~Benim Dünyam Siyah~

BDS ~ Bölüm 1

  "Merhaba,ben Alçin." Bazen adımı beğenmiyorum ama dış görünüşüme yakışıyor. İsmimin anlamı "Kızıl renkli küçük bir kuş." demekmiş ve bende kızıl bir kızım. Gözlerim biraz ürkütücü duruyor. Kızıl ve uzun saçlarımın arasından bir çift mavi göz çıkıyor ortaya. Böyle garip olmama rağmen görüntümü ve kişiliğimi seviyorum.

  Karnelerimizi almamıza 2 haftadan az vardı ve okulda sadece KİMYA HOCAMIZ ders anlatıyordu. Bugünde bizim sınıfa dersi var. Eminim bizim sınıftan kimse gelmicektir. BENİM DIŞIMDA!

  Ben neden mi gidiyorum? Çünkü sınıftaki herkes hasta olsa bile okula geliyordu son haftalar gelmemek için ama benim sadece kullanmam gereken 2 günüm vardı. Son hafta "OKULA ELVEDA PARTİSİ" vereceğim. Ailem evde olmayacak. Ben genelde birçok insanla aynı yerde sıkışık duramam nefret ederim ama bunun adi "Parti" değil mi? Mecburum demek ki. Okula gitmek için 2 saatim vardı. Bu saat dilimi içerisinde kahvaltı yapmam,giyinmem,makyaj yapmam lazımdı. İlk önce sevgili yatağımdan kalktım ve odamdaki lavaboya gidip rutin işleri halledip mutfağa indim. Bizim evin en iyi yanı ise mutfağın ikinci katta olmasıydı. Yani iki kat asağıya inmeme gerek kalmıyordu. Ben çatı katında yatıyordum. Orada olmayı seviyorum. Kahvaltı hazırlayıp televizyonu açtım. Her zaman kahvaltıyı ayakta yapardım. Televizyonda gezinirken hiçbir kanalda durmadığımı fark ettim ve kapattım. Kahvaltımı bitirip odama çıktım hemen hazırlanmalıydım. Dolabın kapağını açıp baştan aşağı simsiyah olan kıyafetlerimle biraz bakıştıktan sonra üzerime siyah kısa kollu bir tişört ve altıma siyah ceplerinde zımba detaylı bir dar paça pantolon giydim ve aynanın önüne geçtim.

  Aslında makyaj yapmayı sevmem ama dışarıya da öcü gibi çıkamam. Önce BB kremi sürdüm daha sonra pudra sürdüm. Siyah eyeliner çekicektim ki. Evet çektim ama olmadı tabii ki. Zaten beceremem ki şu şeyi hiçbir zaman. Hah! Tamam şimdi oldu hemen rimeli sürdüm ve yandan asmalı küçük çantamı alıp çıktım. Ailen? Derseniz eğer onları çok az görüyorum sadece akşam yemeğinde. Annem ve babam sürekli yurt dışına gidiyorlardı. Ben genelde hep yanlızdım. Neyse okulum evime birazcık yakındı o yüzden kaykayla gidip geliyordum. Bu yolda profesyonelleşmiştim. Okulun kapısına geldiğimde görevliye kaykayı teslim edip içeriye girdim. Telefona baktığımda dersin başlamasına 5 dakika kaldığını gördüm. Tabii ki kalır on saat eyeliner çekmeye çalışırsan böyle olur. Dersimiz tarih ama hoca sadece yoklama için gelip gidecek ve sınıfta tek beni görünce eve geri yollayacak. Yollasın zaten eve gitmeyeceğim dışarda vakit geçiririm. Ya da bizim grubu ararım buluşalım diye.

  Veee evet arkadaşlar dediğim gibi oldu koca sınıfta bir tek ben olduğum için geri yollandım. Bizim grubu aradım ama hepsinin işi varmış bende sahile gittim ve banklarım birine oturdum. Kulaklığı takıp "SEE YOU AGAİN" dinlemeye başladım. Bu şarkı ve deniz huzurlu olmama yetiyordu. Ne zaman sinirli,mutsuz,üzgün olsam bu ikili hep yanımdaydı. Aile olması gerekiyordu ama şuanlık böylesi daha iyi. Bacaklarımı kafama doğru çektim ve kollarımı dizlerimin üstüne koydum. Başımı da kollarıma yasladım ve kendimi bu dünyadan sildim.

  Ne kadar zamandır buradayım bilmiyorum. Öğle sıcağı iyice vurmuştu. Herkes bana deli gözüyle bakıyordu. "BU KIZ DELİRMİŞ OLMALI! BU HAVADA SİYAH MI GİYİNİRMİŞ?" diyorlar. Ama ben buyum ;

                  SİYAH BENİM DÜNYAM.!