18

56 7 0
                                    


___________________________________________

Ben:
Peki sonra ne oldu?


Yakisiklimm:
Sonrası biraz karışık. Daha sonra anlatırım çünkü şuan masada ki gözler bizim üzerimizde.

Kafamı kaldırıp etrafa baktım ve Motak hyunga hak verdim. Masada ki tüm gözler bizim üzerimizdeydi, ama biri çok daha farklı bakıyordu. Mun, gözlerinde ki o kıskançlık shipimizin çift olduğunu doğruluyordu.

Ona bakarken sertçe yutkundum ve Motaka bir mesaj daha attım.

Ben:
Mun'un akışları bakış değil bilesin.

Yakisiklimm:
Farkındayım Yuna.

Ben:
Ne yapacağıcaz peki?

Yakisiklimm:
Şimdilik antrenmanı bahane ederek konuyu değiştirmemiz lazım.

Ben:
Peki.

Hızlıca telefonu kapatıp masadakilere odaklandım. Mun'un kıskanç bakışları altında ezilirken bu durumu nasıl toparlayabiliriz diye düşünüyordum. O sırada da sol bacağımı sallayıp dudağımı kemiriyordum. "Yuna, söylemek istediğin bir şey mi var?" Gözlerimi Hanaya çevirdim ve olumlu anlamda kafamı salladım. Bir şey de gözünden kaçsın be."Evet, ben avcı olalı günler oldu ama hâlâ antrenman yapamadık." 

Mun tek kaşını kaldırarak doğruldu ve derin bir nefes aldı. "Doğruyu söylüyorsun. Avcı olalı kaç gün geçti hâlâ antrenmanlara başlayamadık. Yarın müsaitsen eğer sabah erkenden başlamamız lazım." Sıçtık. Kesin sıçtık hem de.

Zaten bakışlarında ki kıskançlık her şeyi açıklıyordu, bir de antrenmanda anamı avradımı ağlatacaktı. Ama yapacak bir şey yok, mecbur bunlar bir şeyleri kabul edene kadar dayanacaktık. 

Hepsi sizin için lan, diye bağırasım var.

Yüzüme 'bu sefer kesin sıçtım'  türden bir gülümseme yerleştirip kafamı salladım. Ama yandan canım zengo dedem beni bu durumdan kurtarmak için hemen atladı. "İyi de yarın okul yok mu?" Of, bu konuyu tamamen unutmuştum.

"Benim için artık yok." Dedim mahcup bir ifade ile. Duyduğu cevap ile hızla yaslandığı sandalyeden doğrulup gözlerini pörtletti. "Ne demek bu?" Derin bir nefes aldım ve bakışlarımı ona çevirdim. "Bazı olaylar yüzünden atıldım." Cevabım ile masada ki diğer avcılarda sandalyeden doğrulup bana odaklandılar. "Yuna, doğru düzgün anlatır mısın? Neden okuldan atıldın?"

Tamam, bundan kaçış yok. Sonuçta yanlış bir şey yapmamıştım. "Bizim okulda bir kız var, ve kendinden küçüklere sürekli zorbalık yapıyor. Bende uyarmama rağmen devam ettiğini gördüğümde dayanamadım, dövdüm. Sonra da bir arkadaşım gelip durmamı söylediğinde de sinirle okuldan çıkıp yürüyordum. O gün de zaten bu kaza olayından dolayı hastaneye kaldırılmışım. Bu kız da bunu fırsat bilip darp raporu almış ve şikayette bulunmuş. Sonrada hem devamsızlıktan, hem de bu olaydan dolayı atılmışım." 

Aralıksız konuştuğum için acımıştı ama önümde ki sudan bir yudum içip tekrar dikkatimi onlara verdim. Zengo dedem ise yavaşça sakalını okşadı ve bir şeyler mırıldandı. "Sıkıntı yok. Bu konuyu ben hallederim, sen sadece okuluna ve antrenmanlarına odaklan." Kaşlarımı şaşkınlıkla kaldırıp ona baktım. Ciddi miydi? "Gerçekten mi?" Dedim sevinç ile çünkü okulu ne kadar sevmesem de gitmek istiyordum. Bunun sebebi ise Siwoo ile daha çok vakit geçirebilmemizdi.

Shifting NöbetimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin