Masayı kurmuştuk bizde mutfakta yemeye başladık. Çayı içip birşeyler atıştırdım ve Esmayla yukarı çıktık ve sofrayı toplamaya başladık. Aşağı inince odaya Yeşim girdi, elinde bir kağıt vardı ve bana verip "abim bunları yapın dedi." Diyip listeyi bıraktı.
Selime abla tövbe çekti "Allah'ım ya Rabbim ya Resulullah! Eski köye yeni adet. Bizim işleri mi beğenmemiş de ev işlerine de el atmış?"
Yeşim güldü "saçmalama be sultanım. Sakin ol nolursun. Abim bunları yengemden istemiş. Kendi odalarının da işi var da muhtemelen o yüzden."
Selime abla bu sefer sakinledi "tamam iyi o vakit sorun yok."
Listeyi bana bırakınca cezveyi eline alıp iki kahve yaptı. Bana tuhafça bakıp gitti. Annesiyle kahve içecekti galiba.
Listeyi açtım ufak bir kağıda yazmıştı. Bu onun yazısıysa eğer çok düzgün ve güzeldi.
Çamaşırlar yıkanıp ütülenicek.
Yataklar, yorganlar yıkanıp değişecek.
Banyo yıkanıcak.
Yemek yapılacak (tek başına!) İki çeşit et yemeği, iki çeşit çorba, pilav, salata, ayran.
Avlu yıkanıcak.Bunların hepsini bugün ben mi yapıcam? Şaşkın şaşkın listeye bakınca Esma merakla listeyi elimden aldı. "Abo ağam nasıl kızdıysa sana bu ne biçim liste? Hepsini bugün nasıl bitiricen sen bacım?"
Selima abla "çok biliyorsan yardım edersin sende biter." Diyince ellerini suçlu gibi kaldırıp "saçmalama istersen ana. Vallah ağam işitirse hanımağamızla tefe koyarlar bizi!"
"Ben yukarı çıkayım o zaman bulaşıkları yıkayıp abla." Diyince Esma "tamam hadi git bu seferlik ben yaparım." Diyince gülümsedim kocaman.
Odaya girdim savaş alanı gibiydi. Yatak dağılmış, dolap karıştırılmış, yerlerde ise cam kırıkları vardı. Masanın üzerine de çalışma kağıtları vardı. İlk önce yatağın çarşaflarını çıkardım ve yeni bir takım geçirdim. Pis olanı banyoda sodalı suya bastım.
Sonra yerdeki çamaşırları alıp kanepenin üzerine koydum. Dolaptaki çamaşırları yıkıp yarım saatde hızla katlayıp yerleştirdim. Yerdeki cam kırıklarının büyüklerini elimle toplarken biri elimi kesti. "ahh!" Diye inledim.
Elime ise banyoda bulduğum beyaz bir parçayı elime sardım. Kalanı süpürgeyle süpürdüm. Sonra masanın üzerinde ki şeyleri düzgünce derleyip topladım.
Oda toplu gözükmeye başlayınca banyoya girdim. Çarşafları sodalı sudan çıkarıp sabunla duru suda tekrar yıkadım. En son durulanınca ise avluya astım. Diğer çamaşırları da makineye attım. Yıkanmış ve bizim olanlar ayrılmıştı. Bende onları yerine yerleştirdim.
Sonra ise gömlek ve pantolonlarını ütüledim. Askıya asıp dolaba koydum. Banyoyu yıkamak kalmıştı ve öğle namazı okunmuştu. Bende hemen abdesti alıp üstümü giydim ve namazı kıldım.
Banyoya girdim ilk önce çamaşır suyuyla heryeri ovaladım sonra da suyla duruladım. Temiz bezlede sildim. En son tuvaleti ve lavaboyu yıkadım.
İşim bitince alt kata mutfağa girdim. Nurhan hanım geldi ve Selime ve Esmaya doğru döndü. "Azad bugün karısının yemeğini yiyecekmiş. Hadi sizde yukarı çıkın çay içelim hanımlar." Onları alıp yukarı götürdü.
Bende kuş başını ve kıymayı kavurdum. Kuşbaşı kavurma ve patlıcanlada karnıyarık yaptım. Mercimek ve yayla çorbası yaptım. En sonda bir pilav attım. Salata ve ayranı da koyduğumda akşam olmuştu. Sonunda kendimi mutfaktaki sandalyelerin üzerine attım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Köy Aşkı
Teen FictionKöyün ağası ve hizmetçinin kızı arasında 2000lerde geçen bir aşk hikayesi. Azad annesinin ısrarları üzerine önüme gelen ilk kızı sana gelin diye almazsam der ve odaya o gün annesine yardım etmek için gelen Zeynebin girmesiyle gelinini bulur. Hırçı...