The Afton Family

7

Evt yaşıyom. Ama buna yaşamak denirse. Neyse amk geç hadi bölüme geç, he bu arada hatırlatma ihtiyacı duydum, animatronikle insan şeklinde isteyen tanıtıma gitsin ve küfür vardır. Bir de, bu hikayeyi bak şakasız söylüyorum 2-3 defa yazdım ve hepsi de SİLİNDİ! WATTPAD'İN BANA GAREZİ VAR!

Yazar anlatımı:

Baba-kız yemek yemek için restoranın diğer tarafına gitmişlerdi. Sanki az önce dört ölü çocuğun cesetlerini bir depoya kilitlememişler gibi, rahat rahat şakalaşarak yemek yemeye gelmişlerdi.

Oturdukları yer restoranın parti yapılan yeriydi. Arkadaş ve aileler için konulmuş sıra sıra uzun masaları vardı. Etrafa saçılmış konfetiler ve parti şapkaları, Michelle ve William daha henüz gelmeden önce doğum günü kutlandığının habercisiydi.

Etraftaki uzun masaların yanı sıra bulunan yuvarlak ve iki kişilik masalardan birine oturmuştu Afton'lar. Bu yuvarlak masaların üstünde kırmızı beyaz kareleri olan örtüler de sarılıydı ve üzerlerinde sarı ve beyaz çiçekli vazolar vardı.

Oturdukları masanın birkaç metre sağındaki sahnede üç animatronik şarkı söylüyor, danslar ediyorlardı. Normalde parti çocukları için siparişleri alan ve şu an sahnede elindeki cupcake ile eğlenen Chica yerine bir garson kız geldi.

Chica'nın sahnede olduğu zamanlar garsonlar siparişleri alırlardı. En azından bu, restoranın bu kesimi için geçerliydi. Michael gilin oturduğu yerde animatronik yoktu. Orası daha yetişkin vari bir yerdi.

Yanlarına gelen garson kızın telaşı, uzaktan bile belli oluyordu. Neydi onun telaşı? Neden geldiğinde elleri titriyordu? Birşey mi görmüştü? Ancak bu imkansızdı, arkalarında iz bırakmamışlardı..

Ama aslında bu tedirginliğin, cinayetlerle alakası yoktu. Bu garson kız, henüz işe başlamış bir kızdı. Sarı saçlarını tepeden at kuyruğu yapmıştı ve yeşil gözleri etrafa ışık saçıyordu.

Kızın telaşıysa, tamamiyle ünlü birinin yanına gitmekten kaynaklanıyordu. William Afton; geleceğin öncüsü olarak kabul edilen ve şu anda kızın çalıştığı restoranın sahibi olan adamdı.

William'ın yaptığı bu robotlar tüm dünyada ses getirmişti. Teknolojiyi anında yıllarca ileriye taşıyan bu adamın yüzü dergilerde, afişlerde, gazetelerde ve hatta televizyondaydı.

"Muhteşem Mühendis! " olarak anılan bu adamın ünü elbette çalışanları için de ayrı bir gurur kaynağıydı. Restorana da sadece robotlara bakmak için nadiren gelen ve gününün büyük bir kısmını evinde robot yapmakla geçiren bu adamın, daha kızın ilk iş gününden restorana gelmesi çok güzel bir tesadüftü.

Ya da, öyle miydi? William'ın ve bu genç kızın karşılaşması, cidden iyi mi sonuçlanacaktı?

William yanlarına gelen kızın telaşının sebebini daha beş dakika öncesinden fark etmişti, Michelle de öyle.
Michelle babasına; "Hadi yine iyisin, bir hayranın geldi. " bakışı atmış ve adam da bunu fark ederek kızına göz kırpmıştı. İkisi de ünlü olmanın ekmeğini yemeyi çok seviyordu.

Ün ve para.. Ne de güçlü şeylerdi öyle değil mi?

"Hoş geldiniz Bay Afton. Siz de hoş geldiniz Bayan Afton. " dedi kız, Aftonlar'ı karşılarken. Sesi başta titremişti, yine de gayet iyi bir karşılama yaptığını düşünüyordu.

"Hoşbulduk.." kızın yaka kısmındaki isim rozetine baktı adam. "..Vanessa."

Kıza ikisi de gülümsedi, itibar önemliydi. O sırada Michelle'nin aklına gelenle kaşları kalktı. Evet, fikrini kesinlikle babasına söyleyecekti. Ancak önce çocukların gerçekten ölümsüz olup olmadıklarını kontrol etmeliydi.