldürdü! Milyonlarca insan daha öldürecek! Buna sessiz kalmayı geçin, destek mi olmak istiyorsunuz! Beyninizi peynir ekmekle mi yediniz!"

Nobara kızın bileğini tutup onu sertçe yerine oturtturdu. "Maki. Sakin ol."

"Ne sakini?! Siz asıl niye bu kadar sakinsiniz?! Salak mısınız siz! Bende insanlardan uzakta yetiştirildim ama özümü unutmuyorum!"

"Sen insansın!" Dedi Nobara, sertçe. "Bir anne ve babadan doğdun! Bizi anlayamazsın! Bizim hiçbir şeyimiz yok! Bu güçlerimiz olmasaydı biz yoktuk! Var bile olmazdık!"

"Ama insanlar tarafından insan gibi yetiştirildiniz! Altınızı temizleyen, sizi biberonla besleyen insanları unutuyor musunuz! Herkes aynı değil! Bir korkak olarak yaşamak yerine bir kahraman olarak ölmek isterim! Ne var biliyor musunuz?" Baldırlarına bağlı bıçak kınından sadece kendinin kullandığı sivri fırlatma bıçaklarını çıkardı ve boğazına dayadı. "O piçin beni ortadan ikiye bölmesi yerine kendi kendimi öldürürüm daha iyi!"

Sasuke'nin gözleri gücünü kullandığında oluşan kırmızı çiçek benzeri çizgilerle kaplandığında Maki sandalyesine geri yığıldı. Nobara kızı nazikçe kucakladı ve ayağa kalktı. "Ne zaman kendine gelir?"

"Yarın," dedi Sasuke gözlerini ovalarken. "Onu öldürmemesi için Sukuna'ya yalvarmak zorundayız. Sukuna bunu affetmeyecektir."

Nobara teslimiyetle kafasını eğdi ve kucağındaki sevgilisi ile odadan ayrıldı. Ortamı tekrar sessizlik bürümüştü. Megumi dayanamayarak ayağa kalktı ve dışarıda, bir toprak karaltının önüne oturmuş Yuji'yi gördü. Camı tek hareketle açıp bir bacağını dışarıya sarkıtırken arkadaşlarına haber verdi. "Yuji'nin yanına gidiyorum."

Zaten birinci katta olduklarından kısa mesafeyi yere atlayarak kapattı. Hızlı ve aceleci adımları toprağı döverken varlığını hissetse bile arkasına dönmeyen Yuji'nin yanına yaklaştı.

Dizlerini kırıp yanına oturduğunda yanındaki çocuk gibi bağdaş kurmuştu. Yuji tek kelime etmeden kafasını Megumi'nin kucağına bıraktı. Megumi pembe saçları ince parmakları ile okşamaya başlarken Yuji mırıldandı. "Teklifini... Kabul ettin mi?" Diye sordu sessizce.

"Etmememi mi isterdin?" Diye sordu, elini saçlarından yanağına indirip yanağını okşarken.

Yuji yanağında hissettiği sıcak el ile gözlerini kapattı. "Ölmeni istemiyorum. Bu yüzden kabul etmeni istiyorum."

"Ettim."

"Güzel. Bende edeceğim. Fark ettim ki, biz olsak da olmasak da Sukuna insanları öldürecek. En azından bu uğurda ölmemeyi isterim. Çünkü ölürsem insanlar adımı bile hatırlamayacak."

"İyi misin?" Diye sordu Megumi sevgi dolu bir sesle.

"İyiyim." Dedi Yuji, kendi gömdüğü derme çatma mezara bakarak. "Anın şokunu atlattım. Bu gördüğüm ilk ölüm, işlediğim ilk cinayetti. Yine de... İyiyim."

"O zaman bende iyiyim." Dedi Megumi gülümseyerek.

"Çocuklar nasıl tepki verdi?" Diye sordu Yuji meraklanarak.

"Hiç kimse olayları anlamdıramadı. Ama hepimiz ortak karara vardık gibi. Hepimiz Sukuna'nın yanında duracağız. Sadece... Maki kabul etmedi. Sukuna'nın onu öldürmesinde intihar etmeyi tercih edeceğini söyledi. Sasuke onu uyuttu. Yarın uyanacak. Sukuna'ya yalvarmamız gerekecek."

"Maki'nin de ölmesini istemiyorum." Dedi Yuji pişmanlık dolu bir sesle. "Eğer kararlıysa... Biliyorum bu boktan bir düşünce ama onu kendi ellerimle öldürmek yerine intihar etmesini yeğlerim."

"Seni bir daha o kadar dağılmış görmek istemiyorum, Yuji." Megumi'nin sesi kalbindeki kırıkların büyük bir kanıtıydı. "Çok korktum."

"Korkma." Yuji yanağındaki eli tuttu ve sıktı. "İyiyim. Artık daha iyi olacağım. Daha güçlü olacağım ve Sukuna'nın sana zarar vermesine izin vermeyeceğim."

"Bende daha güçlü olacağım. Seni, kendimi ve kardeşim sayılan çocukları korumak için aldığım canları saymayacağım bile."

"Say." Dedi Yuji mırıldanarak. "Bizi güvende tutmanın bedeli olan canları say ve unutma. Eğer birbirimizi güvende tutamazsak aldığımız canlar boşa gidecek."

Megumi cevap vermedi. Yuji'nin saçlarını okşamaya devam etti. Yuji de Megumi'nin dizinde uzanarak hem Nanami'nin isimsiz mezarını, hem de batmaya başlayan güneşi izledi.

Geleceğin ve Sukuna'nın başlarına ne belalar açacağını bilmiyorlardı ama hepsine beraber katlanacaklardı.

Bu hikaye niye tutmadi orospucşxuklari hani fantastik istiyodunuz aqqq

Prophecy /İtaFushi-SukuFushiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin