Emir: İşten sonra bir şeyler yapalım mı Berk?
Berk, elindeki tepsiyi bırakıp tezgaha yaslandı. Yine mekan doluydu ve bugün iki kişi çalışıyorlardı. "Bana bir su verebilir misin sana zahmet?" Dediğinde çalışanlardan biri bir şişe uzattı. Kapağını açıp kafaya dikti ve tezgaha koydu. "Ohh çok sağol vallahi içim yanmış." "Ne demek kardeşim."
Arkadaşına gülümseyip saate bakmak için cebinden telefonunu çıkardı. Emir'in attığı mesajı görünce kaşlarını çattı. Son zamanlarda fazla görüşmek istediğini yazıyordu ve artık Ömer'in kıskançlığını haklı bulmaya başlamıştı. Ömer'e söylediğinde 'bak yine sana sormuş bana sormadı hiç' demişti ve bu da tuhafına gitmişti. Mesaja tıklayıp sohbete girdi.
Berk: Muhtemelen işim gece yarısından sonra bitecek ve o saatten sonra anca uyumaya vakit ayırabiliyorum. Maalesef bir şeyler yapamayız.
Emir: Haklısın ben de darlıyorum seni böyle ama çok lafa çocuksun Berk. Daha önce tanışmadığımız içim üzüldüm.
Emir: Neyse kolay gelsin sana. Ben bir ara yanına uğrarım artık.
Berk: Teşekkür ederim hoşçakal.
Onun sohbetinden çıkıp Ömer'e yazdı. Bugün konuşamamış ve görüşememişlerdi ve özlemişti. Üstelik Ömer'in aramalarını da yoğunluk olduğu için açamamıştı.
Berk: 2 dakika boşluğum var Ömer. Ben de nefes almaya çalışıyorum yardımcı olur musun?
Ömer: Bu kadar romantik olman beni çok yükseltiyor bebeğim. İstediğin an yanına uçabilirim.
Berk: Sana karşı bütün hislerimi göstermek istiyorum Ömer içimde tutamam ve 01.00 veya 01.30 gibi çıkarım eğer gelirsen çok sevinirim.
Ömer: Gelirim hatta 12.30 da gelirim garanti olur. Sonra bir öpücüğümü alırım ama ha.
Berk: Bir mi?
Ömer: Sonsuz aşkım?
Berk: Hemen hazırlıyorum beyefendi. Off Ömer beni çağırıyorlar yine.
Ömer: Gelip ortalığı dağıtmamı ister misin?
Berk: Yok hayatım para kazanıyorum biliyorsun. Neyse öptüm seni çok gidiyorum.
Ömer: Ben de öptüm yavrum kolay gelsin.
İşten çıktığında etrafına baktı ve Ömer'in arabasını gördü. Gülümsediğinde Kaan dürtüp "hemen gelmiş ha. Şanslısın." Dedi. "Hadi gel seni de bırakalım." "Vallahi kanka başbaşa kalın diye gelmezdim aslında ama 50 saattir çalıştığım için bu teklifi reddedemem." Dediğinde ikili gülüşüp arabaya bindiler.
"Hoşgeldiniz." "Hoşbulduk kankam nasılsın?" Ömer arabayı çalıştırıp "İyi kardeşim sen?" Dedi. "İyi iyi şükür ama yorgunluktan bitiğiz." Dediğinde Ömer kafasını koltuğa yaslamış usulca gözlerini açıp kapayan sevgilisine baktı ve yola döndü.
"Çok mu yorgunsun Berk?" Diye sorduğunda Berk ona bakıp kafa salladı. Işıklarda durduğunda yaklaşıp yanağını okşadı ve öptü. Berk gülümsediğinde o da gülümsedi. "Aldın yorgunluğumu." Ömer ışığın hala yanmadığını görünce Berk'in unuttuğu kemeri taktı.
"Kanka sen yedi yirmi dört bu çocuğu düşünüyorsun ha." Kaan konuştuğunda ışık yandı ve araba tekrar hareket etti. "Sevginin başka bir yönü işte. Yükünü hafifletmeye çalışıyorum, o yorulmasın diye hareket ediyorum." Ömer konuştuğunda Berk ona hayran hayran bakıp elini tuttu.
"Bir insan her gün yemek yedin mi diye sorar mı? Bir tek annem soruyor o da annem yani." "Ne güzel işte Kaan. Değerli bir şey." Kaan'ın evine geldiklerinde ikisiyle de vedalaşıp indi. Ömer arabayı tekrar çalıştırıp "uyu istersen canım, ben gelince sana haber veririm." Dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seni Seyrederdim BxB - ÖmBer
Fanfiction(Tamamlandı)- Gittikçe daralan ruhum muydu, yoksa sokaklar mı?