9.BÖLÜM(BALIKESİR)

1.3K 55 0
                                    

SLM GENCOLAAAR . BÖLÜM GEÇ GELDİ FARKINDAYIM . ZATEN BU YAZDIĞIM BÖLÜM HİÇ İÇİME SİNMEDİ . SANKI YAZMAK İÇİN YAZDIM.

NEYSE MULTİ DE POYRAZ VAR .
BİRAZ ERİYİN YANİ😜
İyi okumalar . İçinizden geçerse OY VERİN... BB

-" Evet , sen ne??" Diye bağırdım . Verdiği cevap o kadar saçmaydı ki sinirden gülmemek için kendimi kasıyordum.

-"Çünkü ağladığın zaman sesin odaya kadar geliyor ve bir işe odaklanmışken başka birşey düşünmeni istemiyorum."
Tabi Poyraz bey kendini düşünür , kendinden başka kimseye güvenmez.

-"Ben bu işi sana birşey kanıtlamak için değil kendi çıkarım için yapıyorum . Eğer işime odaklanmazsam bu benim sorunum . Sen o güzel kafanı bunlara yorma ." dedim öfkeyle . Bu akşam gerçekten kendimi kanıtlamam gerekiyordu . Aksi takdirde kendimi küçük düşürmek istemiyordum.

-"Bu akşam göreceğiz , hadi arabaya gidiyorum ben . Kapıyı kapat , gel."dedi herzamanki umursamaz tavrıyla. Yavaş yavaş alışmıştım bunlara . Poyraz ' ın kişiliğini artık oturmuştu beynime .

Kapıyı kapatıp asansöre bindim . Kapalı alan korkum veya herhangi bir fobim yoktu . Bu yüzden çok rahattım.

Arabaya geldiğimde arka kapıyı açıp , oturdum . Çağatay sürücü koltuğunda beklerken , Poyraz sigarasını içiyordu dışarıda . Hazır beni göremezken onu incelemeye başladım . Restoran için o da şık giyinmişti . Kesinlikle ne giyse yakışacak olan insanlardandı. Soğuk ve sert bakışları vardı . Sürekli insanlara "ben tehlikeliyim , bana yaklaşmayın" sinyalleri gönderiyordu . Kendini soyutlamaya çalışıyordu birşeyden ama o kısmı çözmüş değildim . Biraz daha odaklanınca insan onda bir gizem olduğunu anlayabiliyordu . Geçmişi hakkında hiçbirşey bilmiyordum ama kesinlikle birşeyler döndüğü ortadaydı .

-"Bakışlarınla yedin kız yeter." Çağatay ın sesi beni gerçek dünyaya getirirken dediğini yeni idrak ediyordum. Utanıp hafifçe başımı yere eğdiğimde , Çağatay kahkaha atmaya başladı.

-"O gözle bakmadığını biliyorum. Birşeyler çözmeye çalışıyor gibisin ama çok fazla kurcalama derim ." dedi uyarır ses tonu ile . Kafamı sallayıp önüme döndüm . Bu sırada Poyraz kapıyı açıp içeri girdi . Kapı açılır açılmaz içeri dolan soğuk hava şok etkisiyle beni kendime getirirken olduğum yerde hafifçe kıprandım.
Mart ayındaydık. Hava " Mart kapıdan baktırır , kazma kürek yaktırır." modundaydı.Şuanda kar yağmaya başlasa şaşırmaz aksine geç bile kaldı derdim.

Yaklaşık 50 dakika sonra durduğumuzda geldiğimiz restorana kafamı çevirdim. Baktığım yerin büyüsü beni gerçek dünyadan soyutlarken aklıma bizim Can ile gittiğimiz dönerciler geldi . Sanırım o dönerciler buranın yanında yemek yenilen yer olarak anılmazdı . Bu muhteşem yerden gözlerimi ayırırken oldukça rahatsız olmuştum. Ben bu tarz yerlerin insanı değildim . Hayatımda böyle bir yerin yanımdan bile geçmemiştim ve bu tür yerlerde nasıl davranılması gerektiği hakkında neredeyse hiç bilgim yoktu.

Sözde asistanım olan Murat ' ı bekliyorduk . Ben de fırsattan istifade ederek boydan boya cam olan pencerelerden insanları inceliyordum.
Herkes çok nazik bir şekilde yemek yiyordu. Bayanlar Gülerken elleri ile ağızlarını örtüyorlardı. Gerçekten çok gereksiz bir hareketti. Madem gülmeni görmelerini istemiyorsun o zaman hiç gülme . Belki de nezakettendi yapıyorlardı ama dediğim gibi bana göre restoran dönerciydi.

Hava soğuktu ve biz dışarıda bekliyorduk. Zaten elbisem inceydi ve giydiğim çorap soğuk havanın tamamını vücuduma geçirecek türdendi. Bu ay gerçekten kendimi hiç sıcak tutmamıştım ve bu gidişle bir kaç gün sonraki regl dönemimi zor geçirecek gibi duruyordum . Çok acı çekmezdim bu dönemlerde ama kendimi sıcak tutmam gerekiyordu , neyseki bu dönemde Poyrazların evinde olmayacaktım.

YETİMHANEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin