Merhaba<3
Bölüm aralarını iki haftaya çıkardığın zamanlarda size özel bölüm yazmayı istiyorum. O yüzden yazdım. Umarım keyifle okursunuz balım.
Sormak adetten :) Burada mıyız?
ÖZEL BÖLÜM.
SALVADOR RUSSO.
Altı yıl önce.
"Salvador Bey, takımlarınız hazır."
Kasanın ardındaki nazik kadına baktım ve uzattığı paketleri görünce siyah kartımı verdim. "Enrica, al," dedim ve o derhal paketleri kadından teslim alırken ödememi tamamladım. Birkaç paket kıyafetim aracıma taşınırken, kartımı geri alıp bana gülümseyen mağaza görevlisine göz kırptım.
"Başka bir arzunuz var mı?" diye sordu en kibar sesiyle.
Aldıklarımı bir daha gözden geçirip kartımı cüzdanıma özenle yerleştirdim. "Kravat... Kravat bakmadım."
"Size eşlik edeyim efendim."
Cüzdanımı cebime koyup mağazanın önündeki korumalara göz attım. İçerideki görevliler için korkutucu olmaması adına adamlarımı dışarıda bırakmıştım, dikkatle etrafı ve arabayı izliyorlardı. Ceketimin önünü düzeltip yürüyen görevliyi takip etmeye başladım, beni tekrar takımların oraya götürdüğünde özenle dizilmiş kravatlara baktım. Siyah, desensiz kravatlardan sonra lacivert olanlara da baktım. Birkaç ipek kravatı çekip alırken, "Bu da siyah takımlarınıza çok yakışır," diyerek bordo bir kravat önerdi kadın görevli.
"Dikişleri göze batıyor," diyerek reddettim.
Kadın başını sallarken elimdeki kravatlarla arkamı döndüm, genellikle giydiğim siyah takımların üstünde nasıl duracağını görmek için aynalı tarafa geçtim. Yansımamdaki yakışıklılığımdan sonra kravatlara baktım, ölçüp tarttım. İkisini de almaya karar vererek arkamı dönerken de duyduğum sesle beraber yavaşladım. Önce duyup, ardından dinlemeye başladığım neşeli bir kahkaha sesini takip ettim. Adımlarım beni kabinlerin oraya götürdü, köşeyi dönerken yavaşladım ve kafamı ileriye uzattığımda aynadan kendisine bakıp gülen bir kadın gördüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİREN
Gizem / GerilimGardiyan beni ters kelepçe yapmak üzereyken bir daha ileriye fırladım ve kafam Deren'in göğsüne denk geldiğinde, onu omuzlarından sertçe arkaya ittim. Yumruklarımı göğsüne doğru vurup tekmelerken saçlarım sürekli yüzüme düşüp duruyordu. Deren hâlâ a...