---------------------------------
Kraliçe Frieya'nın ağzından
Kral yaptıklarının bedelini ödeyecek güne varmak üzereydi. Yarın ülkenin kurtulma günüydü, sarayda büyük ziyafet veriliyordu. Gayrimeşru piçini de çağıracağından emindim. Çünkü tüm ülke, köylü kısımları hariç geliyordu.Bugün herkes karmaşa içinde ne yapacaklarını düşünüyordu. Bende bu fırsatta aşçının yanına giderek yemeğe zehir koyacaktım, biraz fazla insan ölecekti fakat buna değecekti. Ölüm kolaydı, zor olan yaşamaktı bende onlara kolay olanı yaptırıyordum sadece. Katliam gibi bir şey çıkacaktı, hatta güçler bile kullanılabilirdi. Ama kazanan daima ben olacaktım.
Kral beni çağırtmıştı, onun için en iyi süslerimi takmıştım. Yüzüme çokta sahte olmayan bir gülümseme kuşanmıştım, akşam aşırı gülecektim. Bana yapılan bu ihanete üzülmemiştim çokta aksine sevinmiştim, kralı sevdiğimden değil güç için istemiştim. Benim yerime köylü bir kadını tercih etmesi gururumu yıkmaya yetmişti.
Kralın yanına yavaş bir şekilde gitmeye başladım. Hızlı davranmayacaktım, sinirlenmeyecektim. Her an sinirlenerek hata yapabilirdim ama ben mükemmeldim. Ve mükemmel olan insanlar hata yapmaz, yapamaz yoksa mükemmel olmaktan çıkar.
"Kralım." yanına vardığımda gülümseyerek bir reverans yaptım. O da bana bakınca gülümseyerek elimi ellerinin içine aldı ve dudaklarına götürerek nazik bir öpücük kondurdu. "Numaracı pislik." içimden dediğim şeyi sanki duymuş gibi bana baktı kral anlamsızca.
"Ne dedin kraliçem?" gerçekten duymuş muydu? Dışımdan mı söylemiştim? Yüzümdeki şaşkınlığı fark etmemesi için silerek yerine bir gülümseme koydum. "Dedim ki bu davetimiz mükemmel geçicek. Gerçi siz varsınız kralım siz zaten mükemmelsiniz." midem bulanmıştı resmen. Bana mahcup bir şekilde utanarak baktı. Belimden sarılarak dudaklarıma bir öpücük kondurdu. Onun öpücüğüne karşılık vererek onu tatmin etmiştim. Benden şüphelenmemeleri gerekti bu yüzden uzunca öptüm ve etraftakilerin görmesini sağladım. Hizmetliler görmüştü, çekilerek öpmeyi bıraktım ve arkamı dönerek ona fark ettirmeden sildim dudaklarımı. "Siz mükemmelsiniz kraliçem ondandır benim mükemmelliğim." bu cıvık konuşmadan bıkmış bir şekilde etrafı izliyordum.
Bu baloya davet edilenlere bakmalıydım. Davet listesi girişteki masanın hemen üzerinde olurdu hep. Bende oraya giderek davet kistesine göz attım, davet listesindeki kişilerden bir isimi hiç tanımıyordum. Warlicia Karel. Umduğumu bulmuştum sanırsam. Bu oydu, gayrimeşru kızı. Bana ihanetinden doğan o çocuk buydu.
Her ne kadar sevmesemde aldatılmanın verdiği kırıklık ve kini üzerimde taşıyordum. Günün geri kalanı hızlı geçecek gibiydi. Olaylar yaşanacak ve bitecekti, bugün bazılarının sonu olacaktı.
Warlicia'nın ağzından
Saraydan ayrılalı az bir zaman olmuştu. Minik evimde uzanmış babamı ve bana verdiği büyük mirasını düşünüyordum. Bu karmaşıklık beni yıpratmaya yetmişti. Babamın durumu beni üzüyordu, yıllarca hasretini çektiğim ve kızgın olduğum babam ellerimin arasından çekip gidiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANKA;ATEŞİN KÜLÜ
FantasyOdenia ülkesinde çıkan haberler doğrultusunda Ateş varisi Warlicia ülkeden def edilerek, 4 elementin bulunduğu IceWay ülkesine gönderilir. Odenia krallığından nefret eden Buzların lordu Morgath ile bir anlaşma yaparlar ve Odenia ülkesinden intikam a...