06-Kabul

1K 68 24
                                    

Öncelikle sevgili okuyucularım. Bir dahaki bölüm için sınır koymak istiyorum.
10 Vote ve 5 yorum.
Bölümle ilgili yorumlarınızı merakla bekliyorum çünkü.
Bu yazma hevesimi artırıyor. 🥰🥰
Eğer sınır dolar ise yeni bölüm atacağım.😺

Şimdi iyi okumalar🩸🩸🐺

_______

Jacob'un sürüye telepati yoluyla iletişime geçmesinden sonra beş dakika bile geçmeden kulübeye doğru bir kaç adım sesi duydum. Gelen kurt insanlardı galiba.

Jacob sakın kalmaya çalışıyormuş gibi bir tavırla kapıyı açmış ve gelenlerin içeri girmesini beklemişti.
İçeri seri adımlarla dört kişi girdi. Hepsi kurt insanlara yaraşır bir şekilde cüselli adamlardı.
Orta yaşlarında görünen adamların arasından 80li yaşlarının başında gibi görünen bir adam bana dikkatle bakıyordu.
Ben ise biraz tedirginlikle koltukta oturmaya devam ettim.

Diğerlerinden daha yaşlı olan adam ikimizde bakışların gezirmiş ve Jacob'un yüzündeki mühür çiçeklerine uzun uzun bakmıştı.

Kimse bir ses çıkarmıyordu ve bu da benim korkumu, içimde birbini yiyen sesleri gittikçe artıyordu.
Jacob ile yaşlı adam gözleriyle iletişim kuruyormuş gibiydi. Akıllından beni ortadan kaldırma düşüncelerinim geçmemesini umdum.

Ellerim endişeyle terlerken yaşlı adam Jacob ile kurduğu iletişim bağını koparmış ve bana doğru ilerlemeye başlamıştı.

"Korkmuş görünüyorsun. Endişelenmene gerek hiçbir şey yok. Sadece elini uzat ve neler olduğuna emin olalım."

Düşüncelerim aklımı kemirirken yaşlı adamın rahatlatıcı kadife sesi ile konuşması beni şaşırtmıştı. Yani kötü hiçbir şey olmayacakmış gibi beni rahatlatmaya çalışıyordu.

Bu adamın kurt sürüsünde önemli bir yeri olmalıydı. Aklıma kitabı getirmeye çalıştım. Kurt sürülerinin başında diğerinden daha kıdemli olan bilge kurtlar bulunurdu. Bu kurtlar sürü içindeki olumsuz durumları çözmek, eşleşme ve bağ gibi konularda danışılan ve tören şefliği yapan kişilerdi.

Bilge tam önümde durduğunda tedirgince elimi ona uzatmıştım. Bilge beni gözleriyle süzdü ve elimi tutup mühür çiçeklerine dikkatli bir şekilde bakmaya başladı. Diğer elini  çiçeklere dokunmak istiyormuş gibi kaldırınca refleksle elimi geri çekmek istedim.  Büyük bir merakla açılmış gözleri bu durumu fark ederek bir ellerini yavaşça geri çekmesine neden oldu.

Ben merakla bilge kişiye bakarken Jacob da yanımıza gelip ikimizi izliyordu. Gözlerimi Jacob'a çevirdim ardından ne düşündüğünü anlayabilmek için uzun süre ona baktım. Ne konuşuyordu ne de herhangi bir mimik yapıyordu.  Sadece gözlerini bilge kişiyle beni görebilecek bir açıda tutuyordu.

"Evet gerçekten inanılmaz... Bunlar kesinlikle kanıt niteliğinde."

Bilge kişi homurdanır gibi konuştu ve ardından elimi bırakıp kapının kenarında duran kurtlara baş işareti yaptı. Kurtlardan biri işareti anlayıp elindeki büyük ve ağır olduğu her halinden belli kitabı getirip bilge kişiye verdi.

Gözlerimi kitapta gezdirirken tekrar bedenimi dolduran gerginlik ile derin bir nefes aldım. Bana bir şey olamayacağına dair kendimi rahatlatmaya çalıştım.

"Daha önce kurtların başka bir türün biyolojik olarak eş sayılmaması bu olayın imkansızlığını ortaya sunsa bile şimdi gördüğüm şeyler imkansız olmasını engelliyor."

Bilge kişi kendi kendine olayı kafasında tartışırken kitaba bakıyor sayfalarını karıştırıyordu. Sözlerini anladığımda rahatlatmaya çalıştığım endişem artıyordu. Gerçekten daha önce böyle bir şey yaşanmamış olması benim ortadan kaldırılmam için yeterli miydi?

Kanlı PençeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin