Hayran Kurgu - Influencer
YUGBAM
----------------Salonun ortasında eşofmanlarımla ayakta beklerken, ellerimi belime yerleştirip, yeni gelen öğrencilere göz attım.
Çoğunun bilgileri, belgeler ile elimdeydi. Yönettiğim yer, yeni başlayan ya da sonradan bırakmış kişileri kabul eden bir dans salonuydu.
Eski öğrenciler ve yeni öğrencilerimi ayırmıştım. Kimi öğleden sonra, kimi de akşama doğru geliyordu. Bazıları ise sadece hafta sonu gelmeyi tercih ediyordu.
Ayna'nın önüne bıraktığım kutu kahve bardağına eğildim ve elime alarak salondan çıkmak için yöneldim.
Salonda su dışında bir şey yiyip, içilmesi konusunda oldukça katıydım. Kimse gelmeden içmiş olsam da yarı dönem gelen insanların vurdum duymazlığına katlanamazdım.
Dans salonundan çıkıldığı gibi iki yana dar bir koridor vardı. Koridorun solundaki küçük odada öğrenciler çoğu zaman oturup sohbet etmekten zevk alıyordu. Işıklandırmayı bile eski öğrencilerim asmıştı. Sağdaki merdivenden zemin kata çıkılıyordu. Girişte yine solda kalan duvarda ufak bir kantin vardı. Girişin sağında ise oturmak için minderler ve minik sehpalar yer alıyordu.
Bana göre tatlı, sıcak bir yerdi.
Giriş ve eksi kat benimdi. Bir üstte hyungum gitar ve piyano dersleri veriyordu.
Kolumdaki saati kontrol ederken duvar kenarındaki çöp kutusuna bardağımı atarak nefes verdim.
"Günaydın Gyeomie!"
Başımı kaldırdım. Hyungum gelmişti.
"Günaydın hyungie..."
Jinyoung üst kata ilerlemeden önce gömleğinin kollarını sıvayarak önümde durdu.
"Bu sefer öğrenciler erkenci."
Başımı onaylar şekilde salladım.
"Okula giden öğrencileri hafta içi akşama doğru aldım. Hepsi eski öğrencilerim. Yeni gelenler de senin gibi biraz daha yaşı olan kişiler zaten. Saati bildikleri halde biraz erken gelmişler."
Omuzumda hissettiğim yumrukla gözlerimi devirdim.
"Bana yaşlı mı diyorsun sen?"
Geri çekilip başımı yavaşça salladım.
"18 yaşında da değilsin. Daha gençlerden bahsediyorum."
Nefes verip başını benim gibi sallarken yanımdan geçip yukarıyı işaret etti. Üst kata asansör vardı. Normalde merdivenleri tercih etse de bu sefet asansöre ilerlemişti.
Arkasından hızla seslendim.
"İyi dersler!"
"Sana da!"
Ardından olduğum yerde beklemeye devam ettim. Saati nasıl geçireceğimi bilmiyordum. Bir kahve daha alacakken duyduğum gürültüyle kaşlarımı çattım. Bina'nın dışından geliyordu.