saatler o zamanlar on ikiyi gösteriyordu, gece yarısı çoktan moskova'yı esir almıştı. sokakların her zamanki soğukluğu yerini belli ediyor, malikanenin bulunduğu arazideki tüm ağaçlığın arasından süzülen rüzgarın dondurucu soğuğu yaprakları dalgalandırıp gidiyordu.
anton romanov henüz on üç yaşındaydı. babası tarafından yetiştirilen canavar ruhunun kırıntıları okyanus gözlerine yansımış, kocaman malikanenin tavanında hiçbir yaşam belirtisine rastlanılmayacak şekilde duruyordu. babasının kucağındaydı ve babasının elleri boğazını sıkı sıkıya sarmış halde hala yerini koruyordu.
andrey vlad romanov, yaklaşık üç dakika önce oğlunu kendi elleri ile katletmişti. kendisi donuk yüz ifadesi ile öylece parlak zemini izlerken anton ise yavaş yavaş babasının sıkı elleri altında soğumaya mahkum bedeni ile öylece yatmaktaydı.
günlerden on üç şubat, yıllardan iki bin yediydi. anton'un ölümünden yaklaşık dört dakika geçtiği vakit ise andrey'in elleri küçük oğlunun boğazında gevşeyivermişti. yaşlar bir bir düşerken küçük anton'un yüzüne, andrey karşı konulmaz bir dürtüyle küçük oğlunun soğumakta olan yüzünü okşayıvermişti. bu ona bir baba edasıyla yaklaştığı ilk seferdi, kendi içinde andrey'in anton'a verdiği küçük bir veda işaretiydi.
andrey pişman değildi, aksine içten içe sevinçliydi de. kendi hastalıklı düşüncelerinin en ücra köşelerinde haklı bulduğu bir intikam merasimiydi bu onun için. biricik karısının küçük katiline küçük bir gösteriydi sadece. bu yüzden andrey, hiçbir üzüntü duymadan öldürdüğü oğlunun kafasını kucağından usulca kaldırmış, zemin ile buluşur buluşmaz ayağı kalkıp öylece arkasına bile bakmadan çekip gitmişti. geriye ise dört bir yana saçılmış benzin bidonları ve küçük bir zippo çakmak kalmıştı.
o gün yılların ev sahipliği yaptığı romanov malikanesi, andrey vlad romanov tarafından yakılıp kül edilmişti. sorup edenlere ise kocaman bir bilinmezlik bırakmıştı ve ardından yıllar geçmiş, geçtikçe de unutulup gitmişti.
— teşekkürler.
anton = jeongguk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bespredel - jikook
Fanfiction"sana ayıracak vaktim yok, kalbim moskova gibi soğuk." angst değildir.