-"Defne kızım hadi acele et geç kalacaksın bak."
+"Tamam anne çıkıyorum, hadi görüşürüz."
Bunu söyleyip evin kapısını büyük bir gürültüyle çektim, çünkü tiripliydim.
Neden mi tiripliydim? Tabiki abimin benim olan çikolatayı yediği için.
Yolda yürürken adımlarımı hızlandırdım.Geç kalmak istemiyordum.
Aklıma bizim sınıftaki kızlar gelince onların yerine utandım.
Genelde kendileri sırf bazılarının gözüne girip kombin yarıştırmak için geç kalan kızlardandı.
Bunları düşüne düşüne okulun önüne geldiğimde okulun etrafında kimse kalmadığını fark ettim.Buda zilin çaldığını ve benim geç kaldığımı ifade ediyordu.
Hızımı biraz daha arttırarak yürümeye- neredeyse koşuyorum- devam ettim.
Sonunda sınıfın önüne geldiğimde aşırı utanmıştım.
Hani o gergin an olur ya kapıyı çalarsınız içeriye girersiniz ve bütün gözlerin üzerinizde olduğunu fark edersiniz. Ve bizim sınıfta artı olarak birde hocadan geç kalınca özür dileme muhabbeti vardı. Onlara göre geç kaldığı için özür dileyen eziktir NOKTA.
Bunları boşverip sonunda kapıya iki kere tıklattıktan sonra kulağımı içeriye vererek içerden gel sesini duymayı bekledim ve çok çekmeden o sesi duyunca içeriye girdim.
Önce hocaya bakıp özür dileyip dilemeyeceğimi düşündüm ama daha sonra saygısızlığın lüzumu yok diyerek özür dileyeceğim sırada hocanın zaten böyle birşey beklemediğini fark ettim, ama yinede söyledim.
+"Hocam geç kaldığım için özür dilerim."
Hızla yerime geçip oturduğumda hala herkesin bana baktığını fark ettim ve bu beni rahatsız etti ama bakmalarının sebebi gayet açıktı.
Görende zanneder hocanın kel kafasına şaplak atmışım!
Dersin ortalarına doğru bahsettiğim kombin göstermek için canını bile verebilecek 3 lü grup içeriye girdi. Hemde tahmin edin nasıl? Tabikide kapıyı tıklatmadan ve özür dileme zahmetinde bulunmadan.
Tabi bu bizim alışkın olduğumuz bir şey olduğu için umursamadık ama galiba hoca taşma noktasına gelmişti.
-"Siz kendinizi ne zannediyorsunuz da benim dersime bu şekilde giriyorsunuz?! Azıcık öğrencilik görevini yerine getirmek çokmu zor?"
Ardından hoca öfkeli gözlerini üzerime diktiğinde benle ilgili bir şey söyleyeceğini anladım.
-"Azıcık da olsa Defne gibi bir öğrenci olmayı deneyemezmisiniz? Ne kadar saygılı ne kadar derslerine odaklı olduğunu hatırlatmama gerek var-"
İşte bundan nefret ediyordum. Sırf başkalarına örnek olayım diye gösteriliyordum ama bu sınıfın diğer kalanının bana düşman olmasına sebep oluyordu.
Tam daha hoca lafını bitirmemişken 3'lü guruptaki kızlardan kahve saçlı olan ve isminin Hatice olduğunu hatırladığım ortam varoşu kız, hocanın lafını kesip lafa atladı.
-"Hocamm ama bu kadar abarrtmasakmıı?"
Ağzını yaya yaya söylediği şeye ben bile sinir olmuştum.
Ardından hocanın lafını ağzına tıkıp bir diğeri konuşmaya başladı.
-"Hocam fazla abartmayın isterseniz o inek sırf özür diledi diye bizimde özür dilememizi falan mı beklediniz? Bize patlamayın isterseniz."
Bana söylediği şey sonrasında bende sinirlenmeye başlamıştım.
Ayrıca ne ara yine konuşulmaya başlamıştı bu olay? Olalı en fazla 15 dakika oluyordu. Bunu duymaları için sınıftan birinin söylemiş olması gerekiyordu.
Ama sinirime hakim olamayıp ayağa kalkıp bende konuştum.
+"Ne yani sizin aksine geç kaldığım için özür diledim diye inek mi oldum!"
Bana inek diyen kız kıkırdamaya başladı.
-"Senin için daha uygun sözler kullanırdımda şuan yerinde değiliz. Ama emin ol senin için uygun olan kelimeyi sana en uygun zamanda ve en uygun yerde iade edicem."
Tamam özür dilemesini falan beklemiyordum ama en azından geri basar diye düşünmüştüm.
Tam umursamaz bir şekilde yerime oturacaktım ki kolumdan tutup buna engel oldu. O an tek istediğim o sarı saçlarını yolup eline vermekti.
Ama tabiki ortalığın daha fazla karışmaması adına kolumu ondan çekip yerime oturdum. Zaten gereksiz bir şekilde dikkat çekmiştim hemde özür dilediğim için!
Zaten tam o an hocanın bağırıp dersten çıkmalarını söyleyince, derin bir oh çektim.
Dersler zaten su gibi akıp gitmişti ve o kızları bir daha görmemiştim. Ama dikkatimi çeken başka birşey vardı. Benim ve bütün sınıfın o grubun lideri olarak bildiği kızın hiç konuşmamasıydı.
Normalde derste kafamı hiç birşey meşgul etmezdi ama dersler bitene kadar onların sınıftan çıkana kadar üzerime yolladığı kötü bakışları düşündüm.
Ders bitince bunları düşüne düşüne çantamı topladıktan sonra sınıfta bir kaç kişinin kaldığını gördüm. Onlarda zaten benimle normalde de konuşmayan kişilerdi hele de bu gün olanlardan sonra asla konuşmazlardı.Bunun sebebi ise gayet açıktı onlardan korkuyolardı.
Umursamamaya çalışıp çantamı koluma takıp sınıftan çıktım.
Galiba fazla oyalanmıştım çünkü okulda neredeyse kimse kalmamıştı. Bizim sınıfımız en üst kattaydı ve okulumuz 4 katlıydı.
Tam biraz daha hızlanmış ilerliyordumki bir anda arkadan ağzımın üzerine kapanan elle birlikte geriye doğru çekildim. Devamı ise sadece zifiri bir karanlıktı.
BÖLÜM SONU
Evet bu benim yeni kurgum ve açık konuşmak gerekirse kendi yazdığım kitapta kendim heyecanlandım asdfgh 🤭
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşığım Aşık Çal Bu Gece
Teen FictionBenim o sessiz sakin hayatımı değiştiren tek şey yaşadığım büyük zorbalık oldu. Belkide o güne şükretmem gerekirdi. Peki ya insan herşeye kötü yanından mı bakmalı? Sessizce sınıfa girip kapıyı kapattım ve çantamı sıraya bıraktım. Bekledim ama gelen...